|
03-17-2009, 13:04 | #1 |
Savcı’dan, savcılara hakaretler!(Ali Karahasanoğlu)
YARSAV’ın öncülüğünde düzenlenen “Anayasal düzene karşı suçların soruşturulması yöntemi” başlıklı toplantı, dün Ankara’da gerçekleştirilmiş!
Toplantıda kimler var kimler! Ergenekon kapsamında evi arandığında ruhsatsız silah yakalatan Yargıtay eski Başsavcısı SabihKanadoğlu... Ergenekon soruşturmasında tutuklanan, dün de tutuklanmasına ilişkin karara yaptığı itirazı reddedilen Mustafa Balbay için Cumhuriyet gazetesine ziyarette bulunan Yargıtay Savcısı Faruk Eminağaoğlu.. 29 Mart seçimlerinde, üzerinde kimlik nosu olmayan nüfus kağıdı ile oy kullanılamayacağı açıklaması ile ortalığı birbirine veren YSKBaşkanı Muammer Aydın.. Ve de, Mehmet Moğultay döneminde Ankara’ya getirilen, bugünün HSYKBaşkanı Kadir Özbek. “Anayasal düzene karşı suçların soruşturulması yöntemi” başlıklı toplantıda ne konuşulur?.. Toplantıya katılanların kimliğine göre değişir bu.. Katılanlar YARSAV ve çevresindeki isimler olunca, ne yönde konuşmalar yapılacağını da siz tahmin etmişsinizdir artık. Evet, tahmininizde yanılmadınız. YARSAVBaşkanı Eminağaoğlu, hiç çekinmeden, Ergenekon soruşturmasını eleştirmiş, yürüyen dava hakkında kanaatlerde bulunmuş! Ne mi demiş? Buyurun birlikte okuyalım: “Türkiye’de bırakın anayasal düzen için halkın direnme hakkını tartışmayı, ‘Cumhuriyet mitingleri’ olarak adlandırılan, herkesin bugün dahi katılabileceği mitingler bile ‘Anayasal düzene karşıtlık’ bağlamında tartışılır olmuştur.” YARSAV Başkanı mı bu ülkede yaşamıyor, yoksa biz mi rüya görmüştük? Cumhuriyet mitingleri, “Anayasal düzene karşıtlık” değilse, “Anayasal düzene karşıtlık” daha nasıl olacak? Üç tane medya organında, “Anayasal düzene karşıtlık” niteliğindeki eylemler, masum gösteriler gibi takdim edildi diye, biz de gerçekleri görmezden mi geleceğiz? Evet, Eminağaoğlu, samimi olarak bu cümleyi sarfetti ve gerçekten eylemleri “Anayasal düzene karşıtlık” olarak görmedi ise, buyursun cevap versin, “O mitinglerde yapılan konuşmalarda, ‘Cumhurbaşkanı’nı size seçtirmeyeceğiz. Seçmeye kalkarsanız, Çankaya’nın yoluna gider oturur, yine seçtirmeyiz’ tehditleri, acaba ne anlama gelmekte idi?” Ülkede yürüyen bir sistem var.Seçimler yapılmış. Seçimlerde açık ara önde olan parti hükümeti kurmuş. TBMM’de diğer partilere kıyasla, büyük oranda temsil edilen partinin önerdiği bir kişinin Cumhurbaşkanlığına adaylığı açıklanmış. Anayasa’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili öngörülen kuralların niteliği belli. Önceki seçimlerin nasıl yapıldığı herkesçe biliniyor.. Böyle bir ortamda, siz kalkıp da, “Cumhurbaşkanı seçtirmeyiz. Seçmeye kalkarsanız, Çankaya’nın yoluna oturur, size engel oluruz” demenin, Anayasal düzene karşıtlık dışında ne mânâsı olabilir? Buyursun, açıklasın Sayın Eminağaoğlu. Tabiî onu dinleyen, diğer zevata da aynı çağrıyı yapıyorum.. Buyursunlar, izah etsinler.. Sonrasında açıkladığı görüşleri ile de, tartışmayı yaygınlaştırıyor Eminağaoğlu... Bakın ne diyor: “Polislerin elinde biçimlenen soruşturmalarda kamuoyunda parlatılan savcı isimleriyle, soruşturmaların sahibi ve soruşturmaları yürüten savcılarmış gibi bir algı yaratılmakta, polisler iddianame yazımına katılmaktan bile geri durmamaktadır. Soruşturmalar savcılara bırakılmalı, savcılar da rahat bırakılmalıdır.” Yıllardır savcılık yapmış bir insan, bu sözleri nasıl sarfeder? Savcılara böyle, nasıl hakaret eder? “Ben savcılara hakaret etmiyorum” diyecek Sayın Eminağaoğlu! Öyle mi acaba?.. Gerçekten öyle mi? Siz, “Soruşturmayı savcı değil, polis yürütüyor.Hatta iddianameyi bile, savcı değil, polis yazıyor” diyeceksiniz, sonra da “Ben savcılara hakaret etmiyorum” diyeceksiniz, öyle mi? Böyle bir şey, nasıl kabul edilebilir? Savcıların soruşturmada bir rolü olmadığını, polislerin işi götürdüğü nasıl söylenebilir? Sadece savcılara değil, hakimlere de hakaret var, Eminağaoğlu’nun ifadelerinde.. Niye? Çünkü Eminağaoğlu’nun eleştirdiği gözaltılar, büyük çoğunluğu ile tutuklama ile neticelenmiş durumda. Sadece tutuklama değil, yapılan itirazların da reddedildiği, muhkemleşmiş tutuklamalar bunlar! Yani bir değil, 4 hakimin inceleyip, onay verdiği tutuklamalar bunlar! Ve bu tutuklamalara, savcımız “Polis kontrolünde” suçlaması yapıyor! El insaf! Polis yönlendiriyor, savcılar, hatta hakimler de yiyor.. Böyle bir iddiayı, bir savcı nasıl yapar? Ali KARAHASANOĞLU Vakit
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|