AK Gençliğin Buluşma Noktası
Makale & Deneme Makale ve deneme içerikleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-30-2009, 16:49   #1
Kullanıcı Adı
Tarantula_
Standart DİNLER VE İNANÇLARIN DOĞUŞU VE GELİŞİMİ ÜZERİNE…
İlk insanlar önce kendi kişiliklerinin dışında her yerde beliren güçlere ya da nesnelere “mana” adını verdiler. Sonra manayı cisimlendirip “totem” adını taktılar.
Din; totemcilik, çok tanrıcılık, tek tanrıcılık, ateizm, panteizm, deizm, doğal din şeklinde bir evrim geçirdi.
Tanrıcılık (Teizm) evreni yaratan ve yöneten bir Tanrı’nın varlığını savunan öğretidir. Başlangıçta pek çok maddi varlıkları ya da manevi inançları kendine tanrı olarak seçen insanoğlu, zamanla tek tanrıya inanmaya başladı.
Panteistler ise Tanrının “bir”liğini reddettiler.
Ateistler, hiç bir dine ve Tanrı’nın varlığına inanmadılar.
Deistler, bir dine bağlı olmamakla birlikte içlerinden Tanrı’ya imanı eksik etmediler. Deistler, insanın kendisinin iyiyi ve doğruyu bulabileceğini savundular.
Agnostikler, Tanrı’nın varlığı konusunda hep şüpheci oldular.

Rasyonalistler, akıllarına güvenerek, dinin akla boyun eğmesini savundular. Anti-rasyonalistler ise Tanrı’nın insan aklı ile kavranamayacak bir “insan ötesi gerçek” olduğunu savundular.
Hümanistler, sadece duygularıyla hareket ettiler.
Kimileri “doğal din”den sözettiler ve tek kutsal kitap olarak doğanın yasalarını kabul ettiler. Doğal din savunucuları, insanın, doğası gereği inanma ihtiyacı içinde olan bir yaratık olduğuna kanaat getirdiler.
Laikler ise din ile devlet işlerinin birbirinden tamamen ayrılması gerektiği görüşünde birleştiler ve dine dayalı ve dine destek veren devlet anlayışlarına karşı çıktılar.
Fanatikler ve fundamentalistler ise gerçek kurtuluşu sadece ve sadece din alanında gördüler.
Bazı insan mahlukatları maalesef kendi akılları ile değil, başkalarının aklı ile hareket etmeyi tercih ettiler. Neredeyse her söylenene inandılar, ne yapıldıysa onu gördüler ve onu tatbik ettiler.
Batıl inançlar ise kimileri için bir din kadar kutsal bir inanç alanı oldu.
Kimileri ise din olmadan, insanın ahlaklı olmayacağını savundu ve ahlakın temelini dine ve kutsal kitaplara bağladı. Ateistler buna tabii ki karşı çıktı…
BÜTÜN DİN VE İNANÇLARA KARŞI SAYGILI VE HOŞGÖRÜLÜ OLMAK…


Kutsal dinlerin hepsi insanın iyiliğe yönelmesini ve kötülüklerden uzaklaşmasını emreder.
“Bütün dinlerin amacı aynı, fakat öğretmenleri farklıdır.” Swami Vivekananda


Bu gerçeği kabul etmekle insan, kendi inancının dışında başkalarının inancına da saygılı olmanın gerekli olduğunu kavrayabilir.
Din konusunda kabul edilmesi gereken temel ilke şu olmalıdır:
Din, İnsan ile Tanrı(sı) arasındaki özel bir ilişkidir. Hiç kimsenin bir başkasının inançlarına müdahale etme, inanç ve ibadetlerini sınırlama ya da yönlendirme hakkı yoktur. Aynı şekilde, hiç kimsenin kendi inancını diğer inançlardan üstün görme hakkı yoktur ve olmamalıdır. İnanç, tamamen özel bir alandır.
Herkesin başkalarının inanç alanlarına saygılı ve hoşgörülü olması gerekir.
Devlet de insanların temel inanç alanlarına müdahale etmemelidir. Din, devletin temeli olmamalı ve devlet, dinsel kurallar ile yönetilmemelidir. Devlet, dini yönetmeye ve dini düzenlemeye kalkışmamalıdır. Devlet ile din arasındaki ilişki “tarafsızlık” ilkesine bağlı olmalıdır.

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 03-31-2009, 15:25   #2
Kullanıcı Adı
Üç mevsim
Standart
Açtığımzı konularda alıntı yapıyorsak kaynağı belirtelim. Kendimiz yazıyorsak bunu belirtelim. Önceklikle bu makaleye nereden ulaştığınızı bilemiyorum Tarantula. Yalnız makalede dikkat çeken nokta makalenin pozitivist bir pencereden baktığı. Bilimi veya bilimselciliği inançların üzerinde gören ve aslında inançları küçümseyen bir maddeci bakıştır bu.

Şöyle bir cümle geçiyor. "Anti-rasyonalistler ise Tanrı’nın insan aklı ile kavranamayacak bir 'insan ötesi gerçek' olduğunu savundular." Ne demek antirasyonalist. Gerçekdışı mı denmek istiyor. Hayır öyle bir şey yok. Bu bilimselci çokbilmişlik herkesi kendi kafasına göre sınıflandırmayı, biçimlendirmeyi çok sever.

Yine bir fecaat cümlesi "Aynı şekilde, hiç kimsenin kendi inancını diğer inançlardan üstün görme hakkı yoktur ve olmamalıdır." Ben eğer kendi inancımı başka inançlardan üstün görmüyorsam, en doğru, en iyi, en tutarlı görmüyorsam, diğer tüm inançlarla eşit olduğuna inanacaksam neden o dine inanıyorum ki, neden o inanca bağlanayım ki, hayatımı neden o değerler sistemi üzerine kurayım ki..

Meseleye hangi pencereden bakıldığı çok önemlidir. Hayat ve iman mücadelesidir bu. Bizler meselelere Kur'an ve Peygamber ışığında bakarız, çünkü akletmiş ve iman etmiş insanlarız.

Konu Üç mevsim tarafından (03-31-2009 Saat 21:12 ) değiştirilmiştir..
Üç mevsim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-31-2009, 20:37   #3
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Standart

Yazılan yazıda bahsettiğiniz konuların bazıları teori , bazıları 19.yy.da materyalist felsefenin etkisi altında kalan filozofların düşünceleri iken, bazı cümelelerin hangi düşünce etkisiyle yazıldığı pek de anlaşılmıyor.. Yazınızda kaynak belirtmiş olsaydınız çk daha verimli bir tartışma zemini hazırlanabilirdi..

Öncelikle dinlerin evriminden bahsetmişsiniz ki bu A.Comte'un teorisidir ve bu teoriye göre insanlar gördüğü olayları önce manevi ve tanrısal sebeplere yönelerek açıklıyordu ki bu ilk çağlardaki insanların düşünce yapısı idi. İnsanın düşüncelerindeki tekamül ile(!) metafizik düşünceler ile olaylar anlamlandırılmaya çalışıldı.. Ve Avrupa'da Orta Çağ düşüncesinin yıkılmasının etkileri ve bilimsel düşünce ile artık insan düşüncesinin kemale erdiği ve "pozitivizm" ile olayların anlaşılacağı tezi öne sürüldü.. Yani ilk insan bir çocuk gibi düşünürken bugün artık insan düşüncesinin evrimi ile olaylar "pozitivizm" ile açıklığa kavuşacaktı. Ve Comte üç hal yasası ismini verdiği bu düşüncesi ile dinleri redderken kendisi yeni bir din ihdas etmiştir: "İnsanlık Dini". Yani bir yandan dinleri inkar ederken ve çocukluk olarak görürken netice itibariyle başka bir din söylemi gelişirmekten kendini alıkoyamaıştır.. Konu ile ilgili farklı okumalar yapılabilir ama
Alıntı Tarantula_:

"İlk insanlar önce kendi kişiliklerinin dışında her yerde beliren güçlere ya da nesnelere
“mana” adını verdiler. Sonra manayı cisimlendirip “totem” adını taktılar.
Din; totemcilik, çok tanrıcılık, tek tanrıcılık, ateizm, panteizm, deizm, doğal din şeklinde bir evrim geçirdi."


cümleleri çok da rahat söylenecek sözler olmasa gerektir. Pozitivizm etkisi ile söylenmiş ise de önce derin bir düşünce ile analiz edilmesi daha sonra "hüküm" bildiren ifadeler ile beyan edilmelidir.. Biz ilk insanla birlikte hakikatlerin tebliğ edilmeye başlandığına inanıyoruz.. Hakikatler ilk insanla beraber var iken buna rağmen her çağda ateist, deist, teist, totemci düşünce örnekleri de görülmüştür. Yani bir evrim söz konusu değildir..

Ayrıca dinlerin kökeni ile ilgili çok daha farklı düşünceler de öne sürülmüştür, dinleri insana, totemlere, tabiata dayandıranlar olduğu gibi Tanrı'ya dayandıran filozoflarda olmuştur.. Batılı filozofların bu alanda pek çok çalışması olmuştur fakat hiçbiri tam anlamıyla gerçeğin kendisi değildir. Hepsi birer teoriden ibarettir ve her teori bir diğerinin düşüncesini nakzetmektedir. Bundan dolayı bu konuda "bir kaynağa" dayanmadan hüküm cümleleri ile konuşmak pek de doğru değildir. Düşüncelerinizi hangi "kaynağa" dayandırdığınızı bizlerle paylaşırsanız sözlerinizle ne kasdetmiş olduğunuzu daha kolay anlayabiliriz..

Din; hayatı anlamlandırdığımız, düşüncelerimizi o eksende belirlediğimiz değerler bütünüdür.. Ve insan, "en doğru" olduğuna inandığı değerler ekseninde hayatını şekillendirir.. Ben kendi inancımı üstün görmeden ona bağlanamam ama bu farklı düşüncelere mensup insanları yok saymam anlamına gelmez.. Farklı düşüncelere saygı elbette olmalıdır ama bunu anlatmanın yolu "dinlerin birbirinin devamı olduğu ve dinî düşüncede bir evrim olduğu" mantığının ortaya çıkardığı bir düşünce değildir zannımca..

selam ile..


Konu Fasl-ı Gül tarafından (03-31-2009 Saat 20:51 ) değiştirilmiştir..
Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-31-2009, 21:38   #4
Kullanıcı Adı
Tarantula_
Standart
Arkadaşlar kaynağı belirtmeyi unutmuşum özür dilerim. Makalenin kaynağı :www.genbilim.com
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi