|
04-11-2009, 01:43 | #1 |
İslami bankalar krizden etkilenmedi
İslami bankalar krizden etkilenmedi Dünyanın tamamını etkisi altına alan küresel finans krizinde, İslami usullere göre çalışan bankaların kar etmesi finans uzmanlarını şaşırttı. Krizden kazanç sağlayan bankaların, alternatif bankacılığı geliştirerek finans piyasalarına "İslami Bankacılık" ve "İslami Bankalar" teriminin girmesini sağlayan kurumlar olduğu belirtiliyor. İslamiyet'in öngördüğü şartlar çerçevesinde işlemler yapmak amacıyla kurulan bu bankaların, takip ettikleri tutarlı ve istikrarlı politikalar sayesinde krizden hemen hemen hiç yara almadan ve etkilenmeden çıkmaları, dikkatleri bu alternatif sistem üzerine toplamaya başladı. Uzmanlar, dünyadaki bütün bankaları köklü bir şekilde sarsan ve aralarında ünlü isimlerin de bulunduğu bankaların iflas etmesine yol açan krize karşı dik durmayı başaran "İslami Bankalar"ın başarısının arkasındaki sebepleri araştırıyor. Faiz sistemi yok Dünya çapında faaliyet gösteren "İslami Bankacılık" üzerinde uzmanlaşan Norton Rose Avukatlık Bürosu'nun finans uzmanlarından Davide Barzilai, İslami bankaların küresel krizden diğer klasik bankalara oranla çok daha az etkilendiğini doğruluyor. Barzilai, bu bankaların da kriz karşısında yüzde 100 oranında bir bağışıklık sistemine sahip olmadığını belirterek "Ancak ne var ki, krizden etkilenme oranları çok daha düşük olmuştur. Bu bankaların krizden etkilenmemesinin sebebi, Kur'an-ı Kerim'de emredilen prensipler doğrultusunda hareket edilmesinde yatmaktadır. Bu bankalar faaliyetlerini yaparken kendilerine, 'Allah size ticareti serbest bıraktı, ancak faizi yasakladı' şeklindeki ayet-i kerimeyi temel alıyorlar" şeklinde konuştu. "İslami Bankacılık" hizmetine duyulan talebin dünya genelinde arttığına ve Müslümanların buna rağbet ettiğine dikkat çeken Barzilai, "Müslüman müşterilerin ilk tercihi olan 'İslami Bankalar', spekülasyonlara girmedikleri için krizden de diğer bankalar kadar etkilenmediler" dedi. Spekülasyon değil gerçeklik var Şimdiye kadar devletin faiz yasağı koyduğu sadece dört ülke bulunduğu ve bu ülkelerin Suudi Arabistan, İran, Sudan ve Pakistan olduğuna dikkat çeken Barzilai, bu ülkelerdeki bankaların sadece faiz işlemleri yapmasının değil, aynı zamanda spekülasyanlara açık tahvil ve hisse senetleri borçlanmalarının da men edildiğini belirtti. Barzilai, İslamiyet'te ayrıca "İnsan elinde reel olarak bulunmayan bir şeyi değer karşısında satamaz" prensibinin bulunduğuna da dikkat çekerek, bu prensipten hareketle "İslami bankaların" hammadde piyasalarındaki muhtemel gelişmelerin tahminine dayalı spekülatif hisselerin alım-satımını da yasakladığını ifade etti. Barzilai, bu yasağın, "İslami bankaları" zarardan koruyan tedbirler arasındaki en etkin tedbirlerden birisi olduğuna dikkat çekti. "İslami bankaların" alternatif olarak geliştirdikleri "müşareke" sistemiyle gelir elde ettiklerini belirten Barzilai, böylece bankaların paralarını kazanırken kaybetme riskine de girdiğini, ancak kontrollü ve küçük çapta yapılan girişimler sayesinde riskin sınırlı kaldığını dile getirdi. "Yatırıma yönelmemiş bir paranın olduğu yerde para kazanmasının mümkün olmadığı" prensibinden hareket eden İslami bankalar, yatırımların beraberinde getirdiği doğal riski kabullenerek çalışmalarını sürdürmesi, hem reel ekonomi sistemini harekete geçirmekte hem de para sahibi olan yatırımcılara gelir imkanı sağlamaktadır" diyen Barzilai, söz konusu bankaların böylece Batılı bankaların yıllardan beri gelmeye çalıştığı, ancak henüz ulaşamadığı yere geldiğini ifade ediyor. İslami bankacılığın klasik bankacılığa alternatif olma yolunda ilerlediğine dikkat çeken Barziali, uzmanların Batılı bankaların krizden çıkma süresinin uzamasının bu süreci daha da hızlandıracağında hemfikir olduğunu sözlerine ekledi. Büyük bir hacim Merkezi Frankfurt'ta bulunan İslami Bankacılık ve Finans Enstitüsü uzmanlarından Zaid El-Mogaddedi'ye göre ise "İslami Bankacılık" sektörünün günümüzde yönlendirdiği kapitalin hacmi 800 milyar dolar ila bir trilyon dolar arasında bulunuyor. El-Mogaddedi, bu miktarın her geçen gün artma eğilimi gösterdiğini ve sektördeki büyüme hızının da yılda yüzde 15-20 arasında değiştiğini ifade etti. Diğer uzmanların tahminlerine göre de "İslami Bankacılık"la hizmet sunulabilecek potansiyel 4 trilyon dolar civarında bulunuyor. timeturk
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|