![]() |
#1 |
![]() ![]() Darbe, katliam, kaos planlarının peş peşe açığa çıktığı, Ergenekon örgütünün darbe zemini hazırlamak için görünü bile kırpmadan binlerce insanı ölüme göndereceğinin anlaşıldığı şu günlerde, 1978 yılında öldürülen savcı Doğan Öz bir kez daha gündeme geldi. Savcı Öz, devlet içinde çok derinlere inen gizli bir yapılanma olduğunu anlamış, araştırmalarını bu yapının üzerinde yoğunlaştırınca da öldürülmüştü. Bugün Ergenekon adıyla bilinen örgütle ilgili açılan dava, Türkiye'nin bir numaralı gündemi olmaya devam ediyor. Bu terör örgütünün ne olduğu ve nelere kadir olduğu, her geçen gün çok daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Birbiri ardına açığa çıkartılan darbe planları, örgütün askeri darbenin gerçekleşmesini sağlamak için halkı ölüme göndermekten bir an bile çekinmeyeceğini gösteriyor. Sakal, Çarşaf gibi eylem planlarıyla camilerin bombalanması, dindar olan ve olmayan insanların birbirine düşürülmesi amaçlanırken, toplumun önde gelen isimlerine yönelik suikastlarla, hatta müzeleri gezen çocuklara yönelik bombalı eylemlerle kaos yaratılması, bunun sonucunda da darbeye zemin hazırlanması öngörülüyordu. Bugün Türk ordusunda görevli muvazzaf generallerin yaklaşık yüzde onu Ergenekon davasıyla ilgili olarak gözaltında veya tutuklu bulunuyor. İnsanın kanını donduran korkunçluktaki eylem planları, Genelkurmay'a bağlı Özel Harp Dairesi'ni işaret ediyor. Kozmik Oda adı verilen arşivde yapılan aramaların sonucu ise hâlâ açıklanmış değil. Oysa Ankara savcı yardımcısı Doğan Öz, 1978 yılında kontrgerilla olarak adlandırdığı Ergenekon örgütünün izine rastlamış ve bir raporla bunu dönemin başbakanı Bülent Ecevit'e bildirmişti. Doğan Öz, Ankara Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu öğrencilerinden Levent Özyörük'ün öldürülmesinden sonra yaptığı araştırmada yaşanan kanlı olaylarının basit bir sağ-sol çatışması olmadığını, arkasında karanlık bir yapı olduğunu fark etti. Öz, o günlerde eşi Sezen Öz'e "Soruşturduğum bazı olayların izi, devlet içinde üst makamlara kadar tırmanıyor. Korkmaya başladım. Ama üzerine gidilmesi lazım" dedi. Doğan Öz, soruşturmalarını yürüttüğü cinayet dosyalarından yola çıkarak Özel Harp Dairesi hakkında bilgi toplama başladı. Amacı Özel Harp Dairesi ve yetkilileri hakkında büyük bir dava açmaktı. Bunun için ulaştığı bilgileri ön rapor haline getirdi. Raporu dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e sundu. Öz, bugün bile güncelliğini koruyan raporda "Kontrgerilla Genelkurmay Harp Dairesi'ne bağlıdır. Kontrgerilla il ve ilçelerde seferberlik işlemini yürüten kurum olarak askerlik şubelerince yönetilmektedir. Bu konuda en çok aşamalı eğitimden geçen astsubaylar kullanılmaktadır. Sivil güvenlik güçleri içinde ise MİT elemanları ve Birinci Şube görevlileri kullanılmaktadır" dedi. Özel Harp Dairesi'nin hem askeri hem de sivil unsurlarının çalışma biçimlerini açığa çıkartan Öz, "Çavuşlardan başlayarak albaylara kadar bazı askerlerin, sivil unsurları eğittiğini" anlattı. En önemlisi artan şiddet olaylarıyla darbenin hedeflendiğini 2 yıl önceden haber verdi: "Sıkıyönetimi çağırma, seçimle, olmazsa darbeyle iktidar olma demokratik yaşama biçimini yok ederek halkı sömürme seçeneği tek seçenek durumuna getirilme çalışmasıdır yapılan." Öz, işlenen cinayet ve şiddet olaylarının arkasında olduğu gerekçesiyle soruşturma ve Özel Harp Dairesi yetkilileri hakkında dava açma aşamasındaydı. Ancak Başbakan Bülent Ecevit'e raporu vermesinden 2 ay sonra, 24 Mart 1978 sabahı adliyeye gitmek için otomobiline binerken silahlı saldırıya uğradı. Öz olay yerinde yaşamını yitirirken, katili koşarak olay yerinde kaçtı. Doğan Öz'ün eşi Sezen Öz, aradan 22 yıl geçtikten sonra Özel Harp Dairesi'nin kapılarının açılmasının çok önemli olduğunu, o dönemde Doğan Öz'ün hazırladığı raporun üzerine gidilmiş olsaydı, belki de çekilen acıların, akan kanların yaşanmasına gerek kalmayacağını söylüyor. Ancak bu yapılmadı. Kontrgerilla dosyası kapatıldı, 12 Eylül Türkiye'nin ve Kürdistan'ın üzerine bir kâbus gibi çöktü. Bugün de Ergenekon davasının üzerine gerektiği gibi gidilmiyor, dava uzatılıyor ve çeşitli yöntemlerle sulandırılmaya çalışıyor. Yaşananların bir daha tekrarlanmaması için Ergenekon davasının sonuna kadar götürülmesi, suçluların cezalandırılması, suç örgütlerinin dağıtılması, bu işin takipçisi olunması büyük önem taşıyor.
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|