AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Ertuğrul ÖZGÜL]

Bugün yaşananları, 28 Şubat’ta İHL’lerin orta kısımlarını kapatma süreci ile karşılaştırdılar..
Haklılar mıydı?
Yaşananları hatırlatalım, kararı siz verin..
İHL’ler kapatılırken, dönemin hükümeti, tek bir sivil toplum kuruluşu ile oturup konuşmuş muydu?
Hayır..

Bugün ne oluyor?
Okula dönüştürülecek olan tüm dershanelerin temsilcileri ile.. Hem de Ankara’da tek bir toplantı ile değil.. Onların ayağına giderek.. İl il.. Hatta büyük illerde birden fazla.. “Toplantılar yapılsın, istekler alınsın” denildi..
“Dershaneci takımı”ndan, “28 Şubat’a benzeterek, hata ettik” şeklinde, küçücük bir özür geldi mi?
Gelmedi.
Efelenmeye devam ettiler..
Bir ildeki toplantıda.. Daha toplantı başlamadan, resti çektiler: “Siz alternatifleri konuşmaya değil, bize Başbakan’ın dershaneleri kapatma emrini dikte etmeye gelmişsiniz. Biz sizi dinlemiyoruz, salonu terkediyoruz.”

Oysa, daha bakanlık yetkilileri konuşmaya bile başlamamıştı..
Aynı kapsamda bir başka ildeki toplantıda, “dershaneci takımı” bu sefer, “Basın salonda olmazsa, biz toplantıya katılmayız” deyip, gerçekten toplantıyı bırakıp gidiyorlar..
Basın olsun olmasın..
Sanki siz; her toplantınıza basını alıp, başköşede mi tutuyorsunuz?
Diyecekleriniz varsa, basın olmadan söyleyemiyor musunuz?
Bir başka toplantıda..

“Kameralar görüşmemizi kayda alsın. Kameralar salonda kalmazsa, biz çıkarız” diyorlar..
Bu sefer bakanlık yetkilileri bu teklifi kabul ediyor.. İyi ki de kabul ediyorlar..
“Dershaneci takımı”nın gerçek yüzü, böylece ortaya çıkıyor..
Çünkü kameralar salonda olduğu halde, sonunda “dershaneci takımı”, yine salonu terkediyor..

Şimdi söyleyin..
Bugün yaşananlar, 28 Şubat sürecinde yaşananlara hiç benziyor mu?
Aslında bir benzerlik var..
28 Şubat’ta “İHL’ler kapatılsın” diyen hükümet tarafı, kimse ile görüşmüyor, resti çekiyorlardı..
Şimdi tam tersi olmuş.
Hükümet görüşme öneriyor..
“Dershaneleri vermeyiz” diyenler, kimse ile görüşmüyorlar..

•
Oysa “dershaneci takımı”, “Biz, okulların yapamadığını yapıyoruz. Okullar, üniversite imtihanını kazandıramayacağı için, herkes bize geliyor. Biz de çocuklara üniversiteyi kazandırtıyoruz” diyorlar..
Kendilerini; çok becerikli, çok akıllı ve çok işbilir gösteriyorlar..
Ama..
Hükümetin çok alternatifli tekliflerine karşılık; ya salona hiç girmiyorlar, ya girip hemen terkediyorlar, ya da biraz tartışıp, kaçıyorlar..
Sonra da, “28 Şubat’ta da benzeri yaşanmıştı” diyorlar..
Ayıptır beyler, ayıp..
28 Şubat sürecinde bize İmam-Hatip liselerinin konumu ile ilgili toplantı daveti gelecek de.. Biz gidip, hükümet yetkililerine posta koyup toplantıyı terkedeceğiz?
Hafazanallah.

Önce cemaat topa tutardı bizi..
“Siz ne kadar terbiyesiz insanlarsınız. Hükümet haklı. Siz böyle davrandıktan sonra, hükümet sadece İHL’lerin orta kısmını değil, lise kısmını bile kapatsa haklıdır. Size az bile yapıyorlar” demez miydiler!..

**
Hükümetin ayaküstü on alternatif teklifine karşı..
Bir tanecik karşı teklif sunamıyorlar..
Hükümet “açık lise” diyor..
Öküzün trene baktığı gibi bakıyorlar..
Hükümet “akademik lise” diyor..
Eşeğin uçağa baktığı gibi bakıyorlar..
Hükümet, “Okula dönüşün.. Öğretmenleri devir alayım” diyor..
Boş gözlerle seyrediyorlar..
Bir de kendilerini, allame gibi gösteriyorlar..
Ne istiyorsunuz siz beyler?
Dayak mı?
Ne yapsın bu hükümet size?
Ona yok. Buna yok. Şunu istemezük.. Diğerini beğenmezük..
Eeee?

Mecbur mu hükümet, sizin tek teklifinizi kabul etmeye..
Tek teklif ne: “Dershaneler kapanmasın. Bugünkü sömürü düzeni devam etsin!”
Hani şöyle bir kıpırdasalar, “Halkın cebinden çok fazla para çıktığını iddia ediyorsanız, tavan fiyat gelsin. En yüksek dershane ücreti 3.000 TL olsun” gibisinden bir teklif getirseler..

Veya “Ticarethane gibi dershane olmasın. Ama dershaneler, belediyelerin sponsorluğunda devam etsin” deseler..
Ne bileyim; “Bizim de kafamız biraz çalışıyor yani!” diyerek, bir alternatif teklif getirseler..
“Kötü niyet yok” diyeceğim..
Ama diyemiyorum..
Çünkü “lo” diyorlar.. “Ço” demiyorlar!