AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-03-2014, 12:30   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Oral Çalışlar - Cemaat, Savaşı Kaybetti mi?
Oral Çalışlar



Cemaat savaşı kaybetti mi?

Yerel seçimlerle, gidişata ilişkin, önemli bir fotoğraf çıkacak. Ağustostaki cumhurbaşkanlığı seçimleri de aynı oranda kritik.

Hükümet ve cemaat arasında son aylarda kullanılan dil, tam bir savaş dili. Yapılan hamlelerin çoğu, ‘ölümcül darbe’ vurmaya yönelik hamleler. Özellikle de ‘Başbakan’a kelepçe takmak’tan söz eden bir kesimin, ilk günlerden beri, en yüksek perdeden konuşmakta ısrarcı olduğunu görüyoruz.

Son 1.5 ay içinde, ülkedeki taşlar birçok açıdan yerinden oynamış durumda. 17 Aralık süreci başladığında, kamuoyunun önemli bir kesimi, ‘paralel yapı’nın bu kadar güçlü ve etkili olduğunu bilmiyordu. ‘Paralel yapı’nın, ‘uluslararası fotoğraf’tan da bir cesaret, rüzgâr ve enerji aldığı açık. Buna ek olarak, Başbakan Erdoğan’a ‘öfke duyan’ kesimlerin, iç ve dış konjonktürle paralel yazıları, tabloyu tamamlıyor. Yaşanan ‘darbe girişimi’nin ‘matematiğini’, yolsuzluk operasyonlarının nasıl dosyalar hâlinde hazırlanıp ‘ihtiyaç halinde kullanılmak üzere saklandığını’, şimdi daha iyi kavrayabiliyoruz.

Cem Küçük, Yeni Şafak’ta dün yayımlanan yazısında, darbe girişiminin başarısızlığa uğradığını söylüyor: “Artık bu cunta için sonun başlangıcına gelmiş durumdayız. Emirlerindeki polis, yargı mensupları ya da kamuda çalışan üyelerine ‘Sakin olun, yine gücü ele geçireceğiz’ telkinleri yapılıyor ama iş işten geçti. Öte yandan 15 Şubat’ta yeni bir tezgâhın içinde olduklarını sosyal medyadaki sahte hesaplarla dile getiriyorlar. Artık bu saatten sonra bir şey elde edecekleri yok. Sadece akıllarınca korku yayıyorlar.”

Cem Küçük, daha da ileri giderek, ‘hesap sorma’ zamanının geldiğini ifade ediyor: “Devletin elindeki enstrümanlar her zaman daha çoktur. Yakın zamanda başlayacak casusluk soruşturmasıyla bu illegal yapının bütün kirli işleri birer birer deşifre olacak.”

Gerçekten bitti mi?


Başbakan hemen her gün yaptığı konuşmalarda, ‘yapıyı tasfiye edeceklerini’ ifade ediyor. Gazetelerde, ‘Cemaat’e üç ayrı koldan operasyonlar yapılacağı’ dile getiriliyor.

Hükümet, gerçekten de ‘operasyonları’ atlattı mı, atlatabildi mi? Bu soruyu sorduğumuz (ve durumu analiz edebilecek pozisyondaki) kesimler, Cem Küçük kadar net konuşmasalar bile, ‘Hükümetin ilk günlerin tedirginliği attığını’ söylüyorlar.


Polis, yargı ve bürokrasi içindeki tasfiyelerin ilk etaptaki işlevi, ‘vurucu operasyonlar’ın önünü kesebilmekti. Alınan önlemlere rağmen, özellikle Adana ve Hatay’da TIR’ların önünün kesilip aranmak istenmesi, sarsıcı hamlelerdi. Hükümetten de aynı oranda sert karşılıklar geldi.

‘Savaşçı’ Erdoğan


Bu noktada, Tayyip Erdoğan’ın en iyi bildiği siyaset öne çıktı: ‘Savaşarak karşılık vermek’. Erdoğan, partisini, hükümeti, taraftarlarını militan bir ‘direniş çizgisi’ etrafında topluyor. Tabii, karşı tarafın da aynı dozda bir militanlık içinde olduğunu gözlemliyoruz. Başbakan, ‘bağımsız yargıyı yok ediyorsun’, ‘polisi dağıtıyorsun’ gibi eleştirilere, değişik noktalardan gelen tepki ve baskılara aldırmadan, yoluna devam ediyor. Başbakan’ın ‘aleyhindeki kamuoyu’, her geçen gün yeni derinlikler kazanıyor. İşte bu olumsuz koşullarda; direnç göstermek, saldırıları karşılayabilmek, elbette hiç kolay değil.

Tüm olumsuz ve sorunlu koşullara, 11 yıllık yıpranmışlığa, yolsuzluk dosyalarına, ekonomideki sarsıntıya rağmen hükümet, darbe girişimini, şu noktada, büyük ölçüde atlatmış görünüyor. ‘İnisiyatifin esas olarak hükümetin eline geçtiği’ tespiti yapılabilir. Halkın önemli bir kesiminin, ekonomideki durumun faturasını, esas olarak, ‘paralel yapı’ya kestiği söyleniyor.

Ancak henüz her şey kesinleşmiş değil. 30 Mart Yerel Seçimleri’ne kadar, daha çok yol var. Yerel seçimlerle yolculuğun yönelimine ilişkin, önemli bir fotoğraf çıkacak. Ağustostaki ‘cumhurbaşkanlığı’ seçimleri de aynı oranda kritik.

Durum 2-1 ama henüz maç bitmedi. Yedekler oyuna sürülmedi. Her iki tribün de nefesini tutuyor.


Kaynak

Radikal 03.02.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-03-2014, 23:14   #2
Kullanıcı Adı
Ekinoks
Standart
Savaşı kaybeden cemaat değil, savaşı kaybeden gülen ve arkasındaki yapılanma. Tabanı oluşturan insanlar tavanın yaptıklarından sorumlu tutulamaz.

Yöneltilen fikir,düşünce ve suçlamaları anlatırken cemaat cemaat diyerek Ak parti hükumetini cemaatlere ve İslam dinine düşman bir parti olarak hafızalara kazımaya çalışmak denir bunun adına.

Cemaat değil gülen ve bu sıkıntıları ülkemizde hayata geçirenler kaybetti.
Ekinoks isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-05-2014, 15:22   #3
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart
Ciamaat İslam'a ve Türkiye'ye açtığı savaşı kaybetmeye mahkumdur.

Küfrün belini kıran Başbakan'ınımızın yanındayız.
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-19-2014, 14:18   #4
Kullanıcı Adı
Özgür Suriye
Standart
Ciamaat'in beli kırıldı!..

Elhamdülliah.
Özgür Suriye isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi