AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-01-2008, 10:36   #1
Kullanıcı Adı
Ak_Kelebek
Standart Kararın anlamı
Başbakan Tayyip Erdoğan 'bir geri adım atma' talebinde bulunanlara kulak verip başörtüsü yasağının devam etmesine yeşil ışık yakmış olsaydı, Anayasa Mahkemesi, dün, Ak Parti'yi kapatmayla sonuçlanabilecek süreci başlatma kararı alır mıydı?

Anayasa Mahkemesi '367' ile ilgili kararı aldığında, bu kararın bazı çevrelerin telkiniyle verildiği yolunda -bizim hepsini elimizin tersiyle reddettiğimiz- çeşitli söylentiler çıkmıştı; acaba benzer söylentiler kapatma sürecini başlatan yeni karar sonrasında da çıkacak mı?

Bu iki sorunun vardığı sonuç aynı: Siyasî süreçle yakından ilişkili davalara bakmak zorunda kalması Anayasa Mahkemesi'nin hiç zedelenmemesi gereken imajını ciddi biçimde olumsuz etkiliyor.

Kamuoyunda yeterince güçlü bulunmayan, alelacele hazırlandığı için eksiklikleri olduğunu raportörün de kayda geçirdiği bir iddianameyi parti kapatma sürecini başlatmak için yeterli bulmakla, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'ya destek çıkmış oldu.

İyi de, birbiri ardına tartışılır kararlar alan Anayasa Mahkemesi imaj yıpranmasına karşı kendisini nasıl koruyacak?

Bu soruyu, son birkaç yazıda üst üste Anayasa Mahkemesi'nin önemine işaretle kurumun ve üyelerinin itibarlarına özen gösterilmesini talep eden, bu konuda kendi güvenimi hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak açıklıkta belirten biri olarak özellikle soruyorum: Keşke yüksek mahkeme kendisini tartışma gündeminin tam ortasına oturtan böyle bir karar almasaydı.

Dün alınan karardan sonra ülkemizde işler, 'karanlık senaryo' yazanların istediği istikamette mi gelişecek?

Bazı çevrelerin kulaktan kulağa fısıldadıkları 'karanlık senaryo' o kadar karmaşık değil: Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü de dışarıda bırakmayarak iktidar partisi için kapatma davası açıyor, ardından ekonomik bir altüst oluş yaşanıyor, bunu da sosyal nitelikli kalkışmalar ve siyasi suikastlar izliyor... Senaryonun son karesinde ise, ülkenin, on yılda bir tekrarlanan olağanüstülüklerin etkisi altına yeniden düşmesi var.

Elbette Anayasa Mahkemesi üyelerinin her yazılan senaryoya kulak vermesi beklenemez. Kendilerini de içine alan bu tür senaryolar yazıldığından yüksek mahkeme üyelerinin haberleri bile olmayabilir. Bu sebeple dün verdikleri kararla bu senaryo arasında birebir ilinti kurmak yanlıştır. Ancak, yine de, Anayasa Mahkemesi üyelerinin bundan sonra meydana gelecek gelişmeleri dikkatle izlemesinde yarar var.

Sonuçta hepimiz aynı gemideyiz. Türkiye'nin önünü kesecek, nefesini kısacak, dışarıdan görüntüsünü bozacak, içerideki çalışma azmini kıracak her türlü olumsuzluk hepimizi ilgilendirir. Geçmişteki parti kapatma davaları ile bugünkü arasında niteliksel olarak ciddi birkaç fark var; en önemli fark, Ak Parti'nin son genel seçimde her iki kişiden birinin oyunu alarak iktidarını sürdüren bir parti olmasıdır. Böyle bir partinin halkın en az yüzde 70'nin “Kalksın” dediği üniversitelerdeki başörtüsü/türban yasağını sona erdirme çabasını nasıl yadırgayabiliriz? Aksine bir davranış ülkedeki sistemin demokratik olma iddiasıyla ciddi biçimde çelişmez mi?

'Vatana ihanet' dışında hiçbir biçimde yargılanamayacağı bilinen Cumhurbaşkanı ile ilgili olarak 'yargılama' kararına varması üzerinde de düşünmek gerekir Anayasa Mahkemesi'nin...

Düşünmeliyiz, çünkü Anayasa Mahkemesi anayasayı sadece denetlemekle değil korumakla da görevli yüksek yargı organıdır.

Umarız, senaryo yazanlar ya da yazılmış senaryoları yayan şom ağızlılar sonunda haklı çıkmazlar.

Fehmi Koru
YENİ ŞAFAK

 

Ak_Kelebek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-01-2008, 11:11   #2
Kullanıcı Adı
tayyipleyiz
Standart Kararın anlamı
Anayasa Mahkemesinin itibarını en iyi Anayasa mahkemesinin Kendisi ve bir fiil iştirakçileri, yani üyeleri korumakla mükelleftir. Eğer bugün, tartşılamaz denen bir mahkemenin kararları gündemden düşmez halde tartışılabiliniyorsa; bunda ki en büyük suç tartışanların değil, tartışılanların olduğu kanaatindeyim...
Siz öyle kararlar verin ki nutkumuz donsun, yoruma ihityaç bırakmasın ve hukuk ve adalet budur, anayasal zihniyet budur dedirtsin bizlere...
Kararın anlamına güzel bir bakış açısı getirmiş Fehmi bey, teşekkürler...
tayyipleyiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi