Çağdaş bir ülke olma idealimizden taviz vermeyeceğiz
AK Parti Torbalı İlçe Gençlik Kolları Başkanı Ömer Günaydın bir basın açıklaması yaparak hükümetin çalışmalarını değerlendirdi. Partisinin ülke yönetimindeki başarısının göz ardı edilemeyeceğini belirten Günaydın; “AK Parti'nin ülke yönetimindeki başarısı, siyasi perspektifimizin neticesidir. Ekonomideki ve siyasetteki yapısal dönüşümler madalyonun iki yüzü gibidir'' dedi.
Eksik bir demokrasi ile sağlıklı bir ekonomik düzenin tesis edilemeyeceğine işaret eden Ömer Günaydın, ''Özgürleşme, zenginleşmenin gerçek şartıdır. Bu yüzden ilk günden itibaren en büyük önceliğimiz demokrasidir, hukuk devletidir'' ifadesinde bulundu.
Türkiye'nin ekonomisini büyütmenin, demokratikleşme perspektifini büyütmeye bağlı olduğunu belirten Başkan Günaydın, şöyle devam etti: ''Toplumun siyasetin dışında tutulduğu, siyasetin ve ekonominin hukuki zemininin zayıf olduğu, özgürlüklerin yerleşmediği bir ülkede ekonominin istikrarlı, sürdürülebilir bir gelişme göstermesi de mümkün değildir. Çünkü demokrasideki, özgürlüklerdeki, hukuktaki eksiklik hem toplumda bir durağanlığa hem de belli bir azınlığın vicdana ve hukuka aykırı şekilde zenginleşmesine yol açar. Özgürlükleri garanti altına alan açık, şeffaf bir siyasi düzen, rasyonel ve adil işleyen bir ekonomik düzenin olmazsa olmazıdır. Türkiye'de uzun yıllardır devam eden ekonomik geri kalmışlık ve yapısallaşan ekonomik krizler, esas itibarıyla siyasi demokrasideki zaafların tabii neticesidir. Bu süreç, toplumsal kaynaklara geniş toplum kesimleri aleyhine el koyan zümrelerin ve ittifakların teşekkülünü de beslemiştir. AK Parti iktidarı, siyasi demokrasiyi ve onun uzantısı olan ekonomik demokrasiyi güçlendirecek adımları kararlılıkla atarken böyle bir bilinçle hareket etmektedir. AK Parti iktidarında Türkiye, rasyonel bir ekonomik düzen kurma yönünde ciddi bir mesafe almıştır. Artık piyasa kuralları zemininde işleyen, rekabetçi ve dünyaya açık bir ekonomik düzenden geri dönülmesi mümkün değildir. Bu nedenle Türkiye, siyasette ve ekonomide bireysel hakları güvence altına alan, kurumsallaşan, bu çerçevede hukuka işlerlik kazandıran çağdaş bir ülke olma idealinden asla taviz vermeyecektir. Bu böyle bilinmelidir...''
|