![]() |
#1 |
![]() Sezer ile Gül arasında fark yok mu?
Ali İhsan KARAHASANOĞLU Bilemiyorum, kendisine sağlanan imkânları terkedip, objektif düşünebilir mi? Orası kendi sorunu.. Ben hatırlatayım da, kendi vicdanına kalmış gerisi... Çıplak kadınların resmini basarak, bir anlamda kadın ticareti yaparak tiraj almaya çalışan bir gazetede, ahlâk dersleri vermeye kalkışan A.Hakan, “Vakit’in Sezer için estirdiği ‘Sezer bizim cumhurbaşkanımız değil’ havası ile Bekir Coşkun’un ‘Abdullah Gül benim cumhurbaşkanım olmayacak’ cümlesi arasında pek bir fark yok” demiş! Oysa, gören gözler için, düşünen kafalar için arada çok farklar var.. “Laf olsun, torba dolsun, bugünkü köşeyi de böylece kapatalım” diye yazmıyorum. “Sen dedin, ben dedim, sen haklısın, ben daha haklıyım tartışması” da değil bu.. Aklını para karşılığı satmayan için, vicdanını kiralık kullanıma açmayan için; basit bir gözlemle sonuçlanabilecek bir konu bu.. Evet; Cumhurbaşkanlığı makamına gelmeden önce, bizim Sezer’in seçimine eleştirimiz vardı ama, “Sezer bizim cumhurbaşkanımız olmayacak” şeklinde bir tepkimiz yoktu. Eleştirimiz şöyle idi: “Başörtüsü üniversitelerde yasak olmalıdır, diyen bir kişinin, iki tane süslü lafına kanarak cumhurbaşkanlığına seçilmemesi gerekir.” Devamında da, “Üniversitelerde başörtü yasağını desteklediği gibi, 6.5 milyon oyla seçimden birinci parti olarak çıkmış siyasi partinin kapatılmasına oy veren bir yargıç bu.. EyFP’liler, RP’nin kapatılmasına oy veren bu şahsa nasıl oy vereceksiniz?” dedik. Amacımız da belli idi.. FP’li milletvekillerinin Sezer’e kanmamasını sağlamak. Başaramadık bunu. Şimdi oy verenlerin hemen hemen tamamı, dizlerini dövüyor!.. Bizim Sezer’e yönelik, seçimden önceki eleştirilerimiz, işte bundan ibaret!. Sezer seçildikten sonraki “Bizim cumhurbaşkanımız olamaz” anlamına gelebilecek daha sert eleştirileri ise, sayın Abdullah Gül’e yönelik şimdiki tavırlarla hiç karşılaştırmamak gerekir. Çünkü hukuki statüleri farklı. Birisinde seçilmeden önce yapıyorsunuz eleştirinizi. Diğerinde seçildikten sonra.. Seçildikten sonraki eleştirilerimizi savunamayacağımızdan değil, neyi tartıştığımızı belirlemek için bu ayrımı yapıyorum. Konuyu daha açayım isterseniz; Necdet Sezer cumhurbaşkanlığı makamına oturmuş. Hiç kimsenin, “Sezer benim cumhurbaşkanım değil” şeklinde bir eleştirisi yok. Sezer’in önceki hayatındaki hatalarının dile getirildiği eleştiriler de, seçilmesi ile birlikte zaten rafa kaldırılmış. Çünkü artık seçim yapılmış, bitmiş! Ama sonrasında ne yapmış Sezer? AKParti iktidara gelir gelmez; daha o yıl, bakanlar arasında ayrımcılık yapmış. “Eşi başörtülü/eşi başörtüsüz bakan” ayrımı yapmış.. Yani sorunu kendisi başlatmış. “Ben sizin cumhurbaşkanınız değilim” demeye getirmiş! Sonraki yıl daha da genişleyen bir ayrımcılık.. Bu sefer milletvekilleri arasında da ayrımcılık yapılmış. Sonraki yıl, bürokratlara kadar vardırılmış aynı ayrımcılık. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili’ne kadar varmış iş! Sezer herkese açık açık bağırıyor yani: “Ben başörtülülerin cumhurbaşkanı değilim”.. Başka bir anlamı var mı bunun? Başörtülü üniversite öğrencileri aylarca, hatta yıllarca randevu talebinde bulunuyor.. Beyefendi randevu vermiyor. Bunun üzerine, bizim ne yapmamızı istiyorsunuz, “İcraatıyla ayrımcılık yaptığını ispatlayan birisi”ne yağcılık mı yapalım? Seçildiği ilk yıl, gazetemizin imtiyaz sahibine, Çankaya Köşkü’ndeki resepsiyon için davetiye gönderiyor. Değişen hiçbir şey yokken, ertesi yıldan itibaren göndermemeye başlıyor... Buyrun söyleyin, siz olsanız, “Benim cumhurbaşkanım” diyebilir misiniz bu kişiye? “Efendim bu tartışmaların sonucu yoktur.Herkes kendisine bir bahane bulur zaten” diye karşı çıkanınız olabilir. İnsafsızca saldırılan Abdullah Gül’ün ne yaptığını hatırlatayım da, konunun kısır bir tartışma mı, yoksa toplum mühendisliğine soyunanların oyunu mu olduğunu görelim.. Her sene gittikçe genişleyen bir ayrımcılığa imza atan Sezer’in tam aksine, Sayın Abdullah Gül koşturuyor.. Siyasi çizgisine her gün küfreden, en solcu KESK’e gidiyor. Türk İş’e de gidiyor.. HAK İş’e de gidiyor.. MHP’ye de gidiyor, DTP’ye de gidiyor.. Kendisine en terbiyesizce lafları eden Kamer Genç’e bile, ne diyeceğini üç aşağı beş yukarı bildiği halde gidiyor! Daha önceki beyanları ile, ne kafada olduğunu ispat etmiş Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok’a gidiyor.. Misafir nezaketinden bile mahrum bu adamların hakaretlerine rağmen, yılmıyor TÜSİAD’a gidiyor.. Sonrasında kendisine daha yakın konumdaki MÜSİAD’a gidiyor. Eylemleriyle, konuşmalarıyla, tebessümleriyle.. Kısaca herşeyiyle ısrarla; “Hepinizin cumhurbaşkanı olacağım” diyor! Ve ispat ediyor. Daha ne halt yemeye siz “Benim cumhurbaşkanım olmayacak” diyebiliyorsunuz? Baldır bacak resimleri arasından, insanların akıllarını karıştırmaya çalışıyorsunuz? Hani bu ifadeyi, bireysel bir gerekçeye dayandırsanız, belki yine “Şahsi görüşüdür, ifade edebilir” diyeceğiz. Ama arkasından, “Göbeğini kaşıyan adamın zaferidir bu. Gül, göbeğini kaşıyan adamın cumhurbaşkanıdır” diyerek, halkı da nasıl aşağılayabilirsiniz siz? Ve objektiflik numaralarına yatanlar, sizler Sezer ile Gül arasındaki bu farkı nasıl göremezsiniz! Birisi; halkın büyük bir kısmına, “Benim cumhurbaşkanım değil” dedirtmek için elinden gelen her şeyi yapan Sezer.. Veto eden, muhalefetle işbirliğine giden, engeller çıkaran.. Ayrımcılık yapan... Diğeri ise; herkese “Benim de cumhurbaşkanım” dedirtmek için koşturan, sağcı solcu demeden herkese kucak açan, hakaretlere rağmen en saygısız kişilerin bile ayağına giden Gül! Siz hâlâ aralarında bir fark göremiyor musunuz? Kusura bakmayın ama, Allah kalp gözünüzü kapatmış ise, biz ne yapabiliriz ki?
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() açıkça ifade edilmiş bariz farklar..Allah razı olsun gönlünden kaleminden...inşaallah bazı ahmakların kafalarına tokmak olur... >
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() biri diken diğeri gül
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() hertarafları farklı... :D ;)
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | |
![]() Alıntı:
yazıda farklar açıkca belirtilmiş.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() sayin Ali İhsan KARAHASANOĞLU kadar gorusleri goruslerime uyan baska birisi tanimiyorum ..
o kisi kadar degerli bir kalem bilmiyorum.. ellerine saglik allah razi olsun kaleminden gonlunden ... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() bu arada kanal7 de yayin yaparken sabirsizlikla bekledigim gunlere .....
Ahmet hakan sayende o gunlerden nefret ediyorum--..... tesekkurler kanal 7 |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() allah bin kere razi olsun
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|