![]() |
#1 |
![]() İsmail Raci Faruki ve eşi Lamia Faruki, ABD'de tam 23 yıl önce İsrailli teröristler tarafından sahur vakti katledilmişti. İsmail Raci Faruki, 20.yy'da Batılı paradigma'ya Siyonizme karşı yeni ve diri bir bilinçle yüzleşen, savaşan önemli düşünür olarak Müslümanlara yeni ufuk ve umut olmaya devam ediyor. İsmâil Râci el-Fârukî, 21 Ocak 1921 yılında Filistin'in Yafa şehrinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini St. Joseph Koleji'nde yaptı. Felsefe öğrencisi olarak girdiği Beyrut Amerikan Üniversitesi'nden 1941 yılında mezun oldu. 1945-1948 yılları arasında Celile'nin son Filistinli valisi olarak görev yaptı. Görevi süresince Filistinlilerin haklarının ısrarlı bir savunucusu oldu. 1948 yılında İsrail Devleti'nin kurulup Filistin'in işgal edilmesi üzerine ABD'ne göç etti. 1949 yılında İndiana ve 1951 yılında Harvard üniversitesinde felsefe alanında yüksek lisans yaptı. 1952 yılında 'metafizik' ve 'değer epistemolojisi' üzerine doktora tezini tamamladı. Daha sonra Ezher Üniversitesi'nde üç yıl süreyle Şer'i ilimler sahasında öğrenim gördü. 1959 yılında Fulbritht doktora sonrası bursuyla Mc Gill üniversitesi'ne giderek Yahudilik ve Hristiyanlık hakkında araştırmalar yaparken bir yandan da dersler verdi. 1961 yılına kadar burada çalıştı. İsmâil Râci el-Fârukî, Amerika'daki müslüman öğrencilerin kültürel dayanışmasını sağlamak amacıyla 1963 yılında kurulan Müslüman Öğrenciler Birliği mensuplarıyla yakınlık kurarak ilmi ve fikri konularda onlara rehberlik yaptı. Ardından Pakistan'a gitti ve orada kaldığı iki yıl boyunca Karaçi'deki İslam Araştırmaları Merkezi'nin çalışmalarına katkıda bulundu. Tekrar ABD'ne dönüp Chicago Üniversitesi'nde misafir hoca olarak ilahiyat dersleri verdi. 1964-1968 yılları arasında Syracuse Üniversitesi'nde doçent olarak çalıştı ve burada İslam araştırmaları programı başlattı. Daha sonra evleneceği Luis Lamia ile burada tanıştı. 1968 yılında din ilimleri profesörü olarak Philadelphia Temple Üniversitesi'ne geçen el-Faruki burada da İslam araştırmaları bölümünü kurdu. 1972 yılında kurucu başkanı olduğu Müslüman Sosyal Bilim Adamları Birliği, el-Faruki'nin Amerika'daki teşkilatçı faaliyetlerinin ikinci önemli basamağını oluşturdu. Bu dernek ABD üniversitelerinde çalışan müslüman hoca ve öğrenciler için önemli bir kültür merkezi haline geldi. Aynı dönemde bu derneğin bünyesinde bir İslam koleji ve üniversitesi kurulması için çalışmalara girişti. Bu teşebbüsleri sonunda Chicago'da American İslamic College kuruldu. Başkanı olduğu bu müessesedeki görevini ölümüne yakın zamanlara kadar yürüttü. Bu teşebbüslerin milletlerarası çaptaki diğer önemli sonucu Uluslararası İslam Düşüncesi Enstitüsü 1981 yılındaki kuruluşu oldu. Kuzey Amerika'da büyük bir İslam araştırmaları merkezi haline gelen bu enstitünün özellikle 'Bilginin İslamileştirilmesi' yolundaki araştırma programlarının belirlenmesinde el-Faruki'nin öncü bir rolü oldu. Entellektüel faaliyetlerindeki teşkilatçı ve aktif özelliğiyle el-Faruki Pakistan, Hindistan, Güney Amerika, Malezya, Libya, Suudi Arabistan ve Mısır'daki İslami araştırma kurumlarına da proje, uygulama ve danışmanlık seviyesinde önemli katkılarda bulundu. Bu arada iştirak ettiğiilmi toplantılar, verdiği konferanslar, katkıda bulunduğu dergiler de önemli bir yekün tutmaktadır. El-Faruki'nin bir muhtedi olan eşi Luis Lamia da özellikle İslam sanatı ve estetiği alanında önemli araştırmalar yapmıştır. Filistin davasının ateşli bir savunucusu olan ve oradaki siyasal süreçle bağlantısını koparmayarak bir ömür siyonist işgale karşı sert cephe alan İsmail Raci el-Faruki ve eşi Luis Lamia, 27 Mayıs 1986 yılında Pennsylvania Wyncote'daki evlerinde sahur vaktinde bıçaklı bir saldırıya uğrayarak hayatlarını kaybettiler.Olay Amerika basınında ısrarla göz ardı edilmesine rağmen İslam dünyasında geniş yankılar uyandırdı. 20. yüzyılın yetiştirdiği en önemli müslüman aydınlardan biri olan ve hayatını ümmetin problemlerinin çözümüne adamış olan İsmail Raci el-Faruki'nin Türkçe'ye kazandırılmış en önemli eserleri şunlardır; Bilginin İslamileştirilmesi, İbrahimî Dinlerin Diyaloğu, Tevhid, İslam ve Siyonizm, İslam Kültür Atlası… MÜFTÜOĞLU VE UYANIK FARUKİ'Yİ ANLATTILAR. İsmail Raci Faruki'nin İslam dünyası için ne anlam ifade ettiğini anlamak için görüşlerine başvurduğumuz araştırmacı-yazar Atasoy Müftüoğlu, Faruki'yi statükocu zihinlerin anlamasının zor olduğunu, onun bu dünya için yepyeni fikirler ortaya attığını söyledi. Müftüoğlu Faruki'nin düşüncelerinin İslami hareketler için 'yeni bir bilinç, yeni bir ufuk, yeni bir duyarlılık, yeni bir ahlak durumu olduğunu kaydederken, Faruki'nin 'hiçbir zaman tek çizgili, tek boyutlu bir adam olmadığını' belirtti. Müftüoğlu, İslami hareketlerin Faruki'nin 'tevhid' ve 'İslam Kültür Atlası' kitaplarındaki yorum tarzı dikkate alınarak dinamizme kavuşacağını belirtirken, Faruki'nin kişisel ya da coğrafi bağlılıkların üzerinde İslami ve tevhidi bağlılıkları eksene alan düşünce tarzının eksene alınmasının önemini vurguladı. Atasoy Müftüoğlu Faruki'yle beraber gittiği İran gezisinde merhumun İran'da Humeyni'nin de bulunduğu toplantıda mezhepsel taassubun aşılması gerektiğini vurguladığını ve daha geniş bir çatı olan 'Ümmet' ufkuna dikkat çektiğini aktardı. Merhum Faruki'nin Diyaspora'daki Filistinlileri örgütlediğini belirten Müftüoğlu Filistin davasının uluslar arası platformlara taşınmasında ciddi çabalar üstlendiğini söyledi. Müftüoğlu, Faruki'yle yaşadığı şu anıyı aktardı: 'Yunanistan'a indiğimizde papazların bir eylemi vardı. Merhum Faruki eyleme katılarak, papazların taşıdığı 'önce iman, sonra vatan' pankartına dikkat çekerek,'ülkelerimizde böyle bir şiarı seslendirmeliyiz'dedi. İsmail Raci Faruki'yle araştırmalarıyla tanınan Gazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd.Doç. Dr. Mevlüt Uyanık, Faruki'nin 20 yy.'da batılı bilgi paradigması ile ilgili ilk ciddi yüzleşmeyi yapan ilim adamı vasfının üzerinde dururken, Faruki'nin batılı paradigmaya karşı İslami epistemolojik başkaldırıyı gerçekleştiren gerçek bir bilinç olduğunu söyledi. Filistinli Faruki'nin uzun yıllar diyasporada bulunmasının merhumun ümmet kavramına vurgu yapmasının önemli nedeni olduğunu kaydetti. Müslümanların temel iddialarını anımsamaları için Faruki'nin rehberlik yaptığını, tevhid-şirk denklemine oturtarak kurduğu düşünce sisteminin yeni bir soluk olduğunu belirtti. Mevlut Uyanık, Faruki'nin bilginin islamileştirilmesi kavramını yönelik eleştirilere, İslam'ın ilk yıllarında karşılaştığı Bizans-Hint ve İran geleneklerini de 'bilginin islamileştirilmesi' kavramıyla dönüştürdükleri şeklinde vevap verdiğini de sözlerine ekledi. Faruki'nin genç beyinlerin gelişmesi ve güçlenmesine yönelik çalışmalarının en büyük emaresinin Müslüman Gençlik Teşkilatı olduğunu söyleyen uyanık, Faruki'nin Müslümanlar için bir umut ve ufuk olduğunu belirtti. Yusuf Ziya Gökçek/ Dünya Bülteni
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|