![]() |
#1 |
![]() Yüreklerde kor gibi küllenen başörtüsü davası yine…Yeniden…
Sil baştan. Hiç, bu sefer bitti diyemedik, özgürlükler ve demokrasiye arkadaş olamadık. Yaren olmadı adalet bize… Önce Ayşe Arman’ın Nişantaşı’nda başlayan sokak gezileri, sonra iş başvurusuna verilen hakaret dolu cevap. Hoş bu cevabın bir teknik hata olduğunu savunan patronlar… Herkes tertemiz çıktı yine işin içinden. Suçlusu da başörtüsü. Vurun abalıya tozu dumana katana kadar… Canını çıkarın o bez parçasının. Ortalık toz duman, sana söz veren ne kadar insan varsa o misyonu çoktan çıktı yoldan. Sen bu sonu hak ettin zaten, senin yerin artık Ayşe Arman’ın yanı, bundan böyle iş başvurularında hakaretlere maruz kalarak arada bir şov için kullanılabilirsin. Son olarak onlar kabul etmese de kamuoyundan özür dilese de Çilek Grup ayrı bir hamle yaptı başörtüsüne karşı. İnternet sitesinde çözüm ortaklarını hemen gizleyen, referanslarını yok eden anlayış için de yorum yapmaya gerek var mı? Tüm bunlardan sonra iş başvurusunda elde edinilmiş yeni bir hakkı daha özgeçmişine eklemiş oldu başörtüsü. İnanılmaz öyküleri olan bir özgeçmişe... Kurtuluş Savaşı’nda başlayan Ergenekon’a Fadime Şahin olarak yazılan bir özgeçmiş. Kimsenin bu kadar kabarık ve tüm detayları düşünülmüş bir geçmişi olamaz. Canın sıkılınca sokakta sopa, kafana eserse üniversite kapısında işkence, yok istenmezse iş isteyince hakaret… Ha unutmadan işimize gelince de Kurtuluş Savaşı’nın unutulmaz savunucusu. Böylesine kabarık bir cv den sonra başörtüsü için ne denilebilir ki? Tüm bunlardan sonra herkes adına çıkıp özür dilemek gerektiğini savunuyorum. Kimden? Nene Hatun’dan....Ve daha ismini hatırlayamadıığımız özgeçmişin kahramanlarından. Özür diliyorum… Maraş’ın bağımsızlık ve kahramanlık simgesinden. Özür diliyorum... Yıllarca siyasetçilerin eline seni teslim edip, kimsesiz bırakan kafaların yerine senden. Özür diliyorum… Gaziantep’in milli ruhunun şaha kalkışı olan seni malzeme yapanlar adına. Özür diliyorum… Üniversite kapılarında bekletmemden, ikna odalarında hesap sormamdan. Özür diliyorum… Misyon olmaın unutum seni vitrin yapmak için yaptığım hatalarımdan dolayı. Özür diliyorum… Sahip çıkamadan seni senden nefret edenlere yem eden ben adına. Ne kadar özür dilesem, ne kadar varlığına sahip çıksam geçmiş günlerde seni yıprattığım o günlerdeki saflığını koruyamayacak kadar eksik hissediyorum kendimi. Nutuk meydanlarında senin için mücadele edenlerin kaybettiği misyonu artık seni vitrine süs koyduğu bu günleri yaşarken, sana hakaret eden, iş başvuruna aşağılama ile cevap veren Şeyma Engin’den ne kadar özür dilesem az değil mi? Tüm bu olaylardan sonra Çilek Grup’un özellikle de Emir Onur Çilek’in internet üzerinden yaptığı yazılı açıklamanın kimseyi tatmin etmediği aşikar görünüyor. Ortadaki suçlu bulunup gereken yapılmalıdır. Aksi taktirde onlara birileri hakaret ettikten sonra özür dilemesi yeterli olacak mı? Ayhan Kıskaç
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|