AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Ertuğrul ÖZGÜL]

Üçüncü Ergenekon iddianamesinde, eski Özel Harekât Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin'in, 'Ermeni kökenli kişilerle ilgili araştırmalar yaptığı, tarihe mal olmuş bir kısım olaylarla ilgili düzenlenen kampanyalara katılan kişilerin isimlerini tespite çalıştığı' aktarıldı.

İbrahim Şahin'in Ankara Yenimahalle'de bulunan evinde ele geçirilen S-l başlıklı 4 sayfalık dokümanda emniyet görevlisi olan bazı isimlerin doğum yeri, doğum tarihi, TC kimlik numarası, kan grubu, görev yeri, rütbesi ve sicil numarasından oluşan bilgilerin yer aldığı görülüyor. Şahin'in 28 Aralık 2008'de Fatma Cengiz'e gönderdiği mesajda, "Yat asena görev var. Ermeni öldürülmeli", 24 Aralık 2008 tarihinde ise "Ben Ermenilere karşı kurulan örgütün ilk başkanıyım, bunlar benim pe...'' şeklinde mesajlar gönderdiği öne sürülüyor. İddianamede, S-l isimli yapılanmanın İbrahim Şahin'in kontrolünde kamu görevlilerinden yasadışı amaçlara yönelik olarak oluşturulan bir ekip olduğu kaydedildi. İddianamede, 'Öğretmen ders notu' başlığıyla başlayan 'Konu: Sabotaj' ibareli dokümanda ise suikast amaçlı patlayıcı madde ve düzenek imali konusunda ayrıntılı açıklamaların yer aldığı belirlendi. Aynı yerde ayrıca İstanbul'daki Ermeni Patrikhanesi'nin krokisi ve Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan'ın da aralarında yer aldığı fotoğraflar bulundu. Eylemin kimler tarafından yapılacağına dair çeşitli belgeler de ele geçirildi. İddianamede, Şahin'in Mehmet Fikri Karadağ, Muzaffer Tekin ve Emin Caner Yiğit dolayısıyla Veli Küçük ve diğer örgüt mensupları ile irtibatlı olduğu, S-l isimli yapılanmanın kurucusu, kendisine bağlı olan örgüt mensupları üzerinde emir ve komutayı haiz olduğu iddia edildi.

BOMBALAR HAVA KUVVETLERİ'NDEN

İbrahim Şahin'e ait mühimmatların bir bölümünün Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan geldiği anlaşıldı. Şahin'in Kadıköy'deki evinde bulunan kroki üzerine yakalanan mühimmatların 2006 yapımı askerî malzeme olduğu Makine Kimya Enstitüsü raporuyla belgelendi. Diğer mühimmatın kaynağı ise tespit edilemedi.

Hedefinde kripto Ermeniler var

Sanıklar İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz'in telefon görüşmelerinden Ergenekon örgütünün, bürokrasinin içine sızdığı ileri sürülen Ermeni kimliğini saklayan kişilerin de peşine düştüğünü anlaşılıyor. Bu amaçla Diyarbakır, Tunceli, Hakkari ve Van gibi illerde Ermeni kimliğini gizleyen yurttaşların isim listelerine ulaşmaya çalışılıyor. Şahin ile 11 Aralık 2008 tarihinde yaptığı görüşmede Fatma Cengiz, Ermeni soykırımında Atatürk'ü sorumlu tutarak "Atatürk bunları kesmeye başlayınca kriptolaşmışlar, ilk kuruluş ve yerleri mevcuttur." diyor. Gizli Ermenilerle ilgili belgeleri A.A. diye bir şahıstan istiyorlar. Ermenilerle ilgili 3.000 sayfalık belgelerden hangi yoldan nereye sürüldülerse, gitmemek için direnenlerle ilgili bilgileri istiyor. İddianamede yer alan 11 Aralık 2008 tarihli görüşmede Cengiz, Şahin'e "Atatürk bunları kesmeye başlayınca kriptolaşmışlar, ilk kuruluş ve yerleri mevcuttur." diyor.


Fethullah Gülen'i mahkûm ettirmek için MGK'dan yalancı şahit istemişler
fErgenekon Davası'nın tutuklu sanığı Tuncay Özkan'ın, Fethullah Gülen'i mahkûm ettirmek için parayla tanık tutmaya çalıştığı belgelendi. Özkan'ın 23 Ocak 2002'de hayricanoz nick name adlı bir adrese gönderdiği e-posta'da çarpıcı ifadeler yer alıyor. Özkan, mailde "Sevgili Mesut, Fethullah'ın davası ile ilgili yeni tanıklar bulmamız lazım. Bizim avukat Hüseyin Bey mahkemenin aleyhimize gittiğini, Eyüp ve Serhat adlı alçakların da her an karşı tarafa dönebileceklerini söyledi. Şu bizim Serhat'ın bir akrabası varmış. Serhat adında bir çocuk. Biraz para verip Fethullah aleyhinde mahkemeye çıkarmayı düşünüyorum. Bu konuda bizim emekli Albay Cem Bey de çocuklarla konuşarak teklifin sanki askerden geldiğini ima edecek ve benimle irtibatlı olduğunu söylemeyecek. Şu an sadece buna bel bağladım. Durum bildiğin gibi değil. Acilen yeni tanıklar bulmamız lazım." diye yazıyor. Özkan, yazının devamında "Fevzi Türkeri ve Kemal Yavuz Paşa vasıtasıyla görüştüm. MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç ile bir daha görüşeceğim." diyerek karalama kampanyasının örgütünün üst kademeleri tarafından yapıldığını ifşa ediyor. Konuyla ilgili bir görüşme daha söz konusu. Bu kez "hayricanoz" nick nameli kişiye Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gülseven Yaşer, mail atıyor. Yaşer, aynen şöyle diyor: "Dünya kiliseler birliği ile Lionslardan Arif Bey vasıtasıyla para yardımı sözü aldım. Hiç korkma her şey yoluna girecek. Şu PKK'lı Ramazan Yıldırım denen çocuğa burs vermeye devam ediyorum. Ama resmî kayıtlarda göstermiyorum. Bu çocukla tekrar görüşmemiz lazım. İkna edebilirsek Fethullah aleyhine tanık yapalım. Yoksa işimiz yaş."

Fethullah Gülen hakkında 1999 yılında Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı. 22 Ağustos 2000 tarihinde açılan dava 2006'da beraatle sonuçlandı.


'Abdullah Çatlı bizim adamımız, naaşını alın'
fTürkiye'deki derin çeteleşmeyi açığa çıkaran 3 Kasım 1996'daki Susurluk kazasıyla ilgili önemli bir detay ortaya çıktı. Dönemin Özel Harekât Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin, kazadan sonra Veli Küçük'ün, Balıkesir Emniyet Müdürü Nihat Camadan'ı arayarak, "Abdullah Çatlı bizim adamımız. İki kişi yolluyorum. Onların naaşlarını alsınlar.'' dediğini aktardı. Bu bilgiyi kendisine o tarihte başbakan olan Mesut Yılmaz'ın verdiğini savundu. Naaşları almaya giden kişilerden birinin Sami Hoştan, diğerinin Mehmet Şehirli isimli bir gazeteci olduğunu da açıkladı.








ZAMAN