08-07-2009, 12:25 | #1 |
"Gel de çakma"- Ahmet Kekeç
Diyor ki Ergenekon’un şaşkın çocuğu, “İyi de sayın yazar, sen de Deniz Baykal’a çakmak için fırsat kolluyorsun, olmuyor ki böyle!”
Oluyor çocuk. Çok şahane oluyor hem de. Karşımızda, her davranışıyla, her sözüyle, her eylemiyle adeta “Gelin bana çakın” diyen bir siyasetçi var ve müntesipler arasındaki meşruiyetini biraz da bu çakmalara borçlu. İnternet kuşağı hatırlamaz... Baykal, geçmişin müfrit özgürlükçülerinden biriydi... Hatta önde gideniydi... Sık sık, “Kürt meselesi diye bir meselemiz var” derdi. “Kürt meselesi” konusundaki genelgeçer kabullerin tümüne karşı çıkar, milliyetçi çevrelerin sert tepkisiyle karşılaşırdı... Belki öyle görünmek için, belki spor olsun için, belki inandığı için, belki de düpedüz kıllık olsun için... Bu görüşlerini de kürsüde, seçim meydanlarında, açık oturumlarda, kahve toplantılarında, yazılı ve sözlü açıklamalarında, her yerde dile getirirdi. İnanmayacaksınız ama, darbelere de karşıydı. İktidara geldiğinde, “emekçi halkımızın” emeklerini zayi eden bilumum darbeci ve cuntacılardan hesap soracak, cunta anayasasını değiştirecek, bu anayasanın mamulü olan bütün ana ve ara kurumları ortadan kaldıracaktı. Çok eskiden böyleydi... Daha sonra “sosyal demokrat” görünmekten sıkıldı, kapağı salimen milliyetçi barikatlara attı ve kendini “statüko bekçiliğine” tayin etti ama, huylu huyundan vazgeçmezmiş, lüzum hasıl oldukça eski “özgürlükçü” halleri yeniden depreşiyor. Mesela, “seçim gezisi” çerçevesinde ülkenin Güneydoğusuna gitti. Orada Kürt yurttaşlarımıza seslendi, “Etnik kimliğiniz şerefinizdir, asla bundan utanmayın” şeklinde konuşmalar yaptı. Ankara’ya dönünce de söylediği her şeyi unuttu. Demek ki Baykal’ı demokrat çizgide “sabitlemek” için Güneydoğu Anadolu’dan dışarı çıkmasına izin vermeyeceksin, mümkünse Diyarbakır’da ikamete memur edeceksin. Kürt meselesinin çözümüne katkıda bulunmasını sağlamak için de bürokrat elitle temasını engelleyeceksin. Başbakan Erdoğan ve DTP lideri Türk, önceki gün TBMM’de bir araya geldiler. Türkiye’nin en önemli meselesini çözme konusunda ileri bir adım attılar. Bence çok iyi ettiler. Keşke muhalefet partileri de bu sürece katkıda bulunsalardı ama oralı bile olmadılar. Bu mesele, “AK Parti’nin özel meselesiymiş gibi” davranmayı tercih ettiler. Hadi MHP’yi ve Devlet Bahçeli’yi anlıyoruz... Seçmen refleksi, taban tepkisi, şu bu... Peki, bir solcu ve sosyal demokrat olan Baykal’ı nereye koyacağız? Baykal TBMM’deki görüşmeye karşı, DTP’ye karşı, AK Parti’ye karşı, atılan adımlara karşı, partiler arası müzakereye karşı, diyaloğa karşı, çözüme karşı... Eskiden karşı olmadığı ne varsa, hepsine karşı. Sen vaktiyle tutup “Kürt kimliği kabul edilmeden bu memlekette hiçbir sorun çözülmez” diyeceksin, demokratikleşmeyi bu kimliğin tanınması şartına bağlayacaksın, samimi olduğunu kanıtlamak için sağa sola “raporlar” şipariş edeceksin, bu raporlar yüzünden DGM’lik olacaksın, bugün kaldırılması için uğraştığın “kürsü dokunulmazlığı” sayesinde cezaevinden yırtacaksın, sonra da “Bu diyalog arayışları da nereden çıktı?” deyip kulağının üstüne yatacaksın... Gel de çakma...
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|