08-16-2009, 04:53 | #1 |
Ak Parti'nin 8 yılı bitti. İşte karnesi / Ergun Babahan'ın yazısı
Artısı eksisinden fazla olan göreve devam ediyor, artı için çaba bile harcamayanlar muhalefette kalmaya devam ediyor. İşte Ak Parti'nin karnesi: Ergun Babahan yazdı: Ergun Babahan'ın yazısı Ak Partinin karnesi Erdoğan muhtar bile olamaz’’ manşetleri, partinin amblemiyle dalga geçmeler arasında kurulan AK Parti, 8’inci yaşına giriyor. Sekiz yıl önce kurulan bir parti olarak bunun yedi yılını iktidarda geçirme başarısı gösterdi. Bir sürpriz olmazsa en az altı yıl daha iktidar şansı olduğu söylenebilir. Neden böyle oldu? Çünkü AK Parti kritik bir toplumsal değişim sürecine denk geldi. Hem yönetenlerin, hem yönetilenlerin mutsuz olduğu bir atmosferde, AK Parti değişim, ekonomik istikrar, muhafazakarlık ve demokrasi gibi taleplere karşılık verdi. Kendisine yönelik ‘’şeriatçı’’ kaygılarının zirvede olduğu ilk yılda Avrupa Birliği yolunda attığı dev adımlarla değişimin ve demokratikleşmenin bayrağını taşıdı. Ancak bu dönemde ortaya çıkan darbe tehditleri ve düzenle uzlaşma çabaları nedeniyle reform hızını yitirdi. Burada Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yönelik tavrının da payı oldu. AK Parti’nin bu sürece yeniden sarılması için aleyhine bir kapatma davası açılması gerekti. AK Parti, Kemal Derviş döneminden devraldığı ekonomi politikasını bozmadan uyguladığı siyaset sayesinde ihracatta ciddi bir hamleye imza attı. Duble yollar, hava yolu taşımacılığına verdiği önem, Türk Lirası’na itibar kazandırma, enflasyonla mü cadele, uluslararası ilişkilere getirdiği yeni bakış açısı gibi konulardaki uygulamalarıyla güven kazandı. Özellikle Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasıyla, askeri vesayet sistemini kırma yolunda çok önemli adımlar attı. Burada en önemli duruşu Ergenekon davası sürecinde gösterdi. Asker ve sivil bürokrasiden gelen baskılar, bir kısım medyanın davayı sulandırma, küçük düşürme çabalarına rağmen geri adım atmadı. Bu duruş, kim ne derse desin, Türkiye demokrasi tarihine yazılacaktır çünkü bu davayla birlikte Türkiye’de darbeler, faili meçhul cinayetler süreci son bulacaktır, ben buna yürekten inanıyorum. Aynı şekilde Kürt meselesinde bugüne kadar hiçbir iktidarın yapamadığı bir şeyi yaptı ve şiddeti sona erdirme konusunda çok ciddi bir tavır aldı. Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında hem akıllara, hem duygulara seslenen çarpıcı bir konuşma yaptı. AK Parti bu yoldaki girişimlerini başarıya ulaştırırsa, toplumun bir başka önemli talebine karşılık vermiş olacak. Burada eleştirilecek tek yaklaşım, Başbakan’ın bu açılımı demokrasi, insan hakkı, hukukun üstünlüğü gerekçelerinden ziyade Tanrı’ya atıfla yapması. Zaten AK Parti’nin icraatlarını beğenmekle birlikte bu partiye kuşkuyla bakan insanların başlıca sıkıntısı da bu. AK Parti içinde az sayıda liberal, sosyal-demokrat, Alevi gibi unsurlar taşıyan muhafazakar bir parti. Bunu da hiç gizlemedi. Yalçın Akdoğan’ın partiyi anlatmak için yazdığı kitabın adı bile muhafazakar demokrasi. Üstelik, AK Parti ağırlıklı olarak farklı renkteki muhafazakarların bir koalisyonu. Bu koalisyonun içinde pisuvara çiş yapmayı günah sayanlar da var, içki içmeye hepten karşı olanlar da var. Erdoğan, bu tabanı bir arada tutabilmek, Kürt açılımına toplumsal destek bulmak için muhafazakar söyleme ağırlık verdikçe, laik kesimle arasındaki mesafe maalesef büyüyor. Bu da Türkiye’de Kürt meselesi kadar önem taşıyan bir başka gerilime, laik-muhafazakar gerilimine yol açıyor. Siyasetçi olarak kullanacağı dili seçmek elbette hakkı ama ‘’herkesin başbakanı olacaksa’’ kendisinden çok farklı düşünen kesimlerin görüşlerini dikkate almasında fayda var. AK Parti yedi yıla önemli icraatlar sığdırdı. Bu eleştirilecek hiçbir şeyi yok anlamına gelmiyor elbet. İşsizliği azaltma, gelir dağılımını daha dengeli hale getirme ve yolsuzluk iddialarının üzerine kararsızlıkla gitme konularında eksikleri oldu. Demokrasi de bu zaten. Seçmenin, seçtiklerine karne vermesi. Artısı eksisinden fazla olan göreve devam ediyor, artı için çaba bile harcamayanlar muhalefette kalmaya devam ediyor. Star
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-16-2009, 14:35 | #2 |
''Kısırdöngü ve hamaset siyaset devri kapanmıştır artık!Milletimizin beklentilerine cevap verecek,hakkaniyetli ve liyakatlı siyaset elzem olandır''
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|