AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 12-18-2009, 20:05   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart Aziz ÜSTEL "Başbuğ’un Oruç Reis’deki basın toplantısı "

Genel Kurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Trabzon’da basın toplantısı yapmak için Deniz Kuvvetleri’nin bir gemisini seçti. Neden mi? Çünkü, TSK’nın içinde cunta kurmak gibi suçlamalarla karşı karşıya kalmıştı son zamanlarda Deniz Kuvvetleri.

Ve Sayın Başbuğ, gene asimetrik psikolojik harekata bağladı her şeyi. “Bu konuya Oruç Reis gemisinde değinmemin özel bir anlamı var!” diyerek de Deniz Kuvvetleri’ne yönelik, bir çoğu, savcıların hazırladığı iddianamelere dayanan haberleri elinin tersiyle itti. Olabilir!

Ama lütfen, “medyanın bir kısmı varoluşlarının temel nedeni gerçeklere ve doğrulara dayanmayan eleştiriler yaparak TSK aleyhine kampanya yürütmektir!” demeyiniz. Geçmişteki darbelerden, cunta hazırlıklarından hiç mi söz etmemeli basın, Sayın Başbuğ?

Gelelim, Orgeneral Başbuğ’un “ülkemizin etrafı sorunlarla çevrilidir. Bu coğrafyada güçlü olmayan devletler ayakta kalamaz. Etkin ve caydırıcı niteliklere sahip bir silahlı kuvvetlere sahip olunması hayatidir.” sözüne. Bu coğrafyada Türkiye, belki de cumhuriyet tarihinde olmadığınca güçlüdür, saygındır; sözü dinlenir ve güvenilir bir komşu konumundadır bugün. Yıllarca neredeyse kanlı bıçaklı olduğumuz Suri

ye’yle vize kalkmıştır. İran’la Batı arasında arabuluculuk görevi Ankara’ya ha verildi ha verilecek. Zenginleştirilmiş uranyumun Türkiye’de depo edilmesini isteyen kim? Batılı ülkeler. İran olmazlanıyor ama sonunda evet diyecektir. Ürdün’le, Libya’yla vize kalkmış. Türkiye, işadamıyla, müteahitiyle, ihracatçısıyla Afrika’ya yayılmaya başlamış. Bugün 27 Afrika ülkesinde temsilciliği olan Türkiye bu sayıyı kısa sürede elliye çıkaracak. Yani bugün, geçmişe oranla, Türkiye’nin durumu çok daha güvenli ve sağlamdır bölgede. Ama TSK’nın etkin ve caydırıcı bir güç olmasını bu millet her zaman ister elbette.
Sayın Başbuğ’un bir başka açıklaması şöyle: “Ana hedefimiz bölücü terör örgütüyle mücadeleyi, Türkiye gündeminin en alt sıralarına indirmektir. Unutulmamalıdır ki, ülke ve millet bütünlüğünün korunmasının, her zaman bir bedeli olur!” Çok doğru. Bu bedel bütün milletin yüreğine kor gibi düşer. Şehitlerin ardından gözyaşı dökmeyen yoktur zaten. Bizim derdimiz, bu işi körükleyen, karanlıkların arkasından “silahını ateşle” diyenler. Herifcioğluna 500 kağıt verip tetik çektirenler! Basın, TSK’ya karşı asimetrik psikolojik hareket yürütmüyor, salt gerçeklerin peşinde koşuyor, o kadar Sayın Bağbuğ. Asimetrik psikolojik harekatı yürütenleri başka yerlerde aramak gerek!



Burkay: PKK’nın bütün sözleri boş çıktı!

Kemal Burkay, Öcalan’ın oldum olası, “barışçı, hain, çıkarcı, fazla aydın (?)” olmakla suçladığı, 1980’de İsveç’e giden, o gün bugündür de o ülkede oturan gerçek bir aydın. Öcalan, ona sövüp sayıyor, hem de en kaba deyimlerle. Ama Burkay, Türk kamuoyunda Öcalan ve PKK’yı eleştirmenin en zor olduğu dönemlerde bile, hiç çekinmeden görüşlerini açıkladı. Ta 1999’da, Öcalan yakalandıktan sonra ve de yakalanır yakalanmaz “ben devletimin emrindeyim; ne isterseniz yapmaya hazırım” demesinin ardından, Burkay, Almanya’da düzenlenen bir gecede, mikrofonu önüne çekti: “PKK’nın silahlı eylemleri sonucu, Kürtlere karşı acımasız bir savaş yürütüldü. Kasabalar, köyler boşaltıldı, milyonlarca kişi göçe zorlandı. Çoğu genç, 30-40 bin insanımız öldü. Peki, kazanımları nedir PKK’nın? Kürt halkı büyük bir bedel ödedi ama hiç bir şey elde edemedi. PKK’nın bütün verdiği sözler boş çıktı! Kürtler bu yanlış yolda 20 yıl yitirdi! Yaraların sarılması için de uzun yıllar gerekecek.”
Özelllikle bugünlerde Kemal Burkay’a kulak vermek gerek. Hem geçmişin hatalarını daha iyi kavramak hem de gelecekte aynı kolpalara gelmemek için.



Wall Street: Türkiye riskli ülke değil

Bugünlerde dünyanın finans kalbi olarak bilinen Wall Street’i yeni bir telaş sardı. Hangi ülkelerin borçlarını ödeyip ödemeyeceği korkusu bu. Devletlerin borçlarını ödememeleri, hem jeopolitik sorunlara yol açıyor hem de o ülkelerin büyük bir hızla yoksullaşmasına. Dahası o ülkeler borç veren kuruluşlar, iskambil kağıdından yapılma evler gibi yıkılıp gidiyor.

Wall Street’in liste başı Yunanistan, 300 milyar dolar borcuyla. Değerlendirmelere (rating) göre, Yuna nistan’ın notu CCC yani “Şu an için çok duyarlı, olumlu ekonomik, finansal koşullar değişmezse, borçlarını ödeyemeyebilir” anlamına geliyor. Yunanistan’ın ardında Ekvador, Arjantin, Grenada, Lübnan, Pakistan ve Bolivya var. Meksika’ysa riske hızla yaklaşan ülkeler sınıfında. Ya İspanya? S&P bu hafta başında, İspanya’yı dengeliden eksiye indirdi. Gerekçesi de, ekonomisini düzeltmesinin, beklenenden daha uzun süreceği var sayımı. Ya Türkiye? Türkiye için “şu anda risk taşımıyor. Olumsuzluk gözlenmiyor” raporu çıktı.

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi