Gündüz Kameraya Çekilen Güneş Işığı, Akşam Bitkiye Gösterilerek Fotosentez Yaptı - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**can_polat_4761** · 09-13-2007, 18:21

Kamerada fotoğraf ya da film/video, cisimlerden yansıyan elektromanyetik tayfta insan gözünün duyarlı olduğu "görünür (optik) bölge" aralığındaki güneş ışığının kameradaki film üzerindeki emülsiyon tabakası üzerinde kimyasal değişiklikler yapmasıyla, ya da sözü edilen dalgaboylarındaki ışığın şiddetinin elektronik algılayıcılarda belirli bir değer verilerek kodlanmasıyla oluşur.

Bunlar edilgen süreçlerdir. Güneş ışığı, yıldızımızın merkezinde muazzam kütleçekim baskısı ve 15 milyon derece sıcaklıklarda gerçekleşen nükleer tepkimelerin bir ürünüdür ve bu ışınım, aralarında gözlerimizin duyarlı olduğu görünür bölge de dahil olmak üzere farklı dalgaboylarında salınır. Güneş ışığını yapay olarak üretmek, ancak çok pahalı aygıtlarla donatılmış laboratuvarlarda büyük enerji düzeyleri elde edilerek sağlanabilir.

Sorunuzun yanıtında kritik nokta, kameralarımızın yalnızca görünür bölgedeki ışınımı (optik ışığı) algılayabilmesi (ve bunu yansıtmaması). Oysa bitkilerin fotosentezde yararlandıkları, güneş ışığı içinde bizim algılayamadığımız bir aralıkta bulunan Morötesi (UV) ışınım. Bu ışınımın bir bölümü, bildiğimiz floresan lambalar tarafından da yayılabildiği için, sevdiğiniz bitkinizi güneş ışığı olmadığı durumlarda floresan lamba altında tutmak, daha garantili ve ucuz bir yöntem.

Düşünün; süpermarketlerde satılan o narin çiçekler, bitkiler, fideler, hiçbir pencerenin bulunmadığı, yalnızca yapay ışıklandırmayla aydınlatılan koca mekanlarda nasıl canlı kalabiliyor?

09-13-2007, 18:21	#1
Kullanıcı Adı can_polat_4761	Gündüz Kameraya Çekilen Güneş Işığı, Akşam Bitkiye Gösterilerek Fotosentez Yaptı Kamerada fotoğraf ya da film/video, cisimlerden yansıyan elektromanyetik tayfta insan gözünün duyarlı olduğu "görünür (optik) bölge" aralığındaki güneş ışığının kameradaki film üzerindeki emülsiyon tabakası üzerinde kimyasal değişiklikler yapmasıyla, ya da sözü edilen dalgaboylarındaki ışığın şiddetinin elektronik algılayıcılarda belirli bir değer verilerek kodlanmasıyla oluşur. Bunlar edilgen süreçlerdir. Güneş ışığı, yıldızımızın merkezinde muazzam kütleçekim baskısı ve 15 milyon derece sıcaklıklarda gerçekleşen nükleer tepkimelerin bir ürünüdür ve bu ışınım, aralarında gözlerimizin duyarlı olduğu görünür bölge de dahil olmak üzere farklı dalgaboylarında salınır. Güneş ışığını yapay olarak üretmek, ancak çok pahalı aygıtlarla donatılmış laboratuvarlarda büyük enerji düzeyleri elde edilerek sağlanabilir. Sorunuzun yanıtında kritik nokta, kameralarımızın yalnızca görünür bölgedeki ışınımı (optik ışığı) algılayabilmesi (ve bunu yansıtmaması). Oysa bitkilerin fotosentezde yararlandıkları, güneş ışığı içinde bizim algılayamadığımız bir aralıkta bulunan Morötesi (UV) ışınım. Bu ışınımın bir bölümü, bildiğimiz floresan lambalar tarafından da yayılabildiği için, sevdiğiniz bitkinizi güneş ışığı olmadığı durumlarda floresan lamba altında tutmak, daha garantili ve ucuz bir yöntem. Düşünün; süpermarketlerde satılan o narin çiçekler, bitkiler, fideler, hiçbir pencerenin bulunmadığı, yalnızca yapay ışıklandırmayla aydınlatılan koca mekanlarda nasıl canlı kalabiliyor?

Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)