![]() |
#51 |
![]() "Başörtülerini açsalar bile nizamiyeden içeri alınmasınlar"
Bunu söyleyenin insanlığından şüphe ederim. Bunu söyleyebilen, emreden asla ve asla insan olamaz. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#52 |
![]() Bu kemalist zorbalar da gram akıl olsa başörtüsü sorunu kalmazdı.
Bir düşünün bakalım.. Başörtüsü sorunu çözülseydi, herkes üniversiteye gidebilseydi, devlet dairesinde çalışabilseydi işte o zaman Tuncay Özkan ve tayfası Cumhuriyet panayırlarında meydanlara dökülüp "iran olacağız, çarşafa sokacaklar bizi, cumhuriyet yıkılıyor, laiklik gidiyor" palayraları atarak 70 yaşında bir teyzenin hiç utanmadan sıkılmadan başını falan açıp sov yapabilecek miydi ![]() İnsanları başörtüsü ve sözde irtica ile korkutarak "işte kesecekler bizi, çarşafa sokacaklar, iran olacağız" şeklinde saçma sapan palavralarla oy topladılar, hala da devam ediyorlar! Bu sorunun çözümüne neden toplu iğne başı kadar destek vermiyorlar zannediyorsunuz? En büyük malzemeleri ortadan kalkarsa halkı hangi palavrayla korkutup oy avcılığı yapacaklar? Yasağın temelinde ise askerin türbana bakış açısı yatıyor. Daha önce kamuoyuna da yansıyan ve “kamu kurum ve kuruluşları'ndaki kıyafet düzenlemesi” başlığıyla Genelkurmay'ın yayınladığı bir kitapçıkta türban için şu ifadeler yer alıyor: “Türban, bir Kur'an hükmü ve ifadesi değildir. Bugün analarımız, ninelerimiz ve kadınlarımız başörtüsünü dini bir gerekçeden ziyade, bir giyim ve yaşam tarzı olarak kullanmakta ve takmaktadır. Türk gelenek ve göreneklerinde türban, peçe ve çarşaf yoktur. Türban, belirli dini inanışın simgesi olarak, toplum yaşamımıza bilinçli olarak sokulmuştur." Aynı kitapçıkta, kamusal alanda türban yasağının devletin temel düzeninin ve halka hizmette eşitliğin kısmen de olsa din kurallarına dayandırılmayacağı esasından hareketle uygulandığına dikkat çekiliyor. Kitapçıkta "Kıyafet düzenlemesinin bir amacı da, belirli bir dini düşünce ve inanışa göre; kılık-kıyafet, düşüncesi ve ibadeti aynı olan tek tip insan yetişmesine mani olmaktır.” deniliyor. Kaynak: Alıntı, CNN TÜRK Ben, kendi payıma böyle bir kitapcığın yayınlanmasını bile çok sakıncalı buluyorum... Bu insanların temel hak ve özgürlüklerine müdahale etmektir. Hiç bir askeri yetkilinin sivillerin ve görev saatleri dışında personelin kılık kıyafetine karışmaya hakkı yoktur. Elbette, bir lokantanın bile kıyafet kuralları olabilir. O kuralları beğenmeyenler ya da uymak istemeyenler oraya gitmez. Ancak, bir lokanta ya da gece kulübü bir ticarethanedir. Oysa, kamu kurum ve kuruluşları, adı üstünde halka açık yerlerdir. Kamu devlet demek değildir, kamu halk demektir... Ne yazık ki bizde devlet yerine kullanılıyor. Ama devlet de halkın hizmetindedir ve halkın temel haklarını kısıtlayamaz. İnsan haklarıyla vardır. Bu haklara hepimiz sahip çıkmalıyız. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 5 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 5 Misafir) | |
|
|