![]() |
#1 |
![]() Sosyal ağ madenciliği: Facebook, Twitter, CIA ve MI6 nasıl yaptı?
Seri devrimlerde sosyal ağların etkisi ve istihbarat servisleri tarafından nasıl kullanıldıklarına ilişkin tartışma sürüyor… Özellikle de Mısır ve Tunus vakalarında. Bugün biraz 'dijital karanlığa' inelim. 'Destabilizasyon'un (‘hükümeti işlemez duruma sokmak’, ‘denge bozmak’, anlamları budur.) sosyal şebekeler eliyle yürütülmesi 'ileri' bir konu. Bundan evvel, İstihbarat servisleri tarafından bu ağlarda büyüyen ‘bilgilerin’ izlenmesi ve değerlendirilmesi süreci var… ABD ve İngiltere’ye bu mânada 'ileri gitmiş' diyebiliriz. Ancak bu meselede ‘yöneticiler’ ile ‘pratisyenler’ arasında bir ‘iletişimsizlik’ var gibi!. Yani, yöneticiler durumdan yeterince haberdar olmayabilir. ABD istihbarat camiasının Facebook ve Twitter başta olmak üzere sosyal ağlarda(n) gelişen siyasi gelişmeleri değerlendirip, fark edemediğini düşünen güçlü siyasiler var. Bunlardan biri, geçtiğimiz Şubat ayı başında Senato’nun İstihbarat Komisyonu’nda hesap soran Senatör Dianne Feinstein.. Hesap verme pozisyonunda ise, ABD Ulusal İstihbaratı’nın 2 numaralı ismi Stephanie O’Sullivan oturuyordu. İstihbaratçılar korkmuş olmalı ki Feinstein’in karşısına bir hemcinsini çıkarmışlar… Korktukları da başlarına gelmiş. Çünkü Senatör oturumda hayli hırpalamış istihbaratçıları.. Facebook ve Twitter’ın, ‘geldi, geliyor’ dediği devrimleri göremekleri için. İstihbaratçıların kaderi de bu... "Duvar başlarına yıkılana kadar CIA Sovyetler’in yıkılacağını da göremedi" de denmişti. İngiltere’de de durum farklı değil… Senato toplantısından sadece birkaç gün önce, İngiliz istihbaratının bu alandaki eksiklerini yanıtlamak için parlamenterlerin önüne çıkan Başbakan David Cameron’un Bakanlar Kurulu Sekreteri Gus O’Donnel soğuk terler döktü. Tabii bir İngiliz'in dökebildiği kadar. Meselenin siyasi yönü bu.. Gelelim araziye… ABD istihbarat camiasınan 'küresel araştırma merkezi' (muhtemelen ilk kez duyacaksınız): IARPA adlı bir kuruluş. Yani, "The İntelligence Advanced Research Project Activity"... Bunların elinde bir uygulama program var; "Knowledge Discovery and Dissemination, (KDD)". Görevi şu: Çeşitli algoritmalar kullanarak işlevsel bilgileri bulmak, jeopolitik bilgileri, ‘eğilimleri’ elde etmek. Program Facebook’a, Twitter’a, MySpace'e giriyor, işe yarar bilgileri ve yöneldiği ‘trendleri’ buluyor, değerlendirilmek üzere istihbaratın önüne koyuyor. İsmi görkemli bu program için "özel firmalarla" 4 yıllık anlaşmalar yapılmış. Buna da ne isim koymuşlar biliyor musunuz: ‘Sosyal ağ madenciliği’! E, güzel. Yarın bu firmaları, yani sosyal devrimleri yapacak ‘şirket’leri ve arkalarındaki kurumları afişe edelim mi? http://www.iyibilgi.com/artikel.php?artikel_id=28055
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() En kral istihbaratı yaparım...
Tecrübe ile sabittir... Şahitlerimde vardır... Üstüme adres bulma iletişim nosu kişi bulmakta yoktur... ![]() Artık bu işi paralı yapıcam ekmek parası kazanmam gerek... ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Facebook/Twitter'dan Matrix'e geçiş mümkün mü?
Dün ‘Sosyal Ağ Madenciliği’nde kalmıştık.. 'Kazdığımız' yerden devam edelim… Algoritmaların kullanılarak jeopolitik bilgi/eğilimlerin tespit edilmesi ve değerlendirilmesi için anlaşılan bir seri özel şirket mevcut. Örneğin, “Fetch Technologies”.. ‘Suni zeka’ üzerine çalışıyor. Çalışmalarını Pentagon’la birlikte yürütüyor. Bir başkası “Paragon Science”.. Firma Steve Kramer tarafından kurulmuş. İsmi zikretmemin nedeni şu; ABD nükleer araştırmalarının kumanda merkezi olan efsanevi Los Alamos Milli Laboratuarları’ndan gelmesi. Başka şirketler de var elbette. Fakat önemli olan bu alanda ciddi çalışmaların Batı ülkelerinde yapılıyor olması. İngiltere’de ise eğilim daha çok iç güvenliğe konsontre.. Sosyal ağlar bu açıdan taranıyor. Tabii dışarıya bakılmıyor demek değil. Son Ortadoğu serisinde İngiltere'nin de etkin olduğu biliniyor. Londra son iki yıldır güçlü bir iletişim kontrol merkezi üzerinde çalışıyor… Yani sadece sosyal ağlar değil, telefon, e-posta vb iletişim kayıtlarını elde etmeye çalışıyor. Esasen İngiltere ‘izlemeyi’ hep sevmiş bir başkent... Dünyada en çok güvenlik kamerası burada. Anımsayacaksınız, Londra metrosunda bomba patladığında, bombacıların belki 10 ayrı açıdan görüntüleri yayınlanmıştı. Toparlarsak: Facebook ve Twitter gibi sosyal ağların istihbarat amaçlı taranması ve değerlendirmesi için başta ABD olmak üzere bir çok ülke çalışmalar yapıyor. Aynı ülkelerin yöneticileri ise-benim görebildiğim kadarı ile-bu çalışmaların derinliğinin farkında olmayabilir! İkinci merhale olan, sosyal ağların etkilenmesi ve belli bir amaca yönlendirilmesi ise bambaşka bir konu. Burada bir yavaşlık olabilir.. Hissiyatım; klasik/geleneksel kamuoyu etkileme yöntemlerine dijital hayatın nasıl reaksiyon vereceğine baktıkları yönünde. Kişilerin siyasi/ekonomik/sosyal/duygusal eğilimlerini 'dijital sinir uçları' kullanarak yönlendirmenin başarılması noktası zaten Matrix'tir... http://www.iyibilgi.com/artikel.php?artikel_id=28060 |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|