04-04-2011, 09:10 | #1 |
Bunların hepsi tesadüftür tesadüf!
Efsane Albay Levent Göktaş.
Ergenekon davasından tutuklu.. Avukatlık yaptığı büroda, yüksek yargı üyelerinin özel görüntülerini içeren meşhur 51 nolu DVD çıkmıştı.. Hem albay, hem avukat.. “Efsane” olduğunu da; ben değil, Ergenekoncular söylüyor.. Biyografisinde, 1989 sonrasında Güneydoğu’da terörle mücadelede yoğun olarak görev yaptığı yazılı. Ama biyografisinde bir şey daha yazılı. Levent albay, Güneydoğu’da çok ciddi çatışmalara girdiği yıllarda, aynı zamanda MarmaraÜniversitesi Hukuk Fakültesi’nde de öğrenci imiş. Nasıl oluyor, nasıl olabiliyor bilmiyorum. Bir insan, hem Güneydoğu’da subaylık, üstelik de çatışmaların içinde askerlik yapıp, aynı zamanda İstanbul’daki bir fakültede nasıl öğrenci olabiliyor, bilemiyorum... Ve bu subayımız, bir rivayete göre 1994, bir rivayete göre 1996 yılında Marmara Hukuk’tan mezun da oluyor. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi size yabancı gelmedi, değil mi? Hani şu Danıştay katili Alparslan Arslan var ya.. İşte onun mezun olduğu fakülte.. Dönem de ilginç.. Alparslan’ın fakülteye girdiği tarih: 1994! Tesadüf olmalı bunlar.. Tesadüf.. Bir bilgi daha.. Levent albay, gerek Güneydoğu’da ve gerekse bir yurtdışı görevinde, Kaşif Kozinoğlu ile birlikte çalışmış.. Kaşif Bey kim? Son odatv dalgasında tutuklanan bir MİTmensubu. Hafızanızı yoklarsanız, hatırlayacaksınız, Yargıtay başkanlarından Eraslan Özkaya’ya, “Size yönelik bir suikast ihbarı var.Gelip bilgilendirmek istiyorum” diye randevu alıp, görüşmede Alaattin Çakıcı’nın Yargıtay’daki dosyası hakkında bilgi alan MİTmensubu da, işte bu şahıstı.. Eee ne olmuş? Bir şey yok canım.. Tesadüf işte.. Bir tesadüf daha: Kaşif Kozinoğlu’nun, OYAKGenel Müdürü Coşkun Ulusoy’la sıkı telefon trafiği tespit ediliyor. Kaşif Bey, izahatı şöyle yapıyor: “Kendisi abim gibidir!” Ama sonradan anlaşılıyor, “gibi”si fazla, zaten üvey abisi imiş! Şimdi kalkıp da, size uzun uzun anlatsam, “Danıştay cinayeti sırasında, güvenlik kameralarının kayıt almadığını, saldırganın keşif için geldiği bir gün öncesinin kayıtlarının ise silindiğini, bu işlemlerin tümünün OYAK Güvenlik şirketi sorumluluğu altında yaşandığını”.. “O kadar da balık hafızalı değiliz” diyeceksiniz. Değilsiniz ama.. Ben hatırlatayım dedim. Neymiş peki? Levent albay, Kaşif Bey’le arkadaş. Kaşif Bey, Coşkun Bey’in kardeşi.. Coşkun Bey, Danıştay cinayeti sırasındaki kamera kayıtlarını almayan, öncekileri de sildiren şirketin en tepesindeki genel müdür.. Danıştay cinayetini gerçekleştiren şahıs, Levent albay ile, benzer dönemde Hukuk’ta okuyan bir avukat.. Tesadüflere bakın siz.. Dünya küçük derlerdi de, inanmazdım. Bakın; gerçekten ne kadar da küçükmüş dünya.. Levent Göktaş albay, Tokat Reşadiyeli.. Aynen Susurluk mahkûmu, şimdilerde de Ergenekon suikastleri ile ismini duyuran Özel Harekatçı İbrahim Şahin gibi.. Bir isim daha var, Reşadiyeli:DursunÇiçek albay.. Dursun albay ile, Levent albay, bir dönem Güneydoğu’da aynı dönem görev yapıyorlar.. Bir birliktelik daha var.. Dursun Çiçek imzalı, hükümeti devirme planının bir örneği, Av. Serdar Öztürk’ün bürosunda çıkıyor. Av. Serdar Bey kim? Serdar Bey, hem Levent albayın avukatı.. Hem de emekli üsteğmen.. Güneydoğu’da, Levent albay ile birlikte teröristlerle çatışıken, patlayan mayından bir gözünü kaybetmiş ve emekli olmuş. Sonrasında Hukuk Fakültesi’ne girip, mezun olup, avukatlığa başlamış.., İşte bu Serdar Bey’in bürosunda, Levent albayın hemşehrisi, hem de devre arkadaşı olan DursunÇiçek imzalı planlar çıkıyor.. Tesadüf üstüne tesadüf.. Daha da var tesadüfler de, yerimiz doldu.. O tesadüfleri de, başka zaman dile getiririz. İnşaallah! Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit http://www.habervaktim.com/yazar/361...r_tesaduf.html
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-04-2011, 09:43 | #2 |
Arşivlik bir yazı.
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|