11-12-2012, 15:07 | #28 |
Hakikat Damlaları - 23
Allah'ım! Bana vereceğin nimetler beni yoldan çıkaracak ya da çizgimi değiştirtecekse ben onları istemiyorum. Ne olur, beni altından kalkamayacağım imtihanlara tabî tutma!. * * * Allah'ım! Hayrât ve hasenâta Senin ihtiyacın yok; ama ilâhî lütfuna benim ihtiyacım çok! * * * Kâmil imana ulaşmak, Allah'a hep yakın durma ve her zaman O'na yakın olma yollarını araştırmaktan geçer. * * * Mü'minler kendilerine değil Allah'a güvenirler; “özgüven” dedikleri şey en hafif ifadesiyle bir aldanmışlıktır. * * * Hiç katkıda bulunmadığı bir işten dolayı methedilmekten hoşlanmak –Kur'an'ın açık ifadesiyle– büyük bir nifak alametidir. * * * Kâmil mü'min olmaya azmedenler kusurlarını duymaktan dolayı rahatsız olmamayı kendilerine bir şiar edinmelidirler. * * * Mü'minin namazdan daha önemli işi olamaz; o, namazı kendine takvim yapmalı ve işlerini elden geldiğince ona göre ayarlamalıdır. * * * Hayatınızda bir iğne ucu kadar günahınız varsa onu gözünüzde çok büyük görmeli ve “Her şeyi görüp bilen Müheymin bunu bana sorduğunda ne yaparım?” diye düşünmelisiniz. İşte gerçek iman budur. * * * “Lime tekûlûne mâ lâ tef'alûn/Niçin yapmadığınız şeyleri başkalarına söylüyorsunuz?” demek, “Madem yapmıyorsunuz, o halde söylemeyin” demek değildir. O, “Madem söylüyorsunuz o halde söylediklerinizi evvela siz yapın” demektir. Onun için insan yapmasa da söylemeli, fakat dediklerini de yapmaya çalışmalıdır. * * * Bir çeşit başkalaşan her çeşit başkalaşabilir. * * * Yüreklerinde hayatı istihkar duygusunu geliştiremeyenler hep dünyanın kulu kölesi olarak kalır giderler. |
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|