11-16-2012, 01:57 | #1 |
BİR BİLEBİLSEN...
Bunca mektep bitirmişsin gayretle; Cehlin bâki kalmış.. Gördüm hayretle. Değil böyle, alay etmek âyetle; Ağlardın.. Durmadan hüsrânına sen, Küfrün bedelini, bir bilebilsen ! Ne gaflet.. İslâm'a teslim olmamak, O nûr denizinde, vecde dalmamak. Değil, beş vakitte namaz kılmamak; Bir ömür secdeye kapanırdın sen, Mahşer dehşetini, bir bilebilsen ! Dilinde çağdaşlık(!) efsâneleri, Gezerken, o "entel" meyhaneleri; Böyle hoş gelmezdi, saz nağmeleri, Kırardın.. O süslü kadehleri sen, Kevser lezzetini, bir bilebilsen ! Aşında bir damla, ne ter, ne emek, Nerden bileceksin, “helâl” ne demek. Değil fâiz denen, ateşten yemek; Bin lûtuf sayardın, fakirliği sen, Servet vebâlini, bir bilebilsen ! Oğlun, bir kumarbaz, esrar da caba, Kızın, sokaklarda sığmıyor kaba. Ey Kur'ân câhili, şuursuz baba; Bu ihânetinden, ürperirdin sen, Kur'ân'ın hükmünü bir bilebilsen ! O yaşlı ananda, tutmuyor dizler, Bir tas çorba versen, nemlenir gözler. Değil ona hergün, iğneli sözler; Taşırdın sırtında.. Bin yıl bile sen, Cennet müjdesini, bir bilebilsen ! Ey şükür fakiri, doyumsuz insan, Bilsen ki nankörlük, ne büyük hüsrân. Değil, bu sayısız nîmete küfrân; Öperdin.. O kuru ekmekleri sen, Kerem Sahibini, bir bilebilsen ! CENGİZ NUMANOĞLU (1997)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|