03-23-2013, 16:49 | #1 |
Türkiye'de NELER OLUYOR???
"Büyük Türkiye", "Müslüman Roma", "Modern Osmanlıcılık" ideali gerçekleşiyor.
Ülkenin önündeki engeller ardı ardına kalkıyor ve ülke uçuşa geçiyor. Her yapılan uçuşa hazırlık ama sonunda uçuşa geçebilmek için Avrupa Birliği'ne girmek ya da o değerlere birliğe girmeden erişmek gerek. Türkiye tavrını koyarak İsrail'den hakkını aldığı gibi, Kürtler de koydukları tavırlarının sonucu olarak Türkiye'den haklarını alıyorlar. Kürt Mandelası Abdullah Öcalan ve Recep Tayyip Erdoğan karşılıklı pazarlık ile savaşı bitiriyor. Savaş bitiyor. Üstüne bir de bal kaymak yeni anayasa yapılıyor. Ve manidar bir olay gerçekleşiyor. Senelerce ezilen ve yok sayılan muhafazakar ve Kürtler anayasayı yapacak. Ama Kemalistlerin kendi ahmaklıklarından dolayı bir tek sözleri dahi olamayacak. Ama bu hak kendilerine verilmediği için değil, kendileri istemediği için. Sonra da ileride bu AKP-BDP anayasasıdır dediklerinde de yine yüzsüzlüklerini gösterecekler. O zaman da çarkçılara soracağız, "yahu AK Parti size çağrı yaptı, gelin beraber yapalım diye, siz istemediniz, şimdi de böyle diyorsunuz"; bu diyaloglar olacak kesin. Çünkü parti içindeki sosyal demokratlar seslerini çıkaramıyor, kemikleşmiş ve marjinalleşmiş olan Kemalist-ulusalcı kanadın ağırlığı hep var. Zaten bu ağırlıktan dolayı Dersimli Kürt Kılıçdaroğlu'nun adı çarkçıya çıktı. Dersimli bir sosyal demokrat gibi davranayım derken ulusalcıların tepkisinden korkup her seferinde çark ediyor. Türkiye, cumhuriyetinin yüzünde yılına AB'ye üye olarak girmek istiyor. Yüzüncü yılını bu üyeliği ile şereflendirmek istiyor. Bu sene ise terör bitiyor, anayasa yapılıyor ve 10 Kasım 2013'te de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Atatürk'ün vasiyetnamesini okuyor. Atatürk, halk şimdi hazır değil diyerek vasiyetnamesinin 50 sene sonra açılmasını istemişti. Sene oldu 10 Kasım 1988, şans bu ya başta cuntacı terörist Kenan Evren var, açıp okudu, halk hazır değil, 25 sene sonra açılsın dedi, sene oldu 2013, 10 Kasım'da Cumhurbaşkanı bu vasiyetnameyi açıklayacak. Terörü bitiren, anayasasını yapan ülke Atatürk'ün vasiyetnamesi ile de "halifelik" mevzusunu tartışacak. TBMM zamanında meğer halifeliği kaldırmamış beklemeye aldırmış. Fakat ön görülen model laik, demokratik ve muhafazakar devlet olduğundan ne eski Kemalist laikliğe, ne de Osmanlı dönemi şeriatına dönülecek. Fethullah Gülen'in şöyle bir sözü var. İslam'ın siyasi, ceza kanunu, ukubat kısımları dinin %5'ini teşkil eder. Ve bu kısım şahısları ilgilendirmez. Yani bu kısım yoktur demiyor. Bu kısımlar dinin modern kadın hakları ile çelişen kısımlarıdır. El kesme gibi kısımlarıdır. İnsan hakları, demokrasi ile çelişen kısımlardır. İslam'ın varlığı ağırlığı ile olacak ama %5'lik kısım ile laik, demokratik devlet yer değiştirmeyecek. Fethullah, Amerika destekli. Türkiye de öyle. Zaten Amerika, iki müttefiki Türkiye-İsrail zıtlaşmasından rahatsız olduğu için herhalde İsrail'e özür diletti. AB'lilerden bazıları da Türkiye AB'ye girerse AB'nin içine bir Amerikan ajanı girecek diye endişe ediyor. Sadede gelirsek. Ortadoğuda bir demokrasi ameliyatı yapılıyor. Türkiye de bundan nasipleniyor. Gayrimüslimler, Kürtler, muhafazakarlar, vs. haklarını alıyor ve dönemin diktatör Kemalistleri cuntacı yeteneklerini kullanamıyorlar. Zamanın ruhu gereği rolleri bitiyor. İkinci cumhuriyet dönemi başlıyor. Barış vesilesiyle başkanlık gelebilir, Alevi-cemevi hakları vesilesi ile de tekke-zaviyeler açılabilir (zaten açık da resmi olarak tanınabilir). Atatürk'ü koruma kanunu kalkabilir. AB hapishanedeki gazeteler için bizi uyarıyor ama başbakan da diyor ki İngiltere hapishanelerinde daha fazlası var ve bunlar teröristlikten içeride. Yani vakit gelecek ve İsrail özrünün, Kürt meselesi çözümünün bir anda patlak vermesi ile AB üyeliği de bir anda patlak verecek ve fasıllar bir anda açılıp kapanacak. Sonuç olarak Türkiye dünyanın ikinci, üçüncü büyük ülkesi olma durumuna doğru hızla ilerliyor. Türünün tek örneği: Türkiye. Hem batılı, hem doğulu. Batılılık, modernlik, demokratiklik, laiklik yolunda ilerlerken, aynı zamanda ortadoğunun, İslam âleminin de liderliğine doğru ilerliyor. Dünyadaki kopukluğun giderilmesi için bir köprü konumuna geliyor. Türkiye zaten köprü ama şimdi demokrasisi ve Müslümanlığı ile daha sağlam bir köprü olmaya doğru ilerliyor. Aynı zamanda Avrupa Birliği de modernliğini Müslüman bir ülkeyi kabul ederek tamamlamış olacaktır.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|