AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 12-31-2013, 10:23   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Hilal Kaplan - Darbe Direkten Döndü
Hilal Kaplan



Darbe direkten döndü

Eve hırsız girmiş olabilir diye, evi yakmaya kalkmazsınız.

Bu saatten sonra hâlâ mevzunun yolsuzluk olduğunu iddia edenler, halkın zekâsını fena halde küçümsüyor olmalılar.

Yürütmenin meşruiyetinin birincil şartı sandık, yargının meşruiyetinin birincil şartıysa tarafsızlığı ve bağımsızlığıdır.

Tek bir odaktan yönlendirilmişçesine, tam da dershane tartışmasını takip eden günlerde, kendi polisini ve nöbetçi hakimini ayarlamak suretiyle, seçimlere üç ay kala, amirlerden gizlenecek kadar ketum yürütülen ama kamuoyu algısını yönetmek için ayrıntıları anında basına sızdırılarak yapılan operasyonlar, yargının bağımsız ve tarafsız hareket ettiğine olan inancı bitirmiştir.

Kanaatimce Ak Parti'ye kapatma davası açan savcı Abdurrahman Yalçınkaya zihniyet olarak ne kadar tarafsız ve siyasî amaçlardan ne kadar bağımsızsa, söz konusu soruşturmaları yürüten savcıların güvenilirliği de o kadardır.

Savcıların cübbelerinden aldıkları güçle kâh poşu takanı, kâh kitap yazanı, kâh çanta taşıyanı örgüt üyesi yapıp hapislerde süründüreceği bir ülkeyi 'hukuk devleti' olarak adlandırmamızı bekleyenler, belki de hukukun sözlük anlamına bakmalı ve orada 'muarızlarınızı alt etmek için başvurulan araç' yazmadığını görmeliler. (Hükümetin, yargıya bu eleştiriyi getirmekte geç kaldığı doğrudur.)

Ayrıca gelinen noktada, Guardian'dan Şark el Evsat'a kadar tüm ulusal ve uluslararası basın organları, meseleyi 'Gülen, Erdoğan'a karşı' bağlamında okuyorsa, hedefin sadece 'temiz Türkiye' olduğu masalı ancak uyku numarasına yatmak isteyenleri avutabilir.

Zaten Leylâ İpekçi, Ahmet Taşgetiren, Gülay Göktürk, Etyen Mahçupyan ve Vedat Bilgin gibi kâlemlerin duruşlarına bakılırsa, 'Cemaatle ne alakası var?' sorusunu, cemaatle organik bağı bulunan yazarlar dışında soran da kalmamıştır.

Ak Parti, dünyanın en iyi hükümeti bile olsa, halkın canı isterse onu yerinden edebilir. Ama 90 yıllık bürokratik vesayet geçmişimizin gösterdiği üzere, devleti bir kere üniformalılar ele geçirmeye görsün, değil muhalefet etmek nefes almak bile zorlaşır.

Yeni vesayetçi bürokrat sınıfının üniforma değil, cübbe giymesi; asker değil, sivil olması; Nutuk değil 'Kırık Testi' okuması; 10. Yıl Marşı değil, Bamteli dinlemesi; Kemalist nesilden değil 'Altın Nesil'den olması fark etmez. Sandık iradesiyle alaşağı edilemeyecek hiçbir güç, kendi meşru sınırlarının dışına çıkarak millet iradesi üzerinde tahakküm kuramaz. Kurmaya kalkarsa da bedeline katlanır.

Elbette, mevzubahis 'vesayet aşkı'nın cemaatin büyük kısmına teşmil edilemeyeceğini de titizlikle hatırlatmak gerekir.

Şayet Gezi sürecindeki kalabalıkların yapamadığı işi bitirmek, kolluk kuvvetleriyle Başbakan Erdoğan'ın kapısına dayanmak istiyorsanız, milletin de iradesine sahip çıkacağını hesaba katmalısınız. O yüzden dünkü basın açıklamasında, 'milletin hukukunu' savunduğunu iddia eden savcı Muammer Akkaş, milletin iradesini ayaklar altına alan bir 'millet hukuku' olamayacağını bilmelidir.

Hiçbir yargı mensubu, darbeye teşebbüs edenlerin yargılanmasında payı olduğu için kendisi darbe yapma hakkını kazanmaz; ülkenin nasıl yönetileceğini belirleme gücüne sahip olamaz.

Gelinen noktada, sivil hükümetin yönettiği devlet, emniyet-yargı bürokrasisi ortaklığındaki bir kliğin yönettiği paralel devletle mücadele halinde. Demokrasiyi savunanların, seçilmişler ile atanmışlar arasındaki mücadeledeki yeri bellidir. 'Bu ülkede bir daha darbe olmaz' rehavetindeki demokratlara düşen, sadece sandığa ve siyasete değil, çözüm sürecine de sahip çıkmaktır.

Zira millî irade üzerinde vesayet kurmak isteyip de savaşın bitmesini isteyen hiçbir odak olmadı bugüne kadar.

Hayatımızı cinayetlerle, hapislerle, binbir türlü çilelerle, tabiri caizse cehenneme çevirdiler. Olağanüstü bu ortamdan yararlanıp iktidarlarını gayri meşru yollarla pekiştirdiler.

Şimdiyse, otuz yıl sonra ilk kez, akan kanı bitirmek, çekilen acıları telafi etmek isteyen ve bu yüzden 2013 başından beri operasyon üstüne operasyon yiyen bir sivil irade var.

Ezcümle, istikbaline sahip çıkan, istiklâline de sahip çıkmış olacaktır.
Darbe şimdilik direkten döndü ama mücadele devam ediyor.

Kaynak

Yeni Şafak 27.12.2013

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi