AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 02-02-2014, 03:00   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Yalçın Akdoğan - Darbe Ruhu, Bürokratik Vesayetle Yaşatılıyor
Yalçın Akdoğan



Darbe ruhu, bürokratik vesayetle yaşatılıyor

Türk demokratikleşme tarihinde önemli bir sorunsal, vesayet meselesidir. Vesayet meselesi ise bürokratik oligarşi ile oluşan bir sorundur. Darbelerden sonra kurulan düzenler, vesayet rejimi üretmişler, bürokrasiyi de devletin sahibi ve millî iradenin yönlendiricisi olarak konumlandırmışlardır.

Seçimler bürokratik vesayete halkın müdahalesi olarak algılanmıştır. İktidarların dış politikadaki, ekonomideki ve güvenlik konularındaki yaklaşımları, yerleşik politikadan bir sapma olarak algılanmıştır.

Bürokratik vesayetle Türkiye bir eksene oturtulmuştur. Bürokratik oligarşi küresel sistem içinde Türkiye’ye biçilen rolün uygulayıcısı olmuş, karşılığında sınıfsal çıkar ve nüfuz elde etmiştir.

Milletin devlet ve hükümet yönetimine müdahalesini sağlayan siyaset, hep kötü, sakil ve süfli görülmüştür. Asker/sivil bürokrasi yüceltilirken, siyasetçiler yerden yere vurulmuştur.

Siyaset kurumunu değersizleştirme en çok da vesayet mantığından kurtulamayan siyasetçiler eliyle yapılmıştır. Hatırlanırsa CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, HSYK üyelerinin Meclis tarafından seçilmesi gündeme geldiğinde, üyelerin yakasında parti rozeti mi taşıyacağını söylemişti. Bu yaklaşım, vesayet rejimini üreten çarpık düşüncenin somut bir tezahürüydü.

Tek parti CHP'sinin; seçkinci, dayatmacı, buyurgan ruhu bürokrasi üzerinden yaşatılmıştır. Millet adına yetki kullanan organların milletle bağının nasıl kurulacağı belli olmadığından kıymeti kendinden menkul yapılar oluşmuştur.

Dünyanın hiçbir ülkesinde millî iradeyi temsil eden kurumlar (yürütme ve yasama) bu kadar yargı sisteminin dışına itilmemiştir. Örnek gösterilen birçok Avrupa ülkesinde HSYK üyelerini ve yüksek yargı mensuplarını bakanlar kurulu veya parlamento belirlerken, Türkiye’de Meclis’in veya meclis içinden çıkan hükümetin üye belirlemesi kötü bir şey olarak lanse edilmiştir. Onlar yapınca demokratikleşme, biz yapınca siyasallaşma olarak tanımlanmıştır.

Kendisini devletin koruyucu olarak gören bürokrasi aslında kendi nüfuzunu ve etkisini korumaya çalışmıştır.

Milleti adam etmeyi misyon edinen bürokrasi, modernleşme sürecinin ana aktörü olarak kendisini konumlandırmış, ülkenin kaderini belirlemeyi aslî amaç edinmiştir.

Darbe anayasaları iktidarı seçilmiş hükümet ile belirli organlar arasında paylaştırmış, denetim mekanizmaları adı altında bürokrasinin, ülke politikalarında söz sahibi olmasının önünü açmıştır. Yasama-yürütme-yargı arasında olması gereken ilişki yanlış şekilde kurgulanmış, seçilmişler ile atanmışlar arasında ülke siyasetini dizayn etmede paydaşlık şeklinde yanlış bir algı oluşturulmuştur.

Millî egemenliği paylaşan bürokrasi, kendisini siyaset kurumunun üretmesi gereken politikaların ana belirleyicisi olarak görmeye başlamıştır. Hukuksal denetim, yerini siyasi denetime bırakmıştır. Siyaset yapıcı şeklinde konumlanan kurumlar anti demokratik davranışlar üretmeye başlamıştır.

Anayasa Mahkemesi'nden Danıştay ve Yargıtay'a kadar yüksek yargının bir kısım kararları 'yasa koyucu' görünümü oluşturmuştur. Yerindelik denetimi, hükümet icraatlarını ve politikalarını sorgulayan bir siyasi müdahaleye, hatta zaman zaman siyasi saldırıya kapı açmıştır. Siyaset kurumuna hukuki denetim yapmak yerine siyasi açıdan yön çizilmeye çalışılması demokrasinin gelişimine ağır darbeler vurmuştur.

Özellikle son dönemde görülen hükümete politik ayar verme girişimleri vesayetçi anlayışın yeniden hortlatılmaya başladığını göstermektedir. Oslo hamlesi, açıkça siyasi iktidarın güvenlik politikasına müdahale girişimidir. TIR meselesi, ülkenin Suriye politikasına yönelik bir hamledir. "Terör sorununun nasıl çözüleceğine biz karar veririz." diyen vesayetçi anlayış, farklı aktörler üzerinden kendisini devam ettirmektedir.

Bürokrasinin; siyaset mühendisliğine soyunmasına, siyasi iktidara ayar vermeye çalışmasına, hükümetleri dizayn etmeye kalkışmasına kesinlikle müsamaha gösterilemez.

Kaynak

Star 01.02.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi