AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 03-10-2014, 23:10   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Bülent Orakoğlu - 27 Mayıs - 17 Aralık Darbe Kardeşliği
Bülent Orakoğlu



27 Mayıs 17 Aralık darbe kardeşliği

Gün geçmiyor ki, paralel yapı ve 28 Şubat medyasında, AK Parti'yi, Başbakan Erdoğan ve ailesini hedef alan, kara propaganda yöntem ve taktiklerinin uygulandığı; yalan, iftira, sahte delil içeren haber ve yorumlar eksik olmuyor.

Gizli bir merkezden üretilen montaj kasetler, rivayetler, dedikodular marifetiyle gerçekler çarpıtılarak kamuoyunda hükümeti aşağılayıp rencide ederek küçük düşürmek suretiyle büyük bir psikolojik çöküntüye uğratmak hedefi ve amacı açıkça görülüyor.

İstihbarat jargonunda kara propaganda ve dezenformasyon yöntemlerinin kaynağı, gizlilik içeren bir kişiden fazla bir ekip veya çete olarak açıklanır. Bu yöntemleri kendi ülkesine uygulayanlar ise hiçbir ahlâki ve vicdanı sorumluluk duygusu taşımayan, amaca ulaşacak her yolu 'mubah' sayan, gerekirse ülkesine dahi ihanet etmekten kaçınmayacak kişilik profili kategorisinde değerlendirilir.

Nitekim son günlerde bazı CHP milletvekilleri ve paralel yapı medyası tarafından dillendirilen 'Erdoğan'ın İsviçre'de 10 milyar doları var, kendisi ve ailesi için Malezya'dan sığınma hakkı istedi, AK Parti'ye henüz son darbe inmedi, AK Parti'nin ölüm tarihi belli.' gibi yalan, iftira içerikli asparagas haberlere yer verilmesi geçmişte, Adnan Menderes'e yapılan iftira, itibarsızlaştırma ve zulüm operasyonları ile 27 Mayıs ve 17 Aralık darbe kardeşliğinin kesiştiği enteresan noktaları hatırlatıyor.

CHP başta olmak üzere sandıktan ümidini kesen muhalefet partileri de dış destekli yerel işbirlikçi paralel yapıya ram olarak, AK Parti'yi milletin gözünden düşürme ve Başbakan Erdoğan'ı yıpratacak iftira içerikli üretilmiş belge ve montajlanmış kasetleri siyaseten kullanmakta bir beis görmüyorlar.

Belirli bir kesimin, Tayyip Erdoğan düşmanlığı gözlerini o kadar karartmış ki, Türkiye'nin ulusal güvenliği ve birlik beraberliğini hedef alan küresel bir istihbarat operasyonunda kullanıldıklarının belki de farkında bile değiller.

Kamuoyu yoklamalarında AK Parti'nin 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde başarılı olacağının anlaşılması karşısında seçimler sonrasında halkın sokaklara döküleceği yönünde kamuoyuna yönelik sindirme, şantaj ve tehditler alenen paralel yapıyı destekleyen bazı köşe yazarları tarafından televizyon kanallarında dile getirilmesi de enteresan bir duruma işaret ediyor.

Ülke olarak, AK Parti'nin iktidar olduğu 2002 yılından günümüze kadar millî iradenin gaspına yönelik, büyük, güçlü ve bağımsız bir Türkiye istemeyen bazı Batılı ülkeler ve yerli işbirlikçilerinin, 54 yıl önce 27 Mayıs 1960 darbesi ile şehid ettikleri Adnan Menderes hükümetini iktidardan uzaklaştırmak için uyguladıkları kara propaganda ve dezenformasyon yöntemlerinin birebir AK Parti ve Başbakan Erdoğan'a uygulandığı bir süreçten geçiyoruz.

Bugün yine aynı oyunu sahneye koymaya çalışan karanlık odaklar; geçmişte Menderes'in yurt dışına kaçarken 12 uçak dolusu altın, mücevherat ve parayı kaçırmakta iken yakalandığı, örtülü ödenekten milletin parasını çaldığı, ülkeyi dikta bir rejimle idare ettiği, muhalif öğrencilerin kalorifer kazanlarında yakıldığı, kimi insanların kıyma makinelerinde katledildiği, yalan ve iftiralarını gazete manşetlerine ve radyo haberlerine taşımışlardı.

54 yıl önce rahmetli Menderes'in darbe öncesi yaptığı radyo konuşması günümüze ışık tutacak mahiyette, sanki 2013 tarihli Gezi kalkışmasında yaşanan olaylar anlatılmış. Belirli merkezlerden yöneltilen hadiselerde, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere sokağı ele geçiren küçük gruplar arasına karışmış yıkıcı propaganda ile görevlendirilmiş ajanların, halkı Demokrat Parti aleyhine kışkırtarak nasıl sokağa döktükleri ve darbeye zemin hazırladıkları anlatılmıştı.

Günümüzde 27 Mayıs 1960 darbesi, 28 Şubat postmodern darbesi, Gezi kalkışması ve 17 Aralık darbe girişimlerinde darbelere destek veren dış ülkeler, medya ve sermaye açısından tam bir kesişme olduğu görülüyor. 28 Şubat'ın sivil ayaklarına yapılması muhtemel bir operasyon, tüm darbe süreçleri ve girişimlerinin arkasındaki sivil darbecileri deşifre edebilecek gibi görünüyor.

Kaynak

Yeni Şafak 10.03.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi