AK Gençliğin Buluşma Noktası


 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 03-18-2014, 00:07   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Cengiz Özdemir - Bu da Geçer Ya Hu!
Cengiz Özdemir



Bu da geçer Ya Hu!


Nelere tanık olmadık ki?

“Geçmiş günü elerken” bir yana bu ülkenin yakın tarihini koyuyorum; öte yana kendi kişisel tarihimi…

Tanıklıklarımızın fazlalığı herhâlde ancak yazımın başındaki soruyla özetlenebilir.

12 Mart'ı hayal meyal hatırlıyorum.

12 Eylül'ü unutamayacağım biçimde yaşadım.

Üniversiteydim.

Payıma düşen, ülkemden uzakta 7 yıl sürecek bir sürgün hayatıydı…

Bir yanda kaybolan yıllarım vardı.

Öte yanda kaybettiğim arkadaşlarım.

Ve elbette ülkemin topyekûn kaybettikleri.

Ne zaman o günleri düşünsem, Ataol Behramoğlu'nun yaşadıklarından öğrendiklerini anlattığı şiirindeki o dize gelir aklıma:

“Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı.”

Bizim kuşağımız, sevinci çok tadamadı; sadece acılarla olgunlaştı.

28 Şubat'ı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yaşadım.

Zordu.

Bitmek bilmedi zor yıllar.

3 Kasım 2002'de yeni bir sayfa açıldı Türkiye'nin yakın tarihinde.

Son 12 yıl, inanılmaz bir dönem oldu.

Yakın tarihimizi uzun bir deniz yolculuğuna benzetirsek, inanılmaz fırtınaların, sağanakların savuşturulduğu bir dönemdi.

Türkiye, yakın tarihinde ilk defa öncelikle çözmesi gereken temel sorunlarına teksif oldu.

Değişimden yana olanlarla, düzen koruyucuların şiddetli kavgaları yaşandı.

Mücadele çetelerleydi.

Demek ki, hâlâ bitmemiş.

Burası, dünyadaki oyun kurucuların sizi asla rahat bırakmayacakları bir ülke.

Bu ülke, tarihi, kültürü, coğrafyası ve belki bunlardan çok daha önemlisi çoğu zaman temsil ettiği medeniyet ile temayüz eder ülke dışında.

Taşıdığı bu misyonun yeri geldiğinde gücü, yeri geldiğinde vebali ondan sorulur.

O nedenle, bu ülkede yöneticilik yapmak zordur.

Ateşten gömlektir.

Siyasetçinin iki beyaz gömleği vardır mecburen.

Yaşadığımız günlerde de, inanılmaz bir kaosun tam da içinden geçiyoruz.

Körün fili tarifi gibi, elinizi attığınız, tuttuğunuz yerden anlatırsanız, yanılırsınız.

Büyük resme bakmak zorundasınız.

17 ve 25 Aralık başarılı olsaydı, ülkemizin darbeler tarihine yeni bir bölüm eklenecek ama asıl önemlisi yeni bir ara dönem yaşanacaktı.

Hepimiz ve elbette ülkemiz için yeni kaybolan yıllar anlamına gelecekti bu darbe.

Yargı Darbesi önlendi.

Kolay olmadı.

Elbette ortada tartışmaya açık pek çok konu var.

Zaten güzel olan tarafı da bu.

Açılan dosyalar, esasen olması gereken biçimiyle mutlaka tahkik edilecek, yargılanacak ve hüküm verilecektir.

Siyasi iktidarı devirmeye gelince…

Her dönemde bunu isteyenlerin olması normaldir.

Normal olmayan, bunu kullandığı “manivela” ne olursa olsun “darbe” ile yapmaya çalışmaktır.

Yapmaya kalkan bilir ki, başaramazsa cezasını hem de pahalı öder.

Yapan bilir ki, eninde sonunda bedelini öder.

Demokrasinin güzel tarafı ise, nihai karar sahibinin milletin kendisi oluşudur.

Şimdi sandık önümüze geliyor.

Yerel yöneticileri seçeceğiz.

İçinde bulunduğumuz konjonktür daha temel bir anlam da yükledi 30 Mart yerel seçimlerine.

Esasen bu seçim bir anlamda da ülke için kader seçimi olacak.

Süre daraldıkça gerilimin tırmanması belki de bu yüzden. Siyasilere, kanaat önderlerine, biz medya mensuplarına ve elbette insanımıza her zamankinden çok daha fazla sorumluluğun düştüğü bir dönemden geçiyoruz.

Böyle bir dönemde kaybettiğimiz canlara rahmet dilerken, özellikle babalarının sözlerinden ders almak zorundayız. Bugüne kadar hatırlamak bile istemediğimiz çok acı yaşadık. Hiç olmazsa bundan sonrası için ayrıştırıcı değil, buluşturucu unsurlara yoğunlaşmak.

Türkiye, bugün bütün dünya tarafından dikkatle izlenen ve artık gündem belirleyen bir ülke.

Epey bir zamandır gündemi belirlenen uydu bir ülke olmaktan artık paçamızı kurtarmış durumdayız.

Elbette böylesine iddialı bir ülkenin üzerine hesap yapılacak.

İşte tam da bu nedenle, üzerimize düşen hesap sahiplerinin çabalarını boşa çıkarmak olmalıdır.

Hepimizin gözü sandıkta, sandığın vereceği derste olmalı.

Bu yaşadıklarımız da geçecek ve sandıktan çıkacak sonuç, insanımızın iradesini ifade etmede ne kadar arif olduğunu bir kez daha ortaya koyacaktır.

Kaynak

Akşam 16.03.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi