![]() |
#1 |
![]() Cumhurbaşkanı belli ama Başbakan kim olacak
Oğuz Düzgün Eğer herhangi bir aksilik olmazsa, 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaklaşık %55 oyla hangi liderin 12. Cumhurbaşkanı olarak seçileceği kesin gibi. O isim 12 yıldan beri istikrarlı ve başarılı icraatlarıyla hepimizin malumu olan bir isim. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan bahsettiğimi siz de anladınız sanırım. Bu noktadan sonra asıl cevaplanması gereken, Erdoğan’dan sonra Ak Parti’nin başına kimin geçeceği ve dolayısıyla Türkiye’nin yeni Başbakanının kim olacağı sorusudur. Şu anda bilhasa Numan Kurtulmuş’u Başbakan olarak görmek isteyen partideki köklü Milli Görüş damarının ciddi bir propaganda faaliyetine giriştiği âşikar.Müstakbel Başbakan adayları arasında Ali Babacan’ın da ismi geçmekte. Babacan hakkında kimi çevreler tarafından başlatılan olumsuz propagandaların da farkındayız hepimiz. O isimlerden bağımsız ve muhtemelen de destursuz olarak, Kurtulmuş ve Babacan taraftarları arasında yaşanan sessiz kavganın ileride bir bölünmeyi doğurmaması da temennimiz. Sayın Erdoğan’ın bu gibi riskleri gördüğünü ve bu risklere göre hesaplar yaptığını tahmin etmek de fazla iyi niyet olmayacaktır. Ancak Ak Parti’nin ve hükümetin başına geçmesi en muhtemel isim, şu andaki Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül gibi gözüküyor. Recep Tayyip Erdoğan da bu bağlamda mesajlar veriyor kamuoyuna. Çünkü Başbakan’ın en büyük endişesi, köşke çıktıktan sonra kendi liderliğinin “birleştirici” etkisinin yara alması ve partide bölünmelerin baş göstermesi. Başbakan’ın partililerle gerçekleştirdiği sohbetlerde de bu endişenin izlerini açıkça görüyoruz. Sayın Abdullah Gül’e böyle bir görev teklif edilirse, kendisinin bu görevi kabul edip etmeyeceği ise meçhulümüz. Belki de Türkiye Cumhuriyetinin 11. Cumhurbaşkanı olarak anılmayı tercih edecek her zaman. Cumhurbaşkanı Gül’ün kamuoyuna verdiği kimi mesajlardan, onun çeşitli şekillerde millete hizmete devam etmek istediğini de anlıyoruz. Ancak yapmak istediği hizmetler içinde Başbakanlık hizmeti var mıdır, onu şu anda kesin olarak bilemiyoruz. Bu kararı sayın Abdullah Gül’ün kendisi, belki de ondan öte eşi sayın Hayrünnisa Gül verecek. Partideki farklı eğilimleri, ancak Gül gibi toplumca çok sevilen ve dış arenada itibar gören bir liderin bir arada tutacağı da âşikar. Başbakan Erdoğan’ın kafasında sayın Abdullah Gül yanında başka bir ismin daha olduğu ortada. Eğer sayın Gül, Başbakan olmayı kabul etmezse, Başbakanlık görevi o diğer isme tevdi edilecek gibi geliyor bana. Sayın Numan Kurtulmuş, Bülent Arınç ve Ali Babacan gibi parti ve millet açısından oldukça değerli isimlerin başka önemli görevlerde, partideki farklı eğilimleri bir arada tutabilecek kilit vazifelerde istihdam edilmesi gerektiğine inanıyorum. Eğer Abdullah Gül, sayın Erdoğan’dan boşalan Başbakanlık koltuğuna oturmazsa, hangi ismin yeni Başbakanımız olacağını açıklayacağım birazdan. Ama bundan önce 11.12.2011 tarihinde Rota Haber sitesinde yayınlanmış ve Erdoğan’dan sonraki muhtemel Başbakanımızın izini sürdüğüm bir yazımdan kısa bir bölüm alıntılayacağım: Bu ülkede kimi zihniyet mensupları asla Başbakan olamaz. Çünkü yazdıkları yazılarda halkı küçümseyen, aşağılayan kimi ibareler kullanıyorlar: “Başbakan Erdoğan’ın siyaseti bırakmasının ya da Cumhurbaşkanı olmasının ardından kimin Başbakan olacağının ipuçlarını vereyim şimdi de: Demokrasiyi özümsemiş biri olacak. Başka parti mensuplarıyla birlikte miting yapabilecek, kendisi hakkındaki protestolara gülerek karşılık verecek kadar demokrat olacak. Dünya çapında bir lider olacak. Küresel Güç Türkiye idealine inanmış ve bugüne kadar bu inancı doğrultusunda pek çok icraata imza atmış bir lider olacak. Torunlarını öpüp okşayacak kadar şefkatli, çoğunlukla sabırlı ve sakin görünümlü, gerektiğinde dünyanın en güçlü devletlerine kafa tutacak kadar izzetli olacak. Yeni Başbakan millete hakaret edenlere karşı bile kin tutmayacak, onlar hakkında bile adil olacak bir Başbakan olacak. Herkes ona güvenecek. Dürüstlüğüyle, barışseverliğiyle, adil duruşuyla, aydın kişiliğiyle, geleneklere bağlılığıyla, inancıyla, tarih şuuruyla, heyecanıyla Küresel Güç Türkiye’yi yönetebilecek birisi olacak Yeni Başbakan.” Evet, sizin de fark ettiğiniz gibi 2011 yılında yazdığım bu satırlarda Dışişleri Bakanımız sayın Ahmet Davutoğlu’nu işaret etmeye çalışmıştım. Aslında bu yazı geleceğe dönük bir tahminden öte samimi bir temenniydi. Eğer sayın Gül Başbakanımız olmayı kabul etmezse, bu görevi en iyi yapabilecek ikinci ismi, sayın Davutoğlu’nu işaret etmeye çalışmıştım. Geleceğin Türkiyesinin sorunlarının daha çok “dış kaynaklı” sorunlar olacağını düşünürsek eğer, dünyanın güçlü ülkelerinin “kilit muhatap” olarak kabul ettiği Davutoğlu’nun Başbakanlık görevine getirilmesi oldukça akıllıca bir seçim olacaktır, diye düşünüyorum. Üstelik küresel bir güç olma yolunda ilerleyen Türkiye’nin oluşturacağı “adalet birliği”ni yönetebilecek “stratejik derinliğe” vâkıf yegane ismin Ahmet Davutoğlu olduğunu düşünenlerdenim. Elbette bu yazdıklarımız az önce de söylediğimiz gibi tahminlerden ziyade samimi temennilerimiz.Çünkü geleceğin ne getireceğini Allah’tan başka kimse bilemez. Biz böyle isteriz, Kader’in istediği ise başka olur. O halde Rabbimizden milletimiz ve insanlık için hayırlısı neyse onu isteyelim. Dua edelim ki, 10 Ağustos milletimizin ve İslam âleminin bayramı olsun. Bu seçimlerin sonucunda milletimiz tarafından seçilecek Cumhurbaşkanımız ve onun bırakacağı koltuğa oturacak Başbakanımız, şimdiden tüm insanlık için hayırlı olsun! Kaynak:http://www.timeturk.com/tr/makale/og...l#.U9qiD_l_trQ
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|