12-14-2007, 22:37 | #1 |
"aşk"...öyle ki hakim karşısında
Hâkim yaşlı çifte sormuş:
“Bunca yıl sonra niçin ayrılmak istiyorsunuz?” Yaşlı kadın cevap vermiş: “Hâkim bey bir ay öncesine kadar aklımda böyle bir şey yoktu. Eşim bana bir Mine çiçeği hediye getirdi. Ben de çiçekleri çok severim. Mine çok sulanması gereken çiçekmiş ve kocam düzenli aralıklarda sulanmadığında çiçeğin öleceğini söyledi. Ben kemik rahatsızlıkları olan bir insanım. Geceleri uykumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği halde bir gün fark ettim ki kocam bir kez olsun benim ağrıma rağmen gece kalkıp da çiçeği sulamadı. Bunun üzerine ben de bu kadar düşüncesiz bir insanlar yaşamamam gerektiğine karar verdim.” Hâkim kadına hak vermiş ama adettendir diye bir de adama sormuş. “Senin söyleyecek bir şeyin var mı ?” Yaşlı adam cevap vermiş: “Eşimin anlattığı her şey doğru.Tek bir şey dışında. Mine çiçeği çok sulandığında ölür. Karımın kemik rahatsızlığı var ve iyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerek ama eşim bunu yapamadığı için ben de bu yalanı buldum.’çiçeği ölmesin’ diye her gece kalkmak zorunda kaldı. O her uyandığında ben de uyanık olurdum. İşini bitirip uyuduğunda gidip çiçeğin suyunu boşaltır, peçetelerle toprağını kuruturdum. Sonra da yatağa gelip bana hayatı bahşeden, canımdan çok sevdiğim eşimi doyasıya seyrederdim.” Ve hâkim çifti boşamamış... Not:Ahmet Şerif İzgören in "Şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır" kitabından alıntıdır...
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|