![]() |
#1 |
![]() Kurban Bayramı'na kaç gün kaldı? Bu her bayram öncesi, sırası ya da hemen bayram sonrası gerçekleştirilen askeri operasyonlar benim için cansıkıcı bir hal almaya başladı. İslâm geleneğinde haram aylar vardır.. Bayram öncesinde de bu tür operasyonlar hayati bir zorunluluk olmadıkça olmaması gerekir. Eğer bu operasyon yapılacak idi ise neden bu kadar beklendi? Bu kadar beklendi ise, neden hemen bayram öncesi?.. Doğuda kar yağışı başladı.. Bir kara harekatı zor. Bir başka iddiaya göre ise zaten PKK ovadaki yerleşim alanlarını hem muhtemel bir saldırı, hem de kış mevsimi sebebi ile boşaltarak mağaralara çekilmişlerdi. Bu harekat bu anlamda fazla bir anlam taşımıyor.. O kadar çok iddia var ki, kimine göre, hiçbir şey yapmadınız denmemesi için, dostlar alışverişte görsün kabilinden, kış şartları daha da ağırlaşmadan bir operasyon düzenlenmiş oldu.. Kimine göre, PKK zaten tasfiye aşamasına geldi. Koca örgütün bir anda buhar olması mümkün olmadığına göre, geri çekilmelerine bir bahane gerekti. Bu harekat bu işin bahanesi oldu! Kimine göre, bu bir kararlılık gösterisi idi. Böylece dağılma aşamasına gelen PKK'ya karşı bir gözdağı verildi.. Yani anlayacağınız her şey kontrol altında. Şark cephesinde yeni bir durum yok.. Şimdi sıra kontrol dışı unsurların yakalanıp teslim edilmesine geldi. Sonra afımsı bir şey çıkacak, ardından demokratikleşme adına bazı yeni düzenlemeler yapılacak. Siyasi süreç canlandırılacak, ama ilk yerel seçimlerde sonuç DTP'nin iflası ile sonuçlanacak.. Kürt bölgesine has yeni bir ılımlı İslâm politikası servise konulacak! Bana göre, yılbaşından önce Filistin ve İran'a yönelik, Irak ve Afganistan'a, yani İslâm coğrafyasına yönelik birtakım saldırılar beklemek gerek.. Yunanistan Rodos ve 12 Adayı silahlandırıyor olmasını da bir kenara not edelim. Yunanistan'la Lozan konusunda sorun yaşanabilir.. Bölgede bir şekilde PKK konusu biterse Musul ve Kerkük konusu ısıtılıp tekrar masaya konulabilir.. Kürt meselesi biterse Alevi meselesi servis yapılabilir.. Süryani, Ermeni, Rum, bir şeyler bulunur.. Sazan balığı gibi her an oltaya atlamaya hazır kişiler, örgütler, mediatörler göreve hazır bekliyor.. Bu arada bölgede ilginç gelişmeler de yaşanıyor. Aynı saatlerde ajanslara düşen iki ilginç haber var. Birinde “Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt Hükümeti'nin Başbakanı Neçirvan Barzani, Türk savaş uçaklarının sorumluluk altındaki bölgedeki köyleri de hedef aldığını öne sürerken, bunun ‘düşmanca bir tutum' olduğunu savundu. Başbakan Barzani, ‘Uluslararası Güvenlik Kurulu ve merkezlerinin bu saldırıyı kınamaları ve saldırı karşısındaki rahatsızlıklarını dile getirmeleri gerekiyor’ dedi” denilirken, diğer haber; Habur'da bekletilen, benzerlerinin halen Türkiye'de olmadığı, savunma çevrelerinde adına ‘YüRüYEN KALELER' denilen Peşmerge güçlerine giden MRAP marka araçlar ismini ‘Mine Resistand Ambush Protected'ın (Mayına dayanıklı araç) baş harflerinden alıyor. Bu araçlar, hiçbir mayın veya bomba saldırısından etkilenmiyor. ‘15+2' kapasiteli olan zırhlı personel taşıyıcısı, her türlü arazi ve iklim şartlarında çalışabiliyor. En güçlü zırha sahip Humvee tipi araçlardan bile 4 kat daha dayanıklı olduğu belirtilen MRAP'ların, 4x4 ve 6x6 modelleri bulunuyor. Güçlü zırhı nedeniyle komuta kontrol aracı olarak kullanılabilen MRAP, en yoğun çatışma bölgelerinde güvenli sevkıyat sağlıyor. Ha! Bu arada ABD'li yetkili bakın ne diyor: “ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tom Casey, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, terör örgütüne yönelik sınır ötesi operasyonunu değerlendirerek, PKK'nın terörist bir örgüt olduğunu ve örgütü bitirecek eylemler görmek istediklerini bildirdi.” Yani ABD bu harekata karşı değil, o zaman Irak yönetimi nasıl karşı olabilir?!. Yani ABD'ye rağmen yapılan bir şey yok.. öte yandan, zaten yapılmasına karar verilen bir tasfiye hareketinin gerekçesi oluşturulmak isteniyor. Bana göre Kemalizm de tasfiye edilecek. çünki Kemalizm tasfiye edilmeden artık miadı dolmuş birçok projenin tasfiyesi mümkün olmayacak.. Hatta Alevilik konusunda da ciddi birtakım gelişmeler yaşanabilir.. Kemalizm olmayacaksa zaten Alevilik diye bir şeyi yaşatamazsınız.. Barzani'nin meydan okuması bana zevahiri kurtarmaya yönelik, dostlar alışverişte görsün kabilinden bir çıkış gibi gözüküyor. Yoksa silahlarını bile Türkiye üzerinden alan, ekmeğini, suyunu, sütünü Türkiye'den alan, topladıkları parayı Türkiye'de yatırıma dönüştürenlerin Türkiye'ye böyle meydan okuması kolay değil. Kuzey Irak'ın Türkiye'ye ihtiyacı, Türkiye'nin ABD'ye ihtiyacından çok daha fazla.. İki ülke arasında ticaret durursa bundan Irak büyük zarar görür. Irak’ta iş yapan ve 20 binin üzerinde işçi çalıştıran bin 100 dolayındaki Türk firması var. Yıllık ihracatı 100 milyar doları aşan Türkiye’nin Irak’a yaptığı dış satım 2.5-3 milyar, bu ülkeden yaptığı ithalat ise 300-400 milyon dolar dolayında bulunuyor. Türkiye’nin Irak’la olan yıllık 3 milyar dolarlık ticaretinin, toplam dış ticaret hacmi içindeki payı % 1 civarında. Türkiye Irak'tan petrol alıp akaryakıt satıyor. Irak elektrikte Türkiye'ye bağımlı. AB'ye ve Rusya'ya çıkışı da Türkiye üzerinden. Haber ajanslarından geçen bilgilere göre, “Irak'ta birçok sektörde pazarın lideri haline gelen ve özellikle müteahhitlik alanında son iki yılda 2.5 milyar dolar dolayında iş üstlenmiş durumda olan KDP'nin genel merkez binasını bile Türkler yapıyor..” Daha onlarca kamu tesisi Türk müteahhitlerce yapılıyor.. Kürtler Türkiyesiz, Türkiye Kürtlersiz olmaz.. Bizim birbirimize karşı kazanacak bir zaferimiz yok, tek bir zafer var o da birlikte kazanacağımız zaferdir.. Türk ve Kürt halkları, diğer Anadolu halklarının, bölge halkları ve insanlığın refah ve mutluluğuna hizmet etmeyecek bir çözüm önerisi bizim önerimiz olmamalı.. Bu süreçte birtakım AB, ABD destekli siyasi anlamda Kürt önderliklerinin tavrı, bir filmin çekiminde figüran olarak oynayan oyuncunun, oyun bittikten sonra, durumu kavramayarak, bu sonucu kabullenmeyerek rolünü gerçek hayatta sürdürme trajedisini hatırlatıyor.. Kuzey Irak'takiler, bizde dağda ya da ovada, Ankara'da ya da içeride oturanlar, farkında mı değiller, yoksa başka bir plan içindeler mi bilmiyorum. Ama eski senaryo bitti. Şimdi kartlar yeniden karılıyor. Yeni bir senaryo yazılıyor.. Aktörler değişiyor.. Siyasette vefa, söze sadakat falan yok.. Tecrübe ile sabittir.. İbret almak isteyenler, Saddam'ın akıbetine baksınlar.. Selâm ve dua ile.. Abdurrahman DİLİPAK / VAKİT 19/12/2007
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|