AK Gençliğin Buluşma Noktası
AK Gençliğin Ödev Arşivi AK gençliğin ödev paylaşımları ve ödevler hakkındaki değerlendirmeleri/yorumları.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 12-21-2007, 07:36   #1
Kullanıcı Adı
selahattin_ay
Standart Öykünün Yüzyılı
Öykünün Yüzyılı


Öykü 1900
20. yüzyıl zaman ve hız kavramlarının dönüştürdüklerine tanıklıklar yüzyılıydı. Edebiyatın kuşattığı alan da bu sürecin bir parçasıdır. Dönüşenlere, değişimle gelenlere tanıklık. Hem içinden, hem de dışından...

1900, öykücülüğümüzün başlangıç noktası değil; bir geçiş, bir belirleme, hatta bir çağ yansımasını getiren bir dönemeç değil. Gelinen yeni yüzyılın başı, yani 2000 için aynı şeyi söyleyemeyiz. Bu 100 yıllık süreçte bir kalıtın oluştuğu görünen bir gerçektir. Yeni yüzyılın böylesi bir anlamı var. Öykü adına alınan yol önemlidir.

Peki, nedir öyleyse, yeni bir yüzyıla girerken; yani 20. yüzyılın ilk günlerinde öykücülüğümüzün durumu/görünümü? Sözünü ettiğimiz kalıtın başlama noktası, ivmesi nerededir?

Öncesine bakıyoruz: 1879'li yıllarda Ahmet Mithat'ın Kıssadan Hisse, Letaif-i Rivayat (1870/71), Emin Nihat'ın Müsameretname'sini (1872/75) görmekteyiz. Geleneksel "hikaye" anlayışıyla yazılmış ilk örnekler.

Edebiyatın bu zaman diliminde geçirdiği evrelerin (Tanzimat, Servet-i Fünun, Fecr-i Ati) öyküyü yeni yüzyıla hazırladığını pek söyleyemeyiz. İlk girişimler, ilk örnekler gelir: Nabizade Nazım uzun öyküsü Karabibik'te (1890/91) bir 'ilk'i gerçekleştirir; Anadolu'yu, kırsal kesim insanının yaşamından kesitleri yansıtır. Samipaşazade Sezai, Küçük Şeyler'le (1892), Batı etkisinde yazılmış ilk öykü örneklerini verir, ardılı dönemde de etkili olur. Halit Ziya Uşaklıgil ise, öykü türünün 20. yüzyıla taşıyan ikinci addır. Bir İzdivacın Tarih-i Muasakası (1888), Bir Muhtıranın Son Yaprakları (1890), Bu muydu? (1894), Hayhat (1894), Nakıl (4 ciltlik telif ve çeviri öyküler), Küçük Fıkralar (1898) kitaplarıyla yüzyılın önünde durur. Yüzyıla ilk adımda, gene bu iki adın kitaplarını görürüz: Rümuz-ül Edep (Samipaşazade Sezai), Bir Yazın Tarihi (Halit Ziya, 1900).

Halit Ziya'nın, roman ve öykü türünde kalıcı yapıtlar kazandırma çabasını pekiştiren bir başka yanı da araştırmacılığıdır. Kasım 1887- Mart 1888 tarihleri arasında "Hizmet" gazetesinde yayımladığı bir dizi eleştiri yazısını, 1891-92'de Hikaye (1) adıyla kitaplaştırır. Öykünün ve romanın, yeni yüzyıla girerken, Türkçede yazılmış tek karşılaştırmalı eleştirel kitabıdır. Bunun, Halit Ziya'nın edebiyattaki açılımlarını, ufkunun genişliğini gösteren bir yanı vardır.

Beşir Fuat'ın, bir düşünce adamı olarak, dönem aydınlarının, yazarlarının bu konularda düşünmelerine ve yapılan tartışmalara zemin hazırladığını söyleyebiliriz.

Halit Ziya, bu kitabıyla, öykü ve roman yazarlarına bir pencere açar. Kaygılarını ise şöyle dile getirir: "Şimdi, üzülmemek nasıl mümkün olur ki, diğer milletlerde bu kadar önemli sayılan, bu kadar seçkin bir yer tutan, insanlara, insanları tanıtma görevini üzerine alan hikayeler bizde masallar ile bir tutuluyor. Evet, nasıl üzülünmez ki Batılıların son derece yücelttikleri bu edebi tür bizde henüz çocuk çağında.

Gayretli bir çevirmen çıkıp da bize büyük hikaye yazarlarının veya daha doğrusu insanoğlunun hislerinin araştırıcılarının eserlerini çevirmiyor. Bir yetenekli yazar yetişip de Osmanlılarda, diğer medeni milletlerin bundan bir yüzyıl önce beğenilen hikaye tarzını değiştirmeye çalışmıyor."(2)

"Hikaye" üzerine düşüncelerini dile getiren Halit Ziya, "hikaye"nin tarihsel oluşumuna değinerek, romantiklerle realistlerin bir karşılaştırmasını yapar. Buradaki amacı da şudur: "...vatanımızda hikayecilikle ün yapanlarla hikaye çevirmenlerinin yanlışlarını çıkarmak veya hizmetlerini küçük görmek değildir, aksine vatanımızda Muhayyelat-ı Aziz Efendi tarzında hikayelerden başka bir şey tanılmadığı bir sırada ilk defa olarak ulusal ve özgün hikaye yazan saadetli Ahmet Mithat Efendi Hazretleriyle sözü edilenin izinden gidenlere hissemize düşün teşekkürü sunmak isteriz. Fakat şunu da eklemek isteriz ki bu gün en olgun derecesini bulacağı realizm yoluna giren hikaye şimdi bizde görülenlerin derecesinde kalmamıştır."(3)

Görüleceği üzere, Halit Ziya, romanda olduğu gibi, öyküde de 20. yüzyıla geçişte ilk etkileyici addır. Öykü üzerine düşünceleri kadar, öykülerinde yansıttığı insan gerçekliklerini anlatma biçemiyle de ilgi çekicidir.

-Alıntı_

 

selahattin_ay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi