![]() |
#11 |
![]() SALTANAT
Abdülhamid Efendi'y i büyük bir görev ve sorumluluk bekliyordu. Kendisine şimdi Sultanlık teklif edilecekti. O vatan ve milletin selameti için bu fırsatı kaçırmayacaktı: "Tarihin acımasız çarkını, İmparatorluğu korumak, daha da iyisi, onu onarmak için durdurmak zorundaydım. Bu nedenle, ne derece tehlikeli olursa olsun, Mithat Paşa'nın söndüğü fırsatı yakalamaya kararlıydım. Görevimi beni ona çağırıyor, iradem beni oraya itiyordu." (197) Bilahare Abdülhamid Han, Mithat ve Rüştü paşalarla yaptığı görüşmeyi şu şekilde dile getirecektir: "Biraderim Sultan Murat'ın hastalığı üzerine bana gelmişlerdi. Bana sordular: Hükümet şekillerinden hangisini tercih buyurursunuz? Meşrutiyet'i mi, yoksa mutlakiyeti mi? Dediler. Ben kendile-126 rine cevaben, Avusturya imparatoru, Macaristan'a gider, başına Ma-* car şapkasını giyer, Macar olur. Avusturya'ya gider oralı olur. Bu misali vermekten maksadım, yani biri gemi kaptanı nasıl ki icabe-den hale göre gemisine kumanda verir ve idare ederse, ben de kumanda mevkiine geçince, memleketin selameti hangi idare şeklinde olduğuna kanaat hasıl edersem, onu ihtiyar ederim dedim...Onlar benim bu cevabımı kafi görmediler. Ama bunu bana hissettirmediler, fakat ben anladım. Fikrimi daha açıkça söylemek icap etti. Onun için şu sözleri de ilave ettim. Benim şimdiki kanaatim şekli meşru olan meşrutiyettir. Çünkü mutlakiyyet idaresinde iyi kötü her işte mesuliyet hükümdara aittir. Yönetici ve diğer alakadarlar, hiçbir mesuliyet kabul etmezler. Fakat Meşrutiyet'te böyle değildir. Hükümdar daha az mesuliyet altında kalır. Bütün mesuliyet idarecilere aittir. Dedikten sonra güldüm. Latife olsun diye. Bilmem amma belki bu, sizin işinize gelmez dedim. Onlar da gülüştüler. Sonra ben de onlara "Eh söyleyin bakalım; Bu babtan sizin fikriniz nedir? Diye sordum. Rüştü Paşa fikrini açıkça söyledi. Onun düşüncesi, bizde daha Meşrutiyet olmayacağı merkezinde idi..."(198) Mithat ve Rüştü Paşalar, Sultan V. Murad'ın Hal'i ve Abdülhamid Etendi'nin tahta çıkmasına kesin karar verdiler.Ve Abdülhamid Han, Tahta çıkmış, kendisini tebrik için ziyarete gelenlere şu nasihati etmiştir: "Devletimizin halini düzeltmek için birliğe muhtacız. Nazarımda birlik her kuvvete faiktır. İttifak, yöneticilerden başlayıp, tabaka tabaka herkesin zihninde yerleşmelidir. Ve umur-u devlet de bu noktaya tevcih etmelidir. Bu encümenin tertibi de aranızda zeval bulmaz bir ittifak rabıtasını tesis etmek maksadına mebni olduğundan ümit ederim ki siz de bu niyetimi iyi karşılarsınız. Bunun için meselenin birliğini daima faaliyetlerinizle ispat etmenizi emir ve tavsiye ederim. " |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|