01-23-2008, 22:11 | #1 |
Biyoloji Sözlüğü
Abiyogenez: Canlıların cansız maddelerden meydana geldiğini savunan görüş.
Açık dolaşım: Kanın damarlardan dokular arasındaki özel boşluklara yayılıp, madde alış-verişi olduktan sonra toplayıcı damarlarla kalbe dönmesine denir. Adaptasyon: Canlının yaşama ve üreme şansını artıran çevreye uyumunu sağlayan ve kalıtsal olan özellikleri. Adenin: Adenintimin protein çiftinin bir azotlu bir bileşeni. Adenozin trifosfat (ATP):Canlıların doğrudan kullandığı hücresel enerji molekülü, biyolojik enerji. Adrenalin:Böbrek üstü bezinden salgılanan hormon. Aerobik solunum: Hücrede yalnız moleküler oksijenin kullanıldığı bir solunum şeklidir. Aglütinasyon: Kan hücrelerinin kümeleşerek pıhtılaşması. Akson: Sinir hücrelerinin uzun uzantısı.sinaptik bağlantıların sağlantığı uzantılardır Aktif taşıma: Yarı geçirgen bir zarda maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama enerji harcayarak geçmesi olayıdır. Aktin: Kaslarda kasılmayı sağlayan protein yapıdaki ince iplikler. Alel: Bir karakter üzerinde aynı yada farklı yönde etkili olan iki veya daha fazla genden herbiri. Alg: Sulu ortamda yaşayan tek hücreli organizmalardır.Foto sentez yada fagosite yaparak beslenir Allantoyis kesesi: Yumurta içindeki metabolik artıkların depolandığı embriyonik kese. Alveol: Akciğerlerde genişlemiş küçük kesecik. Amino asit: Proteinlerin yapı taşıdır. Bir amino asit, amino grubu (NH2) ile bir karboksil grubu (COOH) taşıyan bileşiklerdir. Çok sayıda amino asit peptid bağları ile bağlanarak proteinleri oluşturur. Amonyak (NH3): Protein metabolizması sonucu oluşan azot ve hidrojen bileşimi olan keskin kokulu bileşik. Anaerobik solunum: Hücrede moleküler oksijenin kullanılmadığı bir solunum şeklidir. Anizogami: Farklı şekil, büyüklük ve yapıdaki gametlerin birleşimiyle yapılan eşeyli üreme şekli. Antiasit: Asit giderici Antidiüretik hormon: Böbreklerden suyun geri emilmesini sağlayan ve hipofizin arka lobundan salgılanan hormon. Antijen: Canlı vücuduna dışarıdan giren ve antikor oluşmasını sağlayan yabancı madde. Antikodon: tRNA'daki üçlü baz dizilişi. Antikor: Vucuda giren yabancı maddeleri(antijen) yok etmek için vücudun ürettiği savunma maddesi. Apandis: İnce bağırsak ile kalın bağırsağın birleştiği yerde parmak şeklinde bir çıkıntı. Apandisit: Apandisin iltihaplanması. Apoenzim: Enzimin koenzim olmadan etkinlik gösteremeyen protein kısmıdır. Atmosfer basıncı: Atmosferin yer yüzünde bulunan her cisim üzerine yaptığı basınç. Deniz seviyesinde, 760 mm'lik civa sütununun 1 cm2 alana yaptığı basınç "1 atmosfer" basıncıdır. Amino-asit: Hücrelerimizi oluşturan proteinlerin yapıtaşı olan "canlı" moleküller. 20 ayrı türü vardır. Vücudumuzdaki proteinlerin hangi amino-asitlerden oluşacağını genlerimiz belirler. B BAC (bakteriyel yapay kromozom): DNA parçacıklarını kopyalamakta kullanılan ve bir cins bakteride bulunan bir madde. Bağışıklık: Bir organizmada, mikroorganizmalara ve bunların oluşturduğu maddelere karşı oluşturulan normal olmayan şartlara karşı koymayı sağlayan, doğal yada sonradan kazanılmış direnç. Bakteri: Monera aleminde yer alan zarla çevrili gerçek ve belirgin çekirdeği ve organelleri bulunmayan prokaryotik yapıdaki en ilkel tek hücreli canlı. Bal özü:Çiçekler tarafından salgılanan tatlı ve genellikle kokulu bir sıvı. Başkalaşım: Bazı böcek ve kurbağa gibi canlıların, yumurtadan çıktıktan sonraki gelişme evrelerinde yapısal değişikliğe uğrayarak atalarına benzer hale gelmeleri. Bazal metabolizma: Hayatın devamı için şart olan asgari metabolizma faaliyeti. Bazal metabolizma hızı: Besin alınması ve hareketsiz durumda vücudu canlı tutmak için gerekli enerji tüketimi. Beyin: Omurgalılarda kafatası içindeki merkezi sinir sisteminin bir bölümü. Bistüri: Laboratuarda kullanılan keskin bıçak. Biyogenez: Canlıların kendilerine benzeyen canlılardan oluştuğunu açıklayan görüş. Biyokütle: Belirli bir alan ve hacimde bulunan canlı ağırlığa biyokütle denir. Biyosfer: Dünyadaki bütün canlıların yaşadığı 16-20 km kalınlığında tabaka. Biyosferin deniz seviyesinden 8-10 km'si atmofere, 8-10 km'si okyanusların dibine doğru uzanır. Blastula: Döllenmiş yumurtanın bölünmeler sonucu, ortası sıvıyla dolu olan bir hücre tabakasından oluşan yapı. Bowman kapsülü: Nefronun ucunda, glomerulusu saran yarım küre şeklindeki bölüm. Bronş: Soluk borusundan ayrılan akciğerlere giden iki boru. Bronşit: Bronşlarda bakterilerin yerleşip üreyerek iltihaplanması. Biyoteknoloji: Özellikle DNA ve hücreyle ilgili konularda kullanılan biyolojik tekniklere verilen ad.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|