AK Gençliğin Buluşma Noktası
Genel Tarih Devlet tarihleri ve kültürleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-30-2008, 03:34   #1
Kullanıcı Adı
dildade
Standart DÜNYAYI AĞLATANLAR :HO CHİ MİNH (Vietnam’ın Acımasız Lideri)

Milyonlarca Muhalifini Katleden Vietnam’ın Acımasız Lideri

HO CHİ MİNH

Fransızlar 1893 yılında Vietnam , Kamboçya ve Laos’u Çin Hindi Birliği adı altında birleştirip , sömürge haline getirdiler. Vietnam 40 milyon nüfuslu bir ülkeydi.

1927 yılında kurulan Vietnam Milliyetçi Partisi , Fransız idaresine karşı birkaç defa başarısız darbe teşebbüsünde bulundu. Bunu 1930’larda faaliyete geçen Vietnam Komünist Partisi’nin ufak çaptaki ihtilâl denemeleri takip etti.


Komünist İdare Kuruluyor

Gerek milliyetçi kanadın , gerekse de komünist tarafın , sömürge idaresine karşı vurucu tarzdaki eylem hareketleri , Fransızların Japonlara , “Çin Hindi”nde üs vermeleriyle kendini gösterdi.

İlk silâhlı mücadele , Çin ve SSCB’nin desteklediği “Halk Cephesi”nin Vietnam’ın kuzeyinde silâhlı birlikler oluşturmasıyla başladı.

Japonların 1945’teki ağır bozgunları , Kuzey Vietnamlı komünistlerin işini kolaylaştırdı. Özellikle Rus askeri danışmanlarının sevk ve idaresinde faaliyetlerini sürdüren komünist tedhişler , imparator Bao Dai’yi devirmeyi başararak , Kuzey Vietnam’da komünist bir idare kurdular.

Kuzey Vietnam’da toplanan komünist gerillalar , Fransız kuvvetlerini de yenince durum Cenevre Konferansı’na götürüldü. Güney ve Kuzey olmak üzere ikiye ayrılan Vietnam’ın Güneyi önce Fransız idaresinde kalıp , 1955’te de Cumhuriyete kavuştu. Kuzey kısmı ise , SSCB’nin güdümünde komünistlik idaresine geçti.

Kuzey Vietnam’da yetiştirilen komünist militanlar , Güney Vietnam’a sızarak , 1959’dan itibaren tedhişçiliğe başladılar.(Hürriyet 1974 yıllığı)
Zayıf ve güçsüz Güney Vietnam ordusu , Kuzey Vietnamlı komünistlerin tahribatı karşısında oldukça sarsıldı. Bombalama , baskın , suikast ve silâhlı çatışma ülkeyi âdeta bezdirmişti. Bu durum 1964 yılına kadar devam etti.


Fransa’nın Hatası

Güney Vietnam’ın , Rusların büyük askeri yardımda bulundukları Kuzey Vietnam karşısında güçsüz duruma düşmesinden endişelenen Amerika , Güney Kore , Yeni Zelanda , Filipinler ve Avustralya birliklerinin desteğiyle duruma müdahale etti fakat , Çin ve SSCB’nin Kuzey Vietnam’a sağladığı destek daha kuvvetli olduğundan , Komünist kuvvetler üstünlüğü ele geçirmişlerdi.

29 Nisan 1975’te teslim olan Güney Vietnam , 2 Temmuz 1976’da da resmen birleşmeyi kabul ederek ,”Rus okullarından bir casus olarak yetişmiş olan , Kuzey Vietnam’ın kızıl lideri Ho Chi Minh’in eline kalmıştı.(Borber , 1985 : 144)

Bugün , SSCB’nin parçalayıp yuttuğu Vietnam’ın bu hâle gelmesinde , Fransa’nın payı çok büyüktür. Sömürge olarak kullanmasının avantajı uğruna takip ettiği kötü politika yüzünden , komünist hareketin hızla gelişmesine yardım etmişti. Hatta kızıl tedhişçilerin eylemlerine âdeta seyirci kaldı.
Öte yanda Kuzey Vietnam’a karşı , Güney Vietnam ordusuyla savaşan Amerika ve müttefikler askerlerinin disiplinsiz ve motivesiz oluşları , beklenilen başarıyı getirmedi.


Ölüme Götüren Hastalıklar

Vietnam’da komünizm uygulanmaya başlanınca , dayanılmaz baskı ve zılüm de açılmış oldu. Vietnam’ı karış karış dolaşan gazeteci yazar Andre Gelinas’ın tespitlerine birkaç paragraf açalım :

“Güney Vietnam’a girer girmez , komünistlerin ilk işi ,”Saygon’un adını değiştirmek oldu. Yeni adı Vietnam diktatörü Ho Chi Minh’in ismiydi.

“Yüz binlerce aç , sefil ve perişan halkın ne evinde yiyeceği ne de sırtında giyeceği vardı. En büyük dertlerinden biri de su yokluğuydu. Öyle yerler vardı ki , bir damla su almak için kuyrukta bekleyen sayısız insan hayatından oluyordu. Bundan dolayı , haşere , böcekler , kan emici yaratıklar , hastalık taşıyıcı ısırganlar önü alınmaz bir tehlike olup çıkmıştı. `Malarya` hastalığı yüz binlerce Vietnamlıyı götürdü. İlâç ve doktor bulmak ne mümkündü.

“Yeni ekonomik bölgeler adıyla teşekkül ettirilen çalışma alanları , tam manasıyla esir kampıydı. Gün ağarırken ite kaka tarlalara götürülen insanlar , Hava kararırken büyük bir bitkinlik ve halsizlik içinde çadır veya barakalarına dönüyorlardı. Bu acı dramı görünce ne kadar üzüldüm bilemezsiniz. Bir hür ülke vatandaşı olduğum için Allah’a şükrettim.

“Sonra , bu derece halktan üstün gayret ve çalışma temposu beklenirken , kalkınma için sistemli bir plân tatbik edilmiyordu. Bir bakarsınız proje değişir , bin bir güçlükle açılan kanallar tekrar doldurulur. Kimin ne yaptığı belli olmayan bir keşmekeşlik alıp yürümüştür.

“Ürünler , gübreleme ve ilâçlama noksanlığından istenilen randımanı vermiyor. Pirinç başakaları büyüse bile , o kadar ağır vergiye tabi ki , kimseden gidip toplama hevesi kalmıyor. Hint incirinin ağacı vergiye tabi…Başkaları tarafından yeneceğine göre ne diye bu işle uğraşılsın. Bu yüzden bir çok Vietnamlı , ağaçları kesip mesuliyetten kurtulma yoluna başvurmaktadır. İnsan elinden alınacak bir şeyin muhafazası için , ağır risklere girer mi?

“Halka dehşet saçmak için , televizyona , elleri zincirli , ağzı gözü patlamış , ağzından kanlar akan bir rahip çıkarıyorlar. Âdeta `Dikkat edin , din adamlarını veya idareye karşı şüphesi olanları en az böyle yaparız,`demek istiyorlardı.

“Fakat şu gerçeğin bütün tazeliğini Vietnam’ın her yerinden görürsünüz : İdareden Nefret Etmek!...

“Dipçikler altında , etrafı silâhlarla örülen halk fiili reaksiyon göstermiyor ama , davranış ve simalarından isyan ve kin okunuyor. Birçok yerde de milliyetçi gerillaların yaptığı baskınlar hâlâ duyulmakta… Ama yetersiz ve neticesiz…

“Vietnam vatandaşları bir yabancı görürse `Amerika niçin bir atom bombası göndermiyor,` diye soruyor. `Japonya’ya atılan bombalar buraya atılmalıydı. Her gün ölmektense bir gün ölür , kurtulurduk.`

“Vietnam’ın polis teşkilâtı halkı takip ve kontrol usulleri tamamen Rus KGB’si tarafından idare ve organize edilmekte...

Endüstriden ziraata , radyodan televizyona ve bakanlıkların idarî kademelerinde Rus uzmanları mevcuttur.”(Gerlinas , 1974)

Hürriyet ve eşitlik vaat ederek iktidara , silâh zoruyla gelen Ho Chi Minh’in ülkesi Vietnam’ın komünist yönetimin oluşmasında ve ekonomik kararların alınmasında SSCB’nin çok büyük bir desteğini gören Vietnam , Moskova’ya borçlarını ödemek için para bulamayınca 70 bin işçisini SSCB’ye gönderdi. Bu insanlar büyük bir sefalet içinde , karın tokluğuna madenlerde çalıştılar. On yıl sonra döndüklerinde 30 bini ölmüştü. (Büyük Larousse)

Ho Chi Minh’ten sonra iktidara gelenler , büyük bir katılıkla komünist uygulamayı sürdürdüler. Ancak son yıllarda kısmî liberalleşme başlamıştır. Fakat , halkın bir çok özgürlüğü hâlâ sınırlı , fakirlik ise alt seviyededir.
Böyle bir insanlık dramını , asla ve asla tarih yazmamıştır. Milyonlarca ölü , milyonlarca aç , sefil , perişan ; milyonlarca insan ise komünizme muhalefet suçundan barakalarda ölüme terk edilmiş. Tek kelimeyle Vietnam Cehennemi… İşte komünizmin uygulandığı yer…
Andre Gelinas

(Halit ERTUĞRUL'un "dünyayı ağlatanlar" kitabından alıntıdır)

 

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi