02-05-2008, 05:54 | #11 |
KURAN-I KERİM MEALİ:ENBİYÂ SURESİ
101. Tarafımızdan kendilerine güzel âkıbet takdir edilmiş olanlara gelince, işte bunlar cehennemden uzak tutulurlar.
102. Bunlar onun uğultusunu duymazlar; gönüllerinin dilediği nimetler içinde ebedî kalırlar. 103. En büyük dehşet dahi onları tasalandırmaz. Melekler kendilerini şöyle karşılar: İşte bu size vâdedilmiş olan (mutlu) gününüzdür. 104. (Düşün o) günü ki, yazılı kâğıtların tomarını dürer gibi göğü toplayıp düreriz. Tıpkı ilk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar o hale getiririz. (Bu,) üzerimize aldığımız bir vaad oldu. Biz, (vâdettiğimizi) yaparız. Tekrar o hale getirmekten maksat, ya her şeyi yok etmek yahut da yok ettikten sonra yeniden eski haline getirmek, diriltmektir. 105. Andolsun Zikir'den sonra Zebur'da da: "Yeryüzüne iyi kullarım vâris olacaktır" diye yazmıştık. Ayette geçen “Zikir”den maksat, -tercihe şayan görüşe göre- Tevrat’tır. Ancak müfessirler, “Zikir” tabirinin levh-i mahfuz, “Zebur”un ise, Allah tarafından inzal buyurulan bütün kitaplar olabileceğini de belirtmişlerdir. Kötülerin ve kötülüğün sürekli payidar olamayacağını, iyiliğin asıl, kötülüğün ise arızı olduğunu, hakimiyetin eninde sonunda iyilerin eline geçmesinin mukadder olduğunu anlatan bu ayet, İslam dininin dünya hayatı konusundaki iyimserliğini ifade etmektedir. 106. İşte bunda, (bize) kulluk eden bir kavim için bir mesaj vardır. 107. (Resûlüm!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. 108. De ki: Bana sadece, sizin ilâhınızın ancak bir tek Allah olduğu vahyedildi. Hâla müslüman olmayacak mısınız? 109. Eğer yüz çevirirlerse de ki: (Bana emrolunanı) hepinize açıkladım. Artık size vâdolunan şey (mahşerde toplanma zamanınız) yakın mı uzak mı, bilmiyorum. 110. Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|