02-05-2008, 18:32 | #1 |
DUA DERYASI...
ALLAHım ! Benliğimin yaktığı ateşte yakma beni! Beni nefsime kul etme, kul et nefsimi Sana ! Bir lahza dahi bana bırakma beni! Sen bana yetersin, yetmem ben bana. Bilmediğimi bildir, görmediğimi göster! Sen bildirmezsen bilemem, göremem göstermezsen Gönlüme huzur, gözlerime nur, dizime derman ver! Sen OL deyince olur, olmaz OL demezsen. Canana can, cana canan , kalbe ferman ver! Al işte ellerim, uzattım sana! Ne olur, ne olur bırakma beni bana ! Sen bana yetersin, yetmem ben bana ! Şu dünyada nicelerinin gözleri yaşlı, gönülleri kırık, Niceleri kaldı biçare, yardımım dokunamıyor onlar neçare! Elimi uzatacak dermanım da yoktur onlara, Senden diliyoruz, Senden istiyoruz, herşeyi SENDE biliyoruz. İzzet ver müminlere, şeref ver hepimize, Eğdirme boynumuzu küffar karşısında, Senden başkasına muhtaç kılma bizleri. ALLAHım, ellerimizi bırakma! Yöneldik Sana emrinle, boş çevirme, Huzuruna gelen bu acizlerin yürekleri Sen geniş eyle. Mahzun kılma boynumuzu, kaplerimizde hüzünleri Sen dağıt, Sevindir garipleri, mazlumları, öksüzleri, yetimleri, dulları Sana yönlendir hakkıyla, bütün kulları Ümidimiz değildir dünya, ebedi saadet yurdudur İsteğimiz en büyük mükâfat Cemal-i Nûr’undur. ALLAHım ! Bırakma bizi…. Sev bizi, sevdir bizi…. ALLAHım ! ***** Ey Resul ! Ey Rahim, ve Ey Kerim ... Ey; gözlerinde cenneti saklayan, ayağını bastığı yerler cennet kokan nebi!. Ey; Yaradan'ın en guzel eseri!. "Sen olmasaydın, sen olmasaydın.. alemleri yaratmazdım!." dedigi!. Var oluşunun şerefine, bütün varlığı hediye ettiği!. Ey; insanoğlunun ufku -en güzel insan.. Allah'ın sevgilisi, kainatın gozbebeği!. Ey; rahmeten li'l-alemin!. Sen den şefaat dilenen biçarelerin en sefiliyim, desem.. şefaat eder misin?. Ey; kupkuru çölleri cennete ceviren gül!. Ey; gönlünden gül dökülen resul!. Küçak kız çocuğunun elinden tutup da giden, kuşu ölen çocuğa başsağlığı dileyen.. gözlerinden yaş dökülen devenin gözyaşlarını silen resul!. Benim de gözümün yaşını siler misin?. Küçük kız çocuğunun tuttuğu gibi tutsam elinden; yüreğimden binlerce kuş uctu, bin'i de öldü desem.. bana cennet kuşlarından bir kuş bahşeder misin?. Ey; Islam'ın peygamberi!. Sevda ikliminin, en güzel mevsiminin.. en guzel çiçeği!. Ama mahzun, ama kederli... Daima düşüncede, daima hüzün icinde ömründe, bir defa bile, kahkahayla gülmemiş.. gül yüzlü, güler yüzlü sevgili!. Gözlerimi yumsam, ve; hulyana dalsam.. o gül kokulu gülüşün ile, benim de gözlerimin içine güler misin?. Bir kerecik olsun seni düşünerek başımı koyduğum olmuşsa yastığıma, tutunduğum olmuşsa sana ve senin sevdana.. işte onun, işte onun hatrına!. Ey; gözünü sevdiğim, özünü sevdiğim, sözünü sevdiğim!. Ey; gönlümün sultanı efendim!. Ümidim, muradım, kurtarıcım, mujdecim... Seninle Kevser havuzunun başında bulusabilecek miyim?. desem.. bulundugun yerden, yureğime bir damla su serper misin?. Seni sevsem!. Cok, cok sevsem!. Öyle cok sevsem ki; sen koksa özüm, yüreğim.. sen koksa nazım, edam.. gönlüm sen dolsa, benim herşeyim sen olsan ! Ali'n, Fatıma'n gibi olsam!. Seni, onlar gibi seviyor olsam.. sen de; beni, onları sevdiğin gibi sever misin?. Ey; bize bizden daha ziyade merhamet eden!. "Ümmetim, ümmetim!." diyerek, üstümüze titreyen!. Ey; en ziyade muhtacımız, en cok isteyenimiz!. Bizi, Hak'tan dileyenimiz!. Sen, umanı umutsuzluğa düşürmezsin!. Sen, senden isteyeni geri çevirmezsin!. Senden, senin rahmetini dilesem.. ey; alemlere rahmet olsun diye gönderilen, banada rahmet eder misin? Ey; Rahim!. Ve.. ey; Kerim!. Asr-ı saadet'ten değilim!. Kokladığın gül, soludugun hava, yediğin hurma, içtiğin süt, okşadığın kuzu, bindiğin deve, avuçladıgın kum dahi değilim!. Bir kez olsun, yüzüne yüz sürmedim!. Lakin; ben, senin.. "Kardeşlerim!." dediğindenim!. Ve; sana ve sünnetine revan olmak isteyenlerdenim!. Ve lakin; daha hala sevgili Veysel Karani'nin tırnağının ucu misali bile değilim, desem.. bana da hırkandan gonderir misin?. Doğduğun günün, gecenin hürmetine.. bu gün ve gece; yüreğime, bir nur olup düşer misin?. Sevgili Peygamberim!. Rabbim; sana ve, senin al ve ashabına.. ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların damlaları sayısınca salat, selam ve bereketler ihsan eylesin.. ***** Utanırım ya Rahman senin aşkın ile açan ve hoş kokular veren bir gül olamadım. Bir güneş olup doğamadım bir rüzgar olup esemedim Bütün mahlukat sana itaat ederken aşk ile hu çeker aşk ile döner yunus misali... Utanırım ya Rahman gaflet uykularımdan utanırım. Sabahlara kadar sana secde eden bir Ebubekir bir Ömer bir Osman olamadım. Onlar gibi Rasule aşık olamadım onunlayken bile hasret kalamadım... Utanırım ya Rahman eshabı guzinin tövbesinden utanırım. Uzeyr olup harama baktım diye vuramadım kendimi dağlara ağlaya ağlaya AFFET YA RABBİ diyemedim Utanırım Ya Rahman mümin din kardeşlerim zulm altındayken gidip Ali olamadım. Senin rızan için öldüremedim onları. Ömer gibi hanımını çocuklarını yetim öksüz bırakmak isteyen gelsin diyemedim... Utanırım Ya Rahman korkamadım yatağa girip uyumaktan Seddad Bin Evs olamadım yataktan kalkıp sabaha kadar secde edemedim. Ya Rahman ne güzel kulların var ben onlardan olamadım. Simdi ağlıyorum sessizce. Sanki oturduğum yerde ölümümü bekliyorum. Yok misali yasıyorum.. Her vasıtaya bindik fanide simdi sıra tabut denen cansız ata binmekte... Şehadettir arzuhalım nasib edermisin Ya Rahman cennette cemalinle şereflendirirmisin bu acizi. RAHMETIMDEN GAZABIMDAN USTUNDUR buyurmuşsun. Rahmetinle muamele eyle bizlere biz aciz kullarınız. Öylesine bir ölüm nasip eyleki Azrail as geldiğinde hoş gelsin ve geldiğinde o görevini yerine getirmeden sen bizlerden Razı ol İnşaALLAH... ..AMİN..
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|