AK Gençliğin Buluşma Noktası
Kur'an-i Kerim Kur'an-ı Kerim, sureler, Ayetler ve faziletleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-14-2008, 16:43   #31
Kullanıcı Adı
angelep
Standart Kur'an-ı Kerim'de Çarşaf Geçiyor Mu?
çarşaf giyenlere saygı duyuyorum.Takvanın çarşaflılarda fazla olduğu konusuna gelince yakın çevremde çarşaf giyen insanlar var.Çarşaf gyip beden örtüyolar belki ama malesef riyaya bulanmış kalplerini çarşafla kamufle edemiyorlar.Örtünmenin müslüman kadınlarında farz olduğunu hepimiz biliyoruz.Ama çarşafın farz olduğunu düşünmüyorum.Gerçekten takva sahibi tanıdığım hocalarım da var(fem) hiçbirsi çarşaf giymiyor.Sohbetlerinde kendimizden geçtiğimiz insanlar hepsi.Örtünmenin en güzeli pardüse ile olanındandır.Çarşafla daha çok dikkat çekiliyor...Amaç örtünmek illa çarşaf olması gerekmez...
angelep isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-14-2008, 16:45   #32
Kullanıcı Adı
Yâren
Standart Kur'an-ı Kerim'de Çarşaf Geçiyor Mu?
Bu konuda söyleyecek çok sözümüz var ama, her defasında yanlış anlaşılmaktan korkuyorum

İslamda olup olmaması tabiki ulemalara bırakılması gereken bir konu.

Arapların yaşam tarzları kültürleri İslama geçtimi?

Buda islamı sonradan kabul eden diğer milletlere yansıdımı?

Bunlar ilginç ve düşünülecek sorular..


Çarşaf giydirmek, kadını tahrik unsuru görmek demektir bence.

Kadınlara çarşaf giydireceğimize, erkekler kalbini düzeltsin.
Yâren isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-14-2008, 16:49   #33
Kullanıcı Adı
TÜRK EVLADI
Standart Kur'an-ı Kerim'de Çarşaf Geçiyor Mu?
Kur'an-ı Kerim'de bahsedilan çarşafın bizde şu anda kullanılan çarşaf olduğu kesin diye birşey yok zaten aslında...
Önemli olan el yüz ve ayaklar haricinde her yerin örtünmesi...
Bu yüzden de pardesü-başörtü ikilisiyni giyerek örtünmekle çarşaf giyerek örtünemk arasında bende fark görmüyorum...

Ama çarşaf giyen insanda bunu zevkten değil Sünnetlere ve farzlara en mükemmel şekilde uyabilmek için giyiyor...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-14-2008, 16:53   #34
Kullanıcı Adı
KAmusal mışş
Standart Kur'an-ı Kerim'de Çarşaf Geçiyor Mu?
Çarşaf giyip kalpleri kötü fikirleri kötü olanlar var gibi yorumlardan hiç hoşlanmıyorum çünkü bahsettiğimiz konu tesettür konusu onlar ne güzel nefislerine yenik düşmeyerek en güzel şekilde örtünüyorlar biz onların yaptığını yapamıyoruz ve belki de bunu örtmek için ama kalbi kötü olanı var şusu var busu var diyoruz.Bırakın arkadaşlar kim ne dercede örtünmek isterse örtünsün.Bize onları tebrik etmek düşer bence.
KAmusal mışş isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-14-2008, 16:57   #35
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Kur'an-ı Kerim'de Çarşaf Geçiyor Mu?
Alıntı:
jonathan749 Nickli Üyeden Alıntı
Bu konuda söyleyecek çok sözümüz var ama, her defasında yanlış anlaşılmaktan korkuyorum

İslamda olup olmaması tabiki ulemalara bırakılması gereken bir konu.

Arapların yaşam tarzları kültürleri İslama geçtimi?

Buda islamı sonradan kabul eden diğer milletlere yansıdımı?

Bunlar ilginç ve düşünülecek sorular..


Çarşaf giydirmek, kadını tahrik unsuru görmek demektir bence.

Kadınlara çarşaf giydireceğimize, erkekler kalbini düzeltsin.
İyi de kardeş bu emir öncelikle peygamberimize gelmiş hanımlarına ve diğer hanımlara söylemesi için sizce (haşa) paygamberimizin kalbi bozukmuydu?
dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-14-2008, 16:58   #36
Kullanıcı Adı
angelep
Standart Kur'an-ı Kerim'de Çarşaf Geçiyor Mu?
galiba yanlış anlaşıldım.Yazdıkalrım çarşaf giyen her insanın takvada üstün olduğunu gösterir yorumuna nazaran söylediğim birşeydi.Çarşaf giymeyi tercih edenlere saygı duyuyorum.Ama çarşaflı insanların takvası yüksektir tezine katılmıyorum...
angelep isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-14-2008, 16:59   #37
Kullanıcı Adı
Ahde Vefa
Standart Kur'an-ı Kerim'de Çarşaf Geçiyor Mu?
bencede haramdan kaçınmakla diğer kalp güzelliğini ayırt etmek gerek..
genelde kapalı olmayanlar "aman benm içim güzel " diye laf atarlar..
bükemediğin eli öpüceksin..
nefsine yenik düşüyosan yapana saygı duyup karalamıycaksın..

Ahde Vefa isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-14-2008, 17:07   #38
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Kur'an-ı Kerim'de Çarşaf Geçiyor Mu?
KADININ ÖRTÜSÜ NASIL OLMALI?Kur'an–ı Kerim'de örtünme ile ilgili âyetler iki sûrede yer almıştır.
Bunlardan bir tanesi Nur sûresindeki:
"Mü'min kadınlara da söyle:
Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, namuslarını korusunlar.
Kendiliğinden görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini açmasınlar. Başörtülerini, yakalarının üzerine vursunlar…" âyet–i kerimesidir. Bir diğer âyet–i kerime ise, Ahzab sûresi 59 âyettir ki;
"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten cilbablarını (dış elbiselerini) giysinler. Bu, onların tanınıp eziyet edilmemelerine en elverişli olandır" buyrulmaktadır.
İslâm âlimleri, yukarıda mealleri yazılı âyetlere ve bu konuyla ilgili hadislere dayanarak, kadınların tesettürünün nasıl olması gerektiği konusunda pek çok beyanlarda bulunmuşlardır. Biz de âcizane, ulemânın bu beyanları ışığında "Kadının örtüsü nasıl olmalı?" konusunu şöyle bir gözden geçirelim. Ayet–i kerimede zikredilen "cilbab"dan muradın ne olduğunu İnşallah izah etmeye gayret edelim.

CİLBAB
Allahu Teâlâ bu âyet–i kerimede mümin kadınlara, evlerinden çıkarken yabancı erkekler karşısında vücutlarını iyice örten cilbablarını, dış elbiselerini üzerlerine örtünmelerini emretmiştir. Bu hicab âyeti, geçen yazımızda da ifade ettiğimiz gibi, kadınların avret mahallerini örtmeleri istikrar kazandıktan sonra nazil olmuştur. Demek ki, bu âyette emrolunan tesettür, daha önce farz kılınan setr–i avretten başka fazla bir örtünmedir. Dolayısıyla âyet–i kerimede geçen "Cilbab" kıyafeti hakkında, müfessirler değişik yorumlarda bulunsalar da, mefhumda birleşmişler ve "cilbab"dan maksadın; kadının elbiseleri üzerine giyilen ve vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde bütün vücudu örten bir elbise olduğunda ittifak etmişlerdir.
Allahu Teâlâ burada kadının örtünmesiyle alâkalı olarak pek çok elbise şekli emir buyurabilecekken, acaba neden özellikle "cilbab" giyilmesini önermektedir?.. Elbette bunun pek çok hikmetleri vardır. En önemli hikmeti ise, kadınların tesettüründe en ideal örtünme kıyafeti olmasındandır. Çünkü cilbab, kadını baştan ayağı kapatmakta ve fitneye sebebiyet verecek hiçbir açık kapı bırakmamaktadır. Böylece kadın ile, art niyetli, kötü düşünceli ve kalplerinde maraz olan kişiler arasına bir perde çekilmiş, bu tür ahlâksız kişilerin sataşmasına fırsat verilmemiş olacaktır. Nitekim bu maksat âyet–i kerimede de:
"Bu cilbabı giydiğiniz zaman ki durumunuz tanınıp eziyet edilmemenize daha uygundur." şeklinde zikredilmiştir. Gerçi bu konuda eziyet etmeyi, kadınlara sataşıp tacizde bulunmayı bir huy edinmiş olan, alçak karakterli bazı kanı bozukları, örtü engelleyecek değildir. Fakat imanlı, temiz kadınların, bu tür şehevânî ve kirli bakışlardan yuvalarında gizli inciler gibi korunmuş kalmalarına en uygun olan şekil de budur. Hâl böyle olunca, kadın bu konuda son derece suçsuz ve masum, onlara eziyet ve tacizde bulunacak olan nefsinin zebûnu kimselerin ise, çok açık bir vebal yüklenmiş oldukları ortaya çıkar.
Peki, kadının dış örtü örtmesi gerektiğinden söz eden bu ayet–i kerimede, örtünme için belli bir şekil ve model var mıdır? Yani kadının dış örtüsü nasıl ve ne şekilde olmalıdır?..




KUR'AN–I KERİM'DE ÇARŞAF GEÇİYOR
Efendim, tesettür emri ile alâkalı olarak Nur sûre'si 31. âyette geçen "başörtüsü" (hımar–humur) ve Ahzab sûresi 59. âyette geçen "Dış giysi" (cilbab–celâbîb) ifadeleri birlikte mütalaa edilince, kadın için iki parçalı bir giysi şekli ortaya çıkıyor. Birincisi; saç, boyun ve göğüsleri örten ve omuzlara doğru yakaların üstüne serbest bırakılan "başörtüsü"dür. İkincisi ise: "Dış giysi" olup, bunun şekli de iki türlü tarif edilmiştir. Başörtüsünün üstünden, bedeni aşağıya kadar örten büyük parça bir giysi veya başörtüsünün altında, boyundan aşağı topuklara kadar örten dış giysi… Peki, ulemâ bu konuda ne diyor ve hangisini tercih ediyor?
Ulemânın bu konudaki beyanlarına geçmeden önce, hazır yeri gelmişken bazı Müslüman kardeşlerimizin sıkça sorduğu "Kur'an–ı Kerim'de çarşaf geçiyor mu?!" sorusuna açıklık getirelim.
Evet, Kur'an–ı Kerim'de çarşaf geçiyor!
Çarşafın adresi ise, Ahzab sûresinin 59. âyet–i kerimesidir. Şayet, "Bu âyet–i kerime çarşaftan değil, cilbabdan bahsetmektedir." derseniz, şöyle açıklayayım. Evet, âyette "cilbab" kelimesi geçmekte ve "celâbîb" diye zikrolunmaktadır. "Celâbîb" kelimesi "cilbab"ın çoğuludur. Cilbab ise, Türkçe'de çarşaf mânasına gelir. Bu arada, "Kur'an'da çarşaf geçmiyor." diyenler, şayet birebir "çarşaf" kelimesinin geçmesini kastediyorlarsa, o zaman doğru söylüyorlar, Kur'an'da "çarşaf" kelimesi geçmez! Çünkü "çarşaf" Farsça bir kelimedir. Ama Türkçemizde de kullanılmaktadır. Oysa Kur'an–ı Kerim Arapça indirilmiştir. Yani bu mantığa göre, yanlış anlaşılmasın ama, Kur'an'da "namaz" kelimesi de geçmez, "oruç" kelimesi de… Ya nasıl geçer? "Salât ve savm" şeklinde geçer.




TEFSİR ÂLİMLERİ ÇARŞAF İÇİN NE DİYOR?
Bazı tefsirler ise "cilbab" kelimesini "milhafe" diye tefsir ederler ki, "milhafe" lügatta çar ve çarşaf mânasına gelir. Şimdi ulemânın bu âyetle alâkalı yaptıkları tefsirleri zikrettiğimizde, tariflere en uygun kıyafetin çarşaf olduğu görülecektir.
Ulemâ âyet–i kerimede "cilbab" diye geçen, bu tesettürün nasıl olacağı hususunda birkaç görüşe ayrılmışlardır. İnşallah şimdi bizler kenara çekilip onların görüşlerine yer verelim.
Son devrin âlimlerinden Elmalılı, bu âyeti tefsir ederken "cilbab"ı şöyle tarif etmiştir:
"Baştan aşağı örten çarşaf, ferace, câr gibi dış elbisenin adıdır."
"Tepeden tırnağa örten giysidir."
"Çarşaf ve peçedir."
Âyet–i kerimede geçen "İDNÂ" kelimesi: Yaklaştırmak demek ise de, âyette "Alâ" harf–i cerri ile kullanılması, kapsamak sûretiyle sarkıtmak mânasını da ifade ettiğinden, üzerinden sıkıca örtmek demek olur. "Cilbab örtmek" tabirinde de iki şekil vardır. Bunlardan birincisi; cilbablarından birisiyle bütün bedenini örtmek; diğeri ise, cilbabın bir tarafıyla başından yüzünü örtmek demek olur.
Elmalılı, âyet–i kerimede geçen "cilbab idnâsını", bu şekilde tarif ettikten sonra şöyle devam ediyor: "Bu beyanda da iki sûret vardır. Birisi kaşlarına kadar başını örttükten sonra büküp, yüzünü de örtmek ve yalnız tek bir gözünü açık bırakmak." Elmalılı bunu söyledikten sonra, "Bizler yetiştiğimiz zaman memleketimizde validelerimizin tesettür tarzı bu idi." der. İkincisi de alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra, burnunun üzerinden dolayıp gözlerin ikisi de açık kalsa bile, yüzün büyük bir kısmını ve göğsü tamamen örtmüş bulunmaktır. Bu açıklamadan sonra da, "Hicri 1310'da İstanbul'a geldiğim zaman İstanbul hanımlarının bir peçe ilave edilmek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları bu idi." demektedir.(1)
Evet, Elmalılı merhum "cilbab"ı böyle tarif ediyor.
Yine bu konuda Konyalı Mehmet Vehbi Efendi "Hulasatü'l–Beyan" isimli tefsirinde: "Kadınların ziynetlerini örtmeleri için çarşafa bürünmelerinin lazım ve vacip olduğunu zikretmektedir."(2)
Ömer Nasuhi Bilmen Efendi de kendi tefsirinde "Cilbab"ı çarşaf olarak tefsir etmişlerdir.
Gördüğümüz gibi son devrin âlimlerinden, herkesçe tanınan ve kabul gören üç tane tefsir âliminin "cilbab" hakkındaki görüş ve yorumları bu şekildedir… Şimdi de diğer ulemâ bu âyeti nasıl tefsir ediyor ona bakalım:
Taberî, İbn Sîrîn'den şöyle rivayet eder:
"Abide es–Selmani'ye, "…Dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle…" âyetinin mânasını sordum. O hemen büyük bir çarşaf alarak onunla bütün vücudunu örttü. Başını da kaşlarına kadar kapattı. Yüzünü de tamamen kapattı. Yalnız sol gözünü açık bıraktı. Böylece âyeti fiili olarak tefsir etti."(3)
Taberî ve Ebû Hayan, İbn Abbas'tan şöyle rivayet etmişlerdir:
"Kadın cilbabını alnının üzerine indirir ve oradan sıkar. Alttan da burnunun üzerine kadar kapatır. Yalnız gözleri dışarıda kalmalıdır. Yüzünün kalan kısmı ile göğsünü tamamen kapamalıdır."(4)
Ebu's–Suûd Efendi: "Cibab"tan maksat, çok geniş ve uzun bir örtüdür. Kadın bununla başını örttüğü gibi yüzünü ve göğsünü de örterek ayaklarına kadar salar. Buna göre âyetin mânası, 'Kadınlar dışarıya veya yabancı bir erkeğin karşısına çıkacakları zaman, bu örtüyle yüzlerini ve bütün vücutlarını örtsünler.' olur." demiştir.
Cevherî de "Cilbab"ı çarşaf diye tefsir etti. Ve "Cilbab çarşaftır." denildi. (5)
Ümmü Seleme annemiz şöyle demiştir:
"Cilbablarından üzerlerini sıkı örtsünler' âyetinin nüzulünden sonra ensar kadınları siyah çarşaflara büründüler. Öyle bir ağırbaşlılık ile çıkmışlardı ki, sanki hepsinin başına birer karga konmuştu."




ÖRTÜNMEK KADININ OLMAZSA OLMAZIDIR
Verilen kaynaklardan da anlaşıldığı üzere İslâm âlimlerinin çoğunluğu çarşaf üzerinde durmakta ve tesettürün çarşafla daha güzel olacağını belirtmektedirler. Açıkça "çarşaf" demeyen müfessirler ise, âyet–i kerimede geçen "cilbab" ile, kesintisiz bütün bedeni baştan aşağı örten geniş bir elbiseyi tarif etmektedirler ki, bu tarife en uygun olan kıyafet çarşaf, ferace ve cardır. Bu kıyafetler, Türkiye'nin çeşitli yörelerinde, "ehram, peştamal–dolama, şalvar–atkı" gibi farklı isimlerle de zikredilmektedir. Tabi-î bu kıyafetlerin kumaşının kalitesi, ince veya kalın oluşu örfe, beldelere ve mevsimlere göre değişiklik gösterebilir. Ancak dikkat edilecek husus, kadının boynu, omuzu, göğüs, kol, koltuk altı, bel gibi, kısaca vücut hatlarının belli olmaması gerekmektedir. İçini gösterecek kadar şeffaf, vücut hatlarını belli edecek kadar ince ve dar olmamalıdır. Çünkü kadınların örtünmesinden maksat bütün şüpheli yolları kesmek, erkek ve kadınların kalplerinde dolaşan vesveseyi bertaraf etmektir.
Bu arada, âyet–i kerimede örtünmenin, "iffet ve namusu koruması, tanınıp eziyet edilmemesine daha uygun olması" gibi bazı hikmetlerinin açıklanması, bu gayenin bulunmadığı veya başka şekilde elde edildiği durumlarda, örtünmek gerekmez gibi yanlış bir düşünce hatıra getirmemelidir. Çünkü esas itibariyle örtünmek, Allah'ın emri ve dinin gereğidir.
Evli kadınların örtünmesinden kocaları sorumlu olduğu gibi, kız çocuklarının evleninceye kadar örtünme ile ilgili problemlerinden birinci derecede babası sorumludur. Çocukla uzun süre birlikte olan, onun eğitim ve terbiyesi ile yakından ilgisi bulunan anne de ikinci derecede sorumlu olur. Âyet–i kerimede Allahu Teâlâ bizleri şöyle uyarmaktadır:
"Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden kendinizi ve ailenizi koruyun"(6)




Dipnotlar:
1– "Hak Dini Kur'an Dili", c. 6, s. 337, 338
2– "Hulasatü'l–Beyan", c. 9, s. 3719
3– "Taberî Tefsiri", c. 22
4– "Bahru'l–Muhit", c. 5, s. 250
5– "Tacü'l–Aras", c. 1/186
6– Tahrim, 6
dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-21-2008, 23:57   #39
Kullanıcı Adı
akdok
Standart Kur'an-ı Kerim'de Çarşaf Geçiyor Mu?
ben de size şunu hatırlatmak isterim ki dil değişken bir kavramdır.

bugün Türkçe sözlüklerde çarşaf anlamında geçen kelime, o günü düşünecek olursak başka bi anlama sahip olabilir.

herşeyden önce bir siyasi partinin forum sitesinde dinle ilgili bir bölüm olması bile çok büyük bir hatadır.

Lütfen olayları o günün şartlarına göre değerlendirelim böylece bu yanılgılara düşmemiş oluruz.

SAYGILARIMLA...
akdok isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-22-2008, 00:13   #40
Kullanıcı Adı
LüGaT
Standart Kur'an-ı Kerim'de Çarşaf Geçiyor Mu?
Alıntı:
ben de size şunu hatırlatmak isterim ki dil değişken bir kavramdır.

Öyleyse bırakalım da Arapça'yı bilen İslam alimleri bu işi çözsün. Sen gidip Zekeriya Beyaza tabii olmakta serbestsin ama "ben Kur'an'a baktım başörtüsü yok" yollu cahil ve cesur, ne idüğü belirsiz, burada azcık tefsir, Kur'an, hadis külliyatı karıştıran insanların önünde kendini komik duruma düşürecek iddaalarda bulunma. Bilmiyorsan bence sus ... :-*

Alıntı:
herşeyden önce bir siyasi partinin forum sitesinde dinle ilgili bir bölüm olması bile çok büyük bir hatadır.

Sebep alalım, mümkünse bilimsel, akılcı, ele avuca sığan birşey olsun ki cevap vermeye gerek duyabilelim. Slogan değil :-*


Alıntı:
Lütfen olayları o günün şartlarına göre değerlendirelim böylece bu yanılgılara düşmemiş oluruz.
Buyurun değerlendirelim, bugünün şartları nedir, kim belirler, bu belirlenenlere neden uymak zorundayız, "uydurmaya" çalışanlar bu hakkı nerden alıyorlar, meşruiyetleri neye dayanıyor, önceden çarşaf giyiniyordu bugün ne değişti ki giyinmesine gerek kalmadı? :-*
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 4 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi