03-16-2008, 11:25 | #1 |
Yasaklanıyorum Ya da Saklanıyorum
Bu hasret burada bitmeli Kıyamet gibi karşımda duruyor her sabah İki kaşımın ortasında yani Hilali bir tutkunun sabahın da Kavuşmuyor ellerim Ölümsüzlük değilse de yalnızlık Korkuyorum Bir şey var acıdıkça çoğalan Çoğaldıkça acıyan bir şey Kafamı duvarlara vursam da İçimden çıkmayan bir şey Bilsem de, bilmeyen için Soruyorum Ellerimi bırakıyorum ırmaklara Parmak izlerimin kusurunu gizliyorum Oysa bakışlarımdan biliniyorum Geceye yakındır duruşum Kalemi tutuşumdan belli Yasaklanıyorum Ya da saklanıyorum Kelimeleri yutkunuyorum birer birer Susuyorum... Nasıldı yaşamak Sapantaşlarıyla uyanmak mıydı bayramlara Yüzüne doğru açmak mıdır ellerini bir imsak vakti Gökyüzünü basar gibi sineye Yanmak mıdır Kınanmış bir düşün peşinde yarınlara uzanmak mıdır Bilmiyorum... Sessizliğini dinliyorum duvarların Kıskanç öykülerini ve masallarını insanların Taşın yardığı başları Bir de taşın sardığı bağırları Başımı yaslıyorum taşlara Bir tek onlar tutuyor yumruklarımı Tesbih gibi diziyorum acılarımı Ve kartpostallarını umutlarımın Bilinmeyen adreslere yolluyorum Ümit ölmeden bitmez diyerek Besmeleyi çekip kınından yeniden başlıyorum Bir semazen misali aşkın yörüngesine doğru Bir NEY’in sesiyle Bir Ben Sana doğru Dönüyorum... Dönüyorum... Dönüyorum... 17.06.2006 Melek Zeynep Bulut
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|