Dün Susurlukçuları övüyorlardı bugün Ergenekoncuları! - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

04-15-2008, 03:19

Birisi tutuklanmış, diğer ikisi ise yaşlılık, rahatsızlık gibi sebeplerle yurtdışına çıkış yasağı konularak, şartlı olarak serbest kalmışlar.
Ama beyfendiler; büyük gurur duyulacak işler yapmışçasına, ödül alıyor, övgülere muhatap oluyorlar!
Aynen; Susurluk skandalında, haklarında dava açılan derin isimlerin yargılaması sırasında, mahkeme önünde toplananların “Türkiye sizinle gurur duyuyor” sloganı atmaları gibi, şimdi de; Ergenekon terör örgütü soruşturmasında sanık olanlara, destek anlamında törenler tertipleniyor, ödüller veriliyor!
Hem de öyle sıradan örgütler değil, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Bern Şubesi’nce..
öyle gizli-kapaklı değil, açıktan açığa tören düzenleyip, Kemal Alemdaroğlu, İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek’e “Düşünce ve İfade özgürlüğü Savaşçısı” ödülü veriyorlar..
Affedersiniz; bu üç ismin, ifade özgürlüğü ile ne alâkaları olabilir ki? Bu adamların, düşünce özgürlüğü diye bir dertleri olmadığı, her gün yaptıkları açıklamalarla, yazdıkları yazılarla zaten ortada değil mi? Tam aksine, düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasından yana oldukları ayan-beyan ortada değil mi?
Develerin pire gösterildiği, pirelerin ise deve yapıldığı bir ülkede, gerçekler böyle tersyüz ediliyor işte..
Adamlar “yasaklar sürsün” diye gece-gündüz demeden uğraş veriyorlar..
Adları “Düşünce özgürlüğü savaşçısı” oluyor!
Adamların birisi, üniversitelerde başörtülü kızların okumalarının engellenmesinde en önemli kilit isimlerden birisi.. Tek-tük yasak uygulamasını, tüm üniversitelere şamil kılacak kıvılcımı çakan bir isim.. Yasakların üniversitedeki banisi!
Diğeri; yasakların sürmesi için basın dünyasında en büyük katkıyı sunan, en ağır hakaret içerikli yazıların/en ağır tasvirlerin bulunduğu karikatürlerin yayınlandığı gazetenin sahibi.. Hatırlayacaksınız, başörtülü domuz karikatürü Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmıştı.
Diğeri ise, terörist Apo ile el sıkışmış, 1970’lerden bu yana eylemleri sebebiyle defalarca cezaevine girmiş, yıllarca hapis yatmış bir kişi!
Ama aldıkları ödül; “Düşünce özgürlüğü savaşçısı”!
İnsanda biraz utanma olur..
O ödülü verecek başka birisini mi bulamadınız, yoksa bu üç sanığı sorgulayan savcıya meydan okumak için mi bunu yapıyorsunuz?
Böyle bir şey olabilir mi, söyleyiniz!
Ergenekon terör örgütü soruşturması sebebiyle, gözaltına alınan üç isime birden ödül veriliyor..
Tesadüf falan olamaz bu!
Resmen ve alenen meydan okuyorlar, hukuk devletine.. Savcılara..
“Siz bu kişileri sorgulasanız da, biz onlarla gurur duyuyoruz” diyorlar. Nasıl ki DTP’liler, Apo’dan “sayın” diye bahsederek, devlet otoritesini, hukuk devleti ilkesini delmeye, zaafa uğratmaya çalışıyorlar.. Bunlar da terör örgütü sanıklarına ödül vererek, hukuk devletinin itibarını sarsmaya, savcıların otoritesini zedeleyemeye çalışıyorlar!
Yekta Güngör özden, ne der acaba bu işe?
Sabih Kanadoğlu ne der?
Vural Savaş ne der?
Evet; bu üç isim de, düne kadar kamuoyunun gündeminde, sürekli konuşup duruyorlardı.. Ancak Ergenekon soruşturmasında gerçekler bir bir ortaya çıkınca, hemen piyasadan çekiliverdiler..
Buyursunlar; açıklasınlar, bir dernek, terör örgütü üyesi olmaktan dolayı sanık konumundaki insanlara ödül verebilir mi?
Böyle saçmalık olur mu?
O ödülü veren kim ise, hemen disipline verilip, dernekle ilişkisi kesilmesi gerekmez mi?
Savcılar, nasıl ki DTP’lilerin “Sayın Apo” ifadeleri sebebi ile soruşturma açıyorlarsa, terör örgütü sanıklarına, gözaltıların üzerinden daha bir ay bile geçmeden ödül vererek, adeta terör örgütü övgüsü yapan bu dernek yetkilileri için de dava açmaları gerekmez mi?
Onlara sorulması gerekmez mi, “Yargıtay’ın giriş-çıkış kapılarını, kör noktalarını gösteren kroki, bu sanıkların adreslerinde ele geçirildiği halde, siz nasıl olur da bu adamlara bu dönemde inadına ödül verirsiniz?”
Danıştay ve Yargıtay yetkililerinin, bir açıklama yapmaları gerekmez mi?
Bir üyesini, Ergenekon sanıkları yüzünden kaybeden Danıştay.. Polis erken davranmasaydı, belki de bir mensubunu kaybedecek olan Yargıtay, niçin bu gelişmelere sessiz kalmayı tercih ediyor?
Başörtü serbest olması için atılacak her adımda açıklama yapıyorlardı..
Terör örgütü sanıklarına ödül verecek kadar şaşkınlaşanlara, “Ne yapıyorsunuz siz, aklınızı başınıza alın!” diye ikaz edecek kimse kalmadı mı devletin tepesinde?

Ali KARAHASANOĞLU / VAKİT 15/04/2008

04-15-2008, 03:19	#1
Kullanıcı Adı CeVHeR	Dün Susurlukçuları övüyorlardı bugün Ergenekoncuları! Birisi tutuklanmış, diğer ikisi ise yaşlılık, rahatsızlık gibi sebeplerle yurtdışına çıkış yasağı konularak, şartlı olarak serbest kalmışlar. Ama beyfendiler; büyük gurur duyulacak işler yapmışçasına, ödül alıyor, övgülere muhatap oluyorlar! Aynen; Susurluk skandalında, haklarında dava açılan derin isimlerin yargılaması sırasında, mahkeme önünde toplananların “Türkiye sizinle gurur duyuyor” sloganı atmaları gibi, şimdi de; Ergenekon terör örgütü soruşturmasında sanık olanlara, destek anlamında törenler tertipleniyor, ödüller veriliyor! Hem de öyle sıradan örgütler değil, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Bern Şubesi’nce.. öyle gizli-kapaklı değil, açıktan açığa tören düzenleyip, Kemal Alemdaroğlu, İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek’e “Düşünce ve İfade özgürlüğü Savaşçısı” ödülü veriyorlar.. Affedersiniz; bu üç ismin, ifade özgürlüğü ile ne alâkaları olabilir ki? Bu adamların, düşünce özgürlüğü diye bir dertleri olmadığı, her gün yaptıkları açıklamalarla, yazdıkları yazılarla zaten ortada değil mi? Tam aksine, düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasından yana oldukları ayan-beyan ortada değil mi? Develerin pire gösterildiği, pirelerin ise deve yapıldığı bir ülkede, gerçekler böyle tersyüz ediliyor işte.. Adamlar “yasaklar sürsün” diye gece-gündüz demeden uğraş veriyorlar.. Adları “Düşünce özgürlüğü savaşçısı” oluyor! Adamların birisi, üniversitelerde başörtülü kızların okumalarının engellenmesinde en önemli kilit isimlerden birisi.. Tek-tük yasak uygulamasını, tüm üniversitelere şamil kılacak kıvılcımı çakan bir isim.. Yasakların üniversitedeki banisi! Diğeri; yasakların sürmesi için basın dünyasında en büyük katkıyı sunan, en ağır hakaret içerikli yazıların/en ağır tasvirlerin bulunduğu karikatürlerin yayınlandığı gazetenin sahibi.. Hatırlayacaksınız, başörtülü domuz karikatürü Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmıştı. Diğeri ise, terörist Apo ile el sıkışmış, 1970’lerden bu yana eylemleri sebebiyle defalarca cezaevine girmiş, yıllarca hapis yatmış bir kişi! Ama aldıkları ödül; “Düşünce özgürlüğü savaşçısı”! İnsanda biraz utanma olur.. O ödülü verecek başka birisini mi bulamadınız, yoksa bu üç sanığı sorgulayan savcıya meydan okumak için mi bunu yapıyorsunuz? Böyle bir şey olabilir mi, söyleyiniz! Ergenekon terör örgütü soruşturması sebebiyle, gözaltına alınan üç isime birden ödül veriliyor.. Tesadüf falan olamaz bu! Resmen ve alenen meydan okuyorlar, hukuk devletine.. Savcılara.. “Siz bu kişileri sorgulasanız da, biz onlarla gurur duyuyoruz” diyorlar. Nasıl ki DTP’liler, Apo’dan “sayın” diye bahsederek, devlet otoritesini, hukuk devleti ilkesini delmeye, zaafa uğratmaya çalışıyorlar.. Bunlar da terör örgütü sanıklarına ödül vererek, hukuk devletinin itibarını sarsmaya, savcıların otoritesini zedeleyemeye çalışıyorlar! Yekta Güngör özden, ne der acaba bu işe? Sabih Kanadoğlu ne der? Vural Savaş ne der? Evet; bu üç isim de, düne kadar kamuoyunun gündeminde, sürekli konuşup duruyorlardı.. Ancak Ergenekon soruşturmasında gerçekler bir bir ortaya çıkınca, hemen piyasadan çekiliverdiler.. Buyursunlar; açıklasınlar, bir dernek, terör örgütü üyesi olmaktan dolayı sanık konumundaki insanlara ödül verebilir mi? Böyle saçmalık olur mu? O ödülü veren kim ise, hemen disipline verilip, dernekle ilişkisi kesilmesi gerekmez mi? Savcılar, nasıl ki DTP’lilerin “Sayın Apo” ifadeleri sebebi ile soruşturma açıyorlarsa, terör örgütü sanıklarına, gözaltıların üzerinden daha bir ay bile geçmeden ödül vererek, adeta terör örgütü övgüsü yapan bu dernek yetkilileri için de dava açmaları gerekmez mi? Onlara sorulması gerekmez mi, “Yargıtay’ın giriş-çıkış kapılarını, kör noktalarını gösteren kroki, bu sanıkların adreslerinde ele geçirildiği halde, siz nasıl olur da bu adamlara bu dönemde inadına ödül verirsiniz?” Danıştay ve Yargıtay yetkililerinin, bir açıklama yapmaları gerekmez mi? Bir üyesini, Ergenekon sanıkları yüzünden kaybeden Danıştay.. Polis erken davranmasaydı, belki de bir mensubunu kaybedecek olan Yargıtay, niçin bu gelişmelere sessiz kalmayı tercih ediyor? Başörtü serbest olması için atılacak her adımda açıklama yapıyorlardı.. Terör örgütü sanıklarına ödül verecek kadar şaşkınlaşanlara, “Ne yapıyorsunuz siz, aklınızı başınıza alın!” diye ikaz edecek kimse kalmadı mı devletin tepesinde? Ali KARAHASANOĞLU / VAKİT 15/04/2008

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)