AK Gençliğin Buluşma Noktası
Alt 04-19-2008, 23:02   #1
Kullanıcı Adı
trabzonlu_maniax
Standart AKÇAABAT
AKÇAABAT


Ülkemizin Doğu Karadeniz kıyılarında sıralaan en güzel yerleşim yerlerinden biri ola Akçaabat; 38.2 doğu boylamı ile 40.4 kuzey enlemi arasında, deniz seviyesinden 10 metre yükseklikte 385 kilometrekarelik yüzölçümü ile Trabzon ilinin hemen batısında yer alır.1997 yılı nüfusu 37 500 ola ancak bugün civar belde belediyeleri ile birlikte 70 Bini aşkın şehir nüfusu ve 125 bini bula toplam nüfusu ile Trabzon'un en büyük, Karadeniz Bölgesinin ise en önemli yerleşim yerlerinden biri ola Akçaabat, aynı zamanda ulaşım açısından önemli bir kavşak noktasındadır. Batısında Çarşıbaşı, güneyinde Düzköy ve Maçka ile çevrili bulunan ve Düzköy ilçesi ana yolu ola Söğütlü vadisini bünyesinde barındıran Akçaabat, yörede bulunan yaylaların geçiş noktasındadır. Karadeniz Bölgesi'nde yer almasına ve coğrafi olarak bu bölgenin özelliklerini taşımasına rağmen iklim olarak Akdeniz iklimi özelliklerini taşıyan ilçenin yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılıktır. Bu iklim özelliğinden dolayı Akçaabat'ta zeytin ve narenciye yetişir.


Tarihçesi


İlçenin kuruluş dönemine ışık tutan kaynakların çoğu yok olup gitmiş ola Akçaabat'ın tarihi Trabzon tarihi ile iç içe girer ve Trabzon tarihinin bütünlüğü içerisinde yer alır.Bu sebepledir ki bazı kaynaklarda ilçenin propontos (pontos önü,girişi,kavşağı) olarak belirtildiği gözlenir.Şehrin kuruluşuyla ilgili araştırmalar ilk yerlilerin Ege kıyılarından gelerek buralara yerleştiğini öne süren batılı araştırmacılar ile buraların Asya kökenli ya da Türk olduğunu ortaya koyan araştırmacılar arasında yoğunlaşır. Tarihi seyir içerisinde çınar ağaçlarının bolluğundan dolayı Platana ya da Pulathane diye anıla ilçe sonraları ticaretin gelişmesi ve paranın bol olması nedeniyle Akçaabat adını almıştır. Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilen, Akçaabat'ta Roma,Bizans,Komnenos ve Osmanlı dönemine ait tarihi yapıt ve izlere rastlamak mümkündür. 1884 yılında ilçe ola Akçaabat'ın, Osmanlı Dönemine ait kaynaklarda şehir merkezi "Pulathane", ilçe geneli ise Akçeabâd" olarak geçmektedir.

Kentin Adı


Kentin bilinen ilk adı Pulathane’Dir. Bu sözcük Polathane biçiminde de söylenir. Daha sonra Polathane ve Akçaabat adı uzun süre bir arada kullaıldı. Şimdilerde yalnızca Akçaabat deniliyor.
Trabzon tarihi adlı kitabın yazarı Şakir Şevket Puluthane sözcüğünün kökenini şöyle açıklar: “Trabzon Devleti putperestlerin elinde iken kasaba halkı Platane denilen kavak ağacına taptığından nahiyenin (bucak) adı o ağacın adından gelmektedir.”
Değişik kaynaklarda Platene, Platana, Blaten, Blatan, Platna, Platina, Polta biçiminde yazıla bu sözcük, çınar ağacının Grekçe karşılığı ola platys sözcüğünden türemiştir. Platys sözcüğünden nos ekiyle türetilen platanos, batı dillerinde platana, Farsça ve Türkçe’De Pulathane yada Polathane biçimine dönüşerek günümüze ulaşmıştır.
Pulathane adının ne zaman Akçaabat olarak değiştiği bilinemiyor. Söylenceye göre MÖ 500 yıllarında buraları ele geçiren İranlılar (Persler), sabahın ilk saatlerinde kasabaya ilk girdiklerinde ak badanalı evlerle donanmış şirin bir belde ile karşılaşınca buraya Akkent, Akbelde, Akyurt anlamında Akçaabat adını verirler. Abat sözcüğünün Farsça’Da yer, yurt gibi anlamlar taşıması bu görüşün kanıtı olarak gösterilir.
1515-1555 yılları arasında düzenlenen tapu tahrir defterlerinde Akçaabat nahiyesi başlığı altında şu bilgiler yer alıyor:
“Akçaabat, Trabzon’un nahiyesi olup Hızır Çelebi adında birinin 24 bin akçeli zeamenitidir. Bu gelirin büyük bölümü Haso köyünden elde edilir. Akçaabat zaimi, 9 ayrı köyde oturan 113’ü Müslüman, 607’si Hıristiyan ola 720 haneden 77 bin akçe gelir sağlıyordu”(3)
Görüldüğü Pulathane ve Akçaabat Grekçe, Farsça ve Türkçe sözcükleri karışımından oluşuyor. Doğu Karadeniz Bölgesinde bu üç dilin yüz yıllarca konuşulduğu düşünülürse Pulathane adının Platanos, Platana, Pulathane değişiminden doğduğu, Akçaabat adının da Osmanlı Türkçesi’nin ürünü olduğu ortaya çıkar.

Yayla ve Dernekler

Hıdırnebi, Karadağ, Haçka, Işıklar, Büyük Oba,gibi Akçaabat yaylalarının hepsi ayrı bir güzellikte birer doğa harikasıdır.İlkbahar ve yaz başlagıcında yaylalar şenlenir, büyük bir şevk ve heyecanla dernekler kurulur.
Yöredeki yayla derneklerinin en görkemlisi her yıl 19-20 Temmuz tarihlerinde (Orak yedisi) Hıdırnebi Kayası'nın arkasında bulunan Argolos çimeninde yapıla Hıdırnebi Şenliğidir.
Özellikle yayla turizminin canladırılması açısından büyük önem taşıyan ve1998 yılında hayata geçirilen Yayla-Kent Projesi ile Hıdırnebi Yaylasının turizm açısından değeri artmıştır. Bu gün Akçaabat merkezinden yarım saat Trabzon'Dan 45' dakikalık bir yolculuktan sonra ulaşıla Hıdırnebi Yaylası 1700 rakımında doğal güzelliği ve turistik tesisleri ile aranan ve tercih edilen bir tatil beldesidir.
Yeşili, mavisiyle ve her bir yeri birer doğa harikası ola Karadeniz'in mutlaka görülmesi, gezilmesi gereken yerlerinden Hıdırnebi Yaylasına İstanbul'Dan uçakla ulaşmayı düşündüğünüzde Trabzon Havalimanından itibaren yapacağınız 45 dakikalık karayolu yolculuğu da içerisinde olmak üzere 2 saat sonra bu düşüncenizi yerine getirmeniz ve bir doğa harikasını gezmiş olmanın mutluluğunu1700 rakımında yaşamanız mümkün.

Sera Gölü

Akçaabat merkezinden 5 km. uzaklıkta bulunan Sera Gölü'nün genişliği 150-200 metre, uzunluğu ise yaklaşık 4 km.dir. 1950 yılında oluşan ve bir set gölü ola Sera Gölü : Trabzon'Dan ilçeye girişte Derecik adını ala yerde bulunan ve Akçaabat'ın doğal güzelliği ile bilinen turizm yerlerinden biridir. Turizm bakımından Doğu Karadeniz'in ve Trabzon'un en önemli ilçelerinden ola Maçka'Da birçok tarihi eser bulunuyor. Dünyaca ünlü Sümela Manastırı'nın da bulunduğu ilçede, Vazelon ve Kuştul manastırları da büyük ilgi görüyor.
Turizm bakımından Doğu Karadeniz'in ve Trabzon'un en önemli ilçelerinden ola Maçka, sınırları içerisinde yer ala tarihi eserlerle adeta tarihe ev sahipliği yapıyor.
Trabzon-Gümüşhane karayolu üzerinde bulunan Maçka, denizden 365 metre yükseklikte bulunuyor. Çam ormanlarının süslediği vadilerin bir dere yatağına kurulmuş ola ilçe, doğal güzelliklerbakımından Trabzon'un en güzel ilçeleri arasında yer alıyor.Tamamıyla yüksek ormanlardan oluşan Maçka'nın sınırları, 2000 metreye kadar ormanlarla, daha yükseklerde ise yaylalar ve değlara kadar oluşuyor.

 

trabzonlu_maniax isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-23-2009, 16:14   #2
Kullanıcı Adı
61Lee
Standart
canim memleketim..
kokusu burnumda tütüyor..
61Lee isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi