04-19-2008, 23:33 | #101 |
Fethullah Gülen - Papa buluşması ...
Pek bilgim dahilinde değil, yardımcı olamıyorum o sebeple...
Ama bir dönem Ecevite oy verilmesini aklım mantığım almıyor doğrusu...Acaba Ecevitten çeşitli vaatler mi alındı? Bilemiyorum :-\ |
|
04-19-2008, 23:36 | #102 | |
Fethullah Gülen - Papa buluşması ...
Alıntı:
|
||
04-19-2008, 23:38 | #103 | ||
Fethullah Gülen - Papa buluşması ...
Alıntı:
|
|||
04-19-2008, 23:41 | #104 | |||
Fethullah Gülen - Papa buluşması ...
Alıntı:
|
||||
04-19-2008, 23:47 | #105 | ||||
Fethullah Gülen - Papa buluşması ...
Alıntı:
|
|||||
04-19-2008, 23:55 | #106 | |||||
Fethullah Gülen - Papa buluşması ...
Alıntı:
|
||||||
04-20-2008, 01:19 | #107 | |||
Fethullah Gülen - Papa buluşması ...
Alıntı:
Iyi niyetle cevap vermistim. neyse.. Sorunuzun cevabi:Hoca efendi herkesin hakkinda iyi seyler soyler. Hele bu kisi olmus ise.. |
||||
04-20-2008, 01:44 | #108 |
Fethullah Gülen - Papa buluşması ...
Hocaefendi yanlış mı yaptı? Yoksa bizemi öyle geliyor gercek yüzünü biz bilemiyoruz ama dışarıdan bakıldığında bana göre hocaefendi eceviti destekleyerek yanlış yaptı karaoğlan marksizmin bayraktarlığını yaptı marksistti. Dönüş yaptığını da sanmıyorum genel manada dindar grupları değil sadece fethullah hocayı savundu.
|
|
04-20-2008, 12:13 | #109 |
Fethullah Gülen - Papa buluşması ...
Hangi Parti?...(1) Soru: Muhterem Efendim, siyasetten uzak kalmadaki ısrarınızın sebebini lütfeder misiniz? Cevap: Aslında, siyaset bugünü yarınla, yarını da öbür günle bir arada düşünmek ve halkın hoşnutluğunu Hakk'ın rızasıyla beraber mütâlaa etmek gibi geniş perspektifli bir idare sanatıdır. Fakat, günümüzde siyaset sadece parti, propaganda, seçim ve iktidar mücadelesi şeklinde anlaşılmaktadır. Servet, şöhret, güç ve kuvvetle elde edilen hakimiyet gelip geçicidir; bâki olan, hak ve adaletin hakimiyetidir. Onun içindir ki, en büyük siyaset, hak ve adalet taraftarlığında aranmalıdır. Heyhât; dünyanın pekçok ülkesine baktığımızda, nerede adalet ve hak düşüncesiyle bütünleşen siyaset; nerede çoğu yalan ve tezvirden ibaret olan sokak şarlatanlıkları..! Maalesef, günümüzde insanların büyük bir bölümü, günlük politika oyunlarını, kitlelerin aldatılıp iğfal edilmesini, iktidar ve menfaat mücadelelerini ve bu uğurda bütün gayr-ı meşrûların meşrû gösterilmesini siyaset telâkki etmektedir. Bu yanlış yorum ve telakkiden dolayı, kalbî hayatım, düşünce istikametim ve Hak'la münasebetim adına her türlü siyâsî hareketten uzak kaldım ve bundan sonra da uzak kalmayı zarûri görmekteyim. |
|
04-20-2008, 12:15 | #110 |
Fethullah Gülen - Papa buluşması ...
Soru: Amerika’ya gelmeden önceki birkaç sene içinde farklı siyasî anlayıştan insanlarla bir araya geldiğiniz, görüşüp konuştuğunuz medyaya yansımıştı. Bu görüşmeleri siyaset dışı olarak mı değerlendiriyorsunuz? Cevap: Ben düz bir vatandaşım ve bir vatandaş olarak herkesle görüşme hakkım olduğunu zannediyorum. Siyasilerle görüşmelerimde onların bazı siyasi mülahazaları olabilir. Fakat, şimdiye kadar benim hiçbir siyasi mülahazam olmadı. Zaten görüşme teklifleri hep muhataplarımdan gelmiş ve ben de bunu memleket meselelerini anlatmak için bir fırsat kabul etmiştim. Mesela; bir Terör Kanunu mevzuu olduğu zaman, hem parlamanterlerle, hem de Başbakan ile görüşmüşümdür. Milletimizi yeniden akrebin kıskacına çekme meselesi olunca, içimde ürperti hasıl olmuş, ben de endişelerimi devlet büyüklerine anlatmışımdır. Görüştüğüm her insana da “keşke en sağdakinden en soldakine kadar bütün partiler, memleket meseleleri üzerinde anlaşabilseler, milli meselelerde zıtlaşmaya gitmeseler” demişimdir ve bu şekilde fikir alışverişinde bulunmamın da çok normal olduğunu düşünüyorum. Hükümet, adalet ve asayiş demektir. Bunların bulunmadığı bir yerde hükümetin varlığından söz edilemez. Hükümet bir değirmene benzetilecek olursa, çıkardığı un, nizam, huzur ve emniyettir. Bunları çıkarmayan bir değirmen ise, kuru bir gürültüden ibarettir ve hep hava öğütür. İşte, adalet ve asayişin yara aldığını/alabileceğini zannettiğim hususlarda milletimizin yararına olacak bazı tedbirler alınmasını tavsiye ettiğim zamanlar olmuştur. Görüşmelerde hep günlük siyasetten uzak, umumi ve kalıcı mevzuları dile getirmeye çalışmışımdır. Mesela, bir defasında şunları söylediğimi hatırlıyorum: “Bir hükümetin milletine "Benim milletim" demesinden ziyade, bir milletin başındaki hükümete "Benim hükümetim" demesi daha önemlidir ve zannımca her zaman aranan da işte budur. Aksine millet, başındaki hükümeti bünyesine musallat olmuş tırtıl silsilesi görüyorsa, o bünye ile o baş, çoktan birbirinden kopmuş demektir. Halkın kalbinde devlete saygı, hükümete hürmet, memurun şiddetiyle değil, devleti idare edenlerin tavır ve davranışlarındaki ciddiyet, iş ve hizmetlerindeki samimiyetle kazanılmaya çalışılmalıdır. Şimdiye kadar, ne zalim memurların istibdadıyla, ne de kitlelerin iğfaliyle hiç kimse hiçbir yere varamamıştır. İrfan ve asaletten mahrum, devlet işlerinden de anlamayan nasipsizler, şayet yanlışlıkla birer vazife başına getirilmişlerse, hükümetin gücünü kullanmaktan, onun iktidarını istismar etmekten, her yerde kendi çıkarlarını aramaktan ve despot birer kral gibi hüküm sürmekten geri kalmayacaklardır. Böylelerinin iktidarda olduğu bir ülkede sadece zalimlerin "hay-huy"u ve mazlumların iniltisi duyulacaktır ki, bu şeâmetli seslerin yükseldiği hemen her yerde Âd ve Semûd'un âkıbeti kaçınılmaz olagelmiştir.” Evet, bir hükümet, milletinin yalnız iş, hareket ve davranışlarını değil, düşünce ve anlayışını da tanzime çalışmalıdır. Böyle bir tanzimde en önemli esas ise, düşünce birliği, his birliği, tâlim ve terbiye (öğretim ve eğitim) birliğidir. Bir milleti meydana getiren fertler, ayrı kültür, ayrı düşüncelerle besleniyor, birbirleriyle zıtlaşıyor ve birbirlerine karşı farklı anlayışların kavgasını veriyorlarsa, o milletin kendi kendini yeyip bitirmesi mukadderdir. Ben milletimizin bir ferdi olarak onun böyle bir akıbete uğramaması için doğru bildiğim hususları her fırsatta söylemeye çalıştım |
|
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|