04-29-2008, 17:50 | #1 |
Devlet'e Hitabe
Ey Türk devleti, birinci vazifen, vatandaşlarına hürmet ve hizmet etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temelin üzerine kurulu demokratik düzen, senin en kıymetli hazinendir.
Geçmişte olduğu gibi bugün de seni bu vazifenden saptırmak, seni vatandaşlarına hürmet ve hizmet yerine tahakküm etmeye davet edenler olacaktır. Kendi ideolojik saplantıları veya çıkarları nedeniyle demokrasi düşmanı kimi güçler ve vatandaşlarına hep tepeden baktıkları için hiçbir zaman onların teveccühünü ve oyunu kazanamamış bir kısım siyasiler, seni milletin meşru temsilcilerine karşı tahrik etmeye çalışabilirler. Milletin iradesini, cebren ve hile ile safdışı bırakmaya kalkabilirler. Bu demokrasi düşmanlarını dinlemeyecek, elinin tersi ile iteceksin. Vatandaşın iradesini her şeyin üstünde tutacak, bu iradeden başka bir yerden icazet almayacaksın. Demokrasiye ihaneti, en büyük suç sayacaksın. Dahası, vatandaşların her ne görüşte, inançta ve kimlikte ise, onları öyle kabul edip haklarına saygı gösterecek, hiçbirini hor görmeyeceksin. Kimsenin inancına, diline, kültürüne ve yaşam biçimine karışmayacaksın. Vatandaşlarının başörtüsüne de mini eteğine de, camisine de meyhanesine de müdahale etmeyeceksin. 'Kamusal alan' dediğin ve adı üstünde 'kamu'ya, yani halka ait olan alana, bütün vatandaşlarını buyur edecek, hiçbirine hürmette kusur etmeyeceksin. Eleştiri almayı bileceksin. Eğer birileri sana kalkar da "geçmişte şöyle hatalar yaptın" derse, onu hapse atıp susturmaya kalkmayacak, dinleyeceksin. Her devlet hata yapar, sen de yapmışsındır, bunu kabul etmekten çekinmeyeceksin. Mağrur olmayacaksın; dedelerimizin dediği gibi, "senden büyük Allah var". Ve dahası, muasır ecnebilerin dediği gibi, Allah'ın her insana bahşettiği, çiğnenemez, kaldırılamaz "insan hakları" var. Bu hakları kendi egemenliğinin üstünde görecek, ancak bu haklara olan saygın nispetinde meşru bir egemenliğe sahip olacağını unutmayacaksın. Halkının egemenliğinin seninkinin üstünde olduğunu bileceksin. Eğer halkın ve onun meşru temsilcileri, senin egemenliğinin bir kısmını uluslararası kurumlara devretmeye karar verirlerse, buna direnmeyecek, bu yola taş koymayacaksın. Kendini, vatandaşlarını daha özgür, güvenli ve mutlu yapmaya adayacak, bunun için var güçle çalışacaksın. Muhtaç olduğun kudreti, bugüne dek boşa harcadığın kaynakları verimli kullanmaya başlayarak toparlayabilirsin. Vatandaşlarını takip edip fişleyerek, onları binbir türlü yöntemle "hizaya getirmeye" çalışarak, verimsiz ekonomik tesisler açıp bunları inadına ayakta tutarak, kendi kurumlarını "arpalık" haline getirerek veya yolsuzluklara göz yumarak çarçur edilmiş kaynakları; artık sadece ülkeni kalkındırmaya ve vatandaşlarının eğitim, sağlık ve refah düzeylerini geliştirmeye kullanacaksın. Bütün bunları yaparsan, hem kendi vatandaşlarının hem de uluslararası camianın güven ve saygısını kazanmış, dolayısıyla 80 küsur yıldır seni endişelendiren müstevlilerden, dahili ve harici bedhahlardan kurtulmuş olursun. Rahata erip huzura kavuşursun. Aslında son yıllarda tüm bu hedeflerde önemli adımlar attın, az zamanda büyük işler başardın. Ama yolun daha yarısındasın. 2006'da lütfen geriye değil, ileriye doğru yürü. Başaracağına tüm yüreğimle inanıyorum ve arkandayım. Bir vatandaşın Mustafa Akyol
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|