05-08-2008, 10:57 | #1 |
Hadi bakalım; kim kime haddini bildirecek
Bu CHP değil mi, bir zamanlar batılılaşmanın misyonerliğini yapan.
İşe bak, kapıştılar.. CHP Lagendijk'e ateş püskürdü, “Haddini bildiririz” dedi. Breh breh breh!.. CHP yönetimi, AB Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk'in suçlamalarına iktidara yönelttiği muhalefet uslûbu ile bir cevap verdi ki sormayın!. Milli Damat (Bu unvan Metin Toker'e aitti değil mi?) Lagendijk için "Saldırmaya devam ederse vereceğimiz cevap çok kötü olur. Haddini bildiririz" demiş.. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, ‘müstemleke valisi, yabancı oyuncu, kendini beğenmiş’ gibi ifadeler kullandı. Lagendijk, İzmir'de verdiği konferansta "CHP bir felaket. Avrupalı sosyal demokratlar CHP'den utanç duyuyor" demişti hatırlarsanız.. Aslında Lagendijk başka şeyler de söylüyor.. AK Parti gitse bile, demokratikleşme konusunda daha radikal bir iktidarın daha büyük bir kamuoyu desteği ve güçle oraya geleceği görüşünde.. Yani AK Parti giderse, bu CHP'nin de sonu olur. Yoksa sıra CHP'ye gelmez.. Batılılar, ne ABD, ne de AB, Türkiye'yi kendi haline bırakmaz. “Türkiye Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülke” ve Türkiye'deki çıkarlarını İslâm'la ve Müslümanlarla inatlaşarak koruyamayacaklarını artık onlar da biliyor. Sonuçta ılımlı İslâm'la yola devam edecekler.. Anadol'un dişi Lagendijk’e geçmez. İsterse denesin.. Dişi kırılır.. Lagendijk “Müstemleke valisi” değil mi? İyi, tamam! Müstemleke neresi oluyor bu durumda AB! AB Türkiye Karma Parlamento Komisyonu'ndaki CHP'li üyeler ADANA MV. NEVİN GAYE ERBATUR, BURSA MV. ONUR öYMEN, İSTANBUL MV. ŞüKRü ELEKDAĞ, İSTANBUL MV. ALGAN HACALOĞLU, UŞAK MV. OSMAN COŞKUNOĞLU o zaman orada ne yapıyorlar.. Herhalde CHP iktidar olursa AB'den çekilecek sanırsınız.. Ne iktidar olacağı var, ne de çekileceği de, işte dostlar alışverişte görsün kabilinden efeleniyorlar.. CHP'ye gelince, CHP var olmayı hakketmeyen, hukuk dışı siyasi bir topluluk. Solcu da değil, sosyalist de, Sosyal Demokrat da değil.. Görünen devletten çok görünmeyen devletin konuşan ağzı gibi sanki.. Halktan, tarihten kopuk bir vakıa.. Bugüne kadar, Takriri sükûnlarla İstiklal Mahkemelerinin, darbelerin, süngülerin gölgesinde, açık oy-gizli tasnif yöntemi ile, olağanüstü şartlarda iktidar olabildi.. Hilafet fonunu yöneten radikal laik bir parti! CHP kendi geçmişinin belgeselini yaptırmaktan bile aciz bir parti.. 50.000 YTL'lik bir işi 3,5 milyon YTL'ye, fatura hileleri ile yaptıracak kadar da akıllı, donanımlı ve temiz.. Toktamış Ateş gibi Kemalistler bile artık bu “Utanç verici” durum karşısında sessiz kalamıyor.. Solu bitiren şeyin, solun derin güçlerle dirsek teması olduğunu bugün birçok solcu açık açık itiraf ediyor artık.. CHP işte o ilişkilerin tam merkezinde yer alıyor. Parti kapatma konusunda ya da iktidarı engelleme konusunda yargıyı baskı altına almaya yönelik efelenmelerde hiçbir beis görmüyor.. CHP, Türkiye'ye yakışmıyor.. Hani kendi gözlerindeki merteği görmüyorlar, başkalarının gözünde çöp arıyorlar.. CHP kendi tarihinin belgeselini çekemez.. Ya birçok şeyi görmezden gelecek, ya da o geçmişi savunamaz.. Onun için bu belgesel çekilemez.. Komik duruma düşerler, alay konusu olurlar. Bunlar 1. Meclis'in açılışını bile canlandıramazlar.. Hadi bari İsmet Paşa'nın köklerini araştırsınlar, önce Aras'ın öbür tarafına, sonra da Meriç'in öbür tarafına Malatya'ya, İzmir'e, Manisa'ya uzanmaları gerek.. İsmet Paşa bu kolay mı? Lozan'a gitmek gerek.. Kökler derin, ilişkiler karmaşık.. Mevhibe Hanım'ın gizlice çankaya'daki köşke Kur’an hocası çağırıp Erdal İnönü'ye ders verdirdiğini canlandırabilirler mi mesela, ya da Mevhibe Hanım'ı yok mu sayacaklar. O, dans etmeyi bilmiyor ya.. Hani her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardı.. Mevhibe Hanım ne kadar Cumhuriyet kadınıdır?.. 1. İnönü Savaşı'nı anlatın anlatabildiğiniz kadar; çünkü meydan sizin.. Herkes Latife'nin peşinde de, neden kimse Mevhibe Hanım'la ilgilenmez.. Lagendijk aslında CHP'nin eylem ve söylemleri ile değil de, varlığı ile ilgilense daha iyi eder.. Demokratik bir hukuk devletinde CHP gibi bir parti olamaz.. Cumhuriyet Savcısı, Cumhuriyet Merkez Bankası gibi bir “Cumhuriyet (...) Partisi” olamaz. Böyle bir partinin varlığı, Afyon'daki “Cumhuriyet Sucukları”, Galatasaray'daki “Cumhuriyet işkembecisi” ya da “Cumhuriyet Meyhanesi”.. Şimdilerde Şişli'ye taşınan, bir zamanlar Fetih ekleri yayınlayıp, “Ravza-i Muradda bir Gül-i Muhammedi açtı” diye manşetler atan, türbe ziyaret adabını, hangi camide hangi tarikatın zikri olduğunu yazan “Cumhuriyet Gazetesi”nden daha fazla bir anlam ve değer ifade etmez.. Bir ülkede “Cumhuriyet Partisi” diye bir parti varsa, başka partilerin varlığının bir anlamı yoktur demektir.. CHP de 1946 sonrası parti kongrelerinde, hangi camilere imam tayin edileceği meselesini konuşmuyor mu idi, sahi CHP belgeseli çekilecekse, mesela bunları da gösterecekler mi, mesela Türk'ün Yeni Amentüsü’nü, 10. Yıl albümünü ya da Cumhuriyet'in Şeref kitabını filan! Sahi yapsalar ne iyi olur! CHP'ye kim haddini bildirir daha önce bilmem ama, bir gün gerçekler günyüzüne çıktığında millet CHP'ye haddini bildirecektir. Bu kesin. Bunlar, Hilafetin, mânâ ve mefhum olarak Hükümet ve Cumhuriyet'in mânâsında mündemiç olduğuna dair mer’i bir devrim yasası olduğunu bile bilmezler. Bunlar değil Yargıtay, CUMHURİYET Başsavcısı da bilmiyor olmalı ki; böyle bir iddianame ile böyle bir dava açabiliyor.. “Millet” kelimesinin mânâsını da bilmezler. Ne yazık ki; bilmediklerini de bilmiyorlar.. Cehaletin bu kadarı, ancak eğitimle mümkün olsa gerek.. Selam ve dua ile.. Abdurrahman Dilipak Vakit
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|