...::... Salât ü Selâmın Kıymet ve Lezzeti ...::...
Kur’ân-ı Kerim’de “Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygamber’e hep salât ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin ve tam bir içtenlikle selâm verin (selamlayarak teslim olun)” (Ahzâb Sûresi, 33/56) buyrulmuştur. Bu âyet-i kerime “Allahümme salli alâ muhammedin, es-salâtü ve’s-selâmu aleyke yâ Resûlallah ve Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmın aleyke yâ Resûlallah” gibi dualarla Peygamber’e salavât getirmenin Cenab-ı Hakk’ın emri olduğunu göstermektedir. İslâm âlimlerine göre Allah Resûlü’ne (aleyhi ekmelü’t-tehâyâ ve’t-teslimât) ömürde bir defa salâvat getirmek farz, isminin anıldığı mecliste en az bir defa salavât getirmek vacip, tekrarı ise sünnettir. Her duaya başlarken ve bitirirken salavatla bitirmek de vaciptir. Böylece O’nun bizim üzerimizdeki hakkını eda etmeye çalışmış ve dualarımızın kabulünü kolaylaştırmış oluruz. Namazda bir defa salât u selam getirmek de vaciptir. Hanefiler, namazda et-Tehiyyât duasında Peygamber Efendimiz’e “es-Selâmü aleyke eyyühe’n-Nebiyyü…” cümlesi ile salât ü selâm getirildiği için Salli ve Barik dualarının okunmasını sünnet kabul etmişlerdir. İmam Şafiî Hazretleri ise namazın cevazı için salavât’ın şart olduğunu söyleyerek Salli ve Barik dualarının ayrıca okunması gerektiğini belirtmiştir.
|