06-18-2008, 20:37 | #1 |
Adı Ne;Olmadığın Mevsimin...
Üşüdükçe, uzuyor gece...
Sis çöküyor içime! .. Uzadıkça, üzüyor gece! .. Mevsimler, dökülüyor kurşun rengi ağaçlardan; kavruk sarı! .. Topraktan kök... Ve çeneden diş sökülür gibi koptu elin avucumdan; bir beyaz güvercin gibi oturuyorken parmaklarımın arasında! .. Böceklere terkedilmiş yuvalar gibi, şimdi boomboş avuçlarım... Korkuyorum; İçime bakmaktan! Sen olsaydın, ne koyardın yokluğunun adını? .. Üşüdükçe, uzuyor gece... Üzüyor üşüdükçe ve içimi sis bastıkça, hatırlıyorum; sen ve ben 'bir' olurduk... Bir 'bütün'lüktü bu birlik, çokluktu; yokluk değil... Az değildik bir iken; fazlaydık, ve yoğunduk... Çoğulduk, ve zengindik... Çoktuk bir'ken! Ya şimdi?.. Topluyorum, topluyorum, toplayıp duruyorum kendimi yalnızlığımla... Ben, bir... Ve bir de yalnızlığım, asla "iki" etmiyor!.. Lokmamı kırsam bile paylaşmak için; avucumda kalıyor... Sözüm, dudağımda kalıyor ve gözüm; kucağında kapanıyor yine, yalnızlığımın!.. Toplanmaya çalışsam da olmuyor... Doksandokuz parçamın her biri bir köşede; boncuklarım saçılmış bir araya gelmiyor!.. Üşüyorum... Üşüyor gece... Üşüdükçe, uzuyor; uzadıkça üzüyor ve sis çöküyor içime!.. Mevsimler dökülüyor kurşun rengi ağaçlardan; kavruk sarı, ve savruk sarı bir yel esiyor içimde!.. Fırınlar tutuşmuyor çırasız, kaynamıyor tencereler ocaksız... Ben, üşüyorum; şöminede kül gibi... Bilerek, yokluğundan soğuk mevsim olmadığını!.. Adı var da her şeyin; ne deniyor olmadığın mevsime?.. Bilmiyorum... Yokluğundan daha soğuk bir mevsimi tanımadım ki... Bilmiyorum sensizlikten daha soğuk bir mevsim... Muammer Erkul
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|