06-30-2008, 11:04 | #1 |
Almanya maçını neden kaybettik
Peki, Almanlar karşısında eksiklerimiz nelerdi de kaybettik?
Fizik kondisyonumuz eksik miydi? Tam tersine fazlalığımız vardı. “Panzerlerden” bile daha dinamiktik. 90 dakika durmadan ve yorulmadan koştuk. Teknik yetersizliğimiz mi vardı? Ne münasebet. Fatih Terim belki de turnuvanın en iyi oyununu oynattı takıma. Sadece geri mevki oyuncularımızın sakatlanmış olması sıkıntı vermişti. Onu da takım telafi edebildi. Psikolojik sorunlar mıydı etken? Sanmıyorum. Ekran başından bizim bile hissedeceğimiz güçte bir takım ruhu vardı. Oyuncuların moral ve motivasyonu yüksekti. Bu motivasyon maç boyunca hissedildi. O zaman etken zihinsel miydi? Evet zihinseldi. Maça iyi konsantre olamamış futbolcularımız vardı. Zihinsel performans muhakeme etme, karar verme, planlama, programlama, problem çözme, dikkat, konsantrasyon, bellek, algılama, anlama ve kavrama becerilerini içerir. Bunlarda var olan bir yetersizlik, maçların kaybına sebep olabilir. Mesela bir teknik direktör iyi karar veremezse, oyunu algılamakta ve okumakta güçlük çeker. Planlama, programlama ve problem çözme becerisi zayıfsa takımı maça hazırlamakta, oyun içinde gerekli müdahaleleri yapmakta zorlanır. Muhakeme gücü ve konsantrasyonu zayıf bir oyuncu maça hazırlanmada güçlük çekebilir ve gereksiz hatalarla maçın kaybına sebep olabilir. Teknik direktör bir tiyatro yönetmeni gibidir. Futbolculara oynamaları gereken rolü verir ve o rolü en iyi şekilde oynamalarını sağlar. Oyuncu da kendisine verilen rolü özümser, iyice sindirir ve hazırlanmış bir şekilde maça çıkar. Fatih Hoca imkânsızlıklardan dolayı mevkileri olmamalarına rağmen bazı futbolculara defansta görev verdi. Mesela stoperimiz olmadığından onun yerine orta alan oyuncularından birilerini koymak zorunda kaldı. Bir oyuncunun kendi mevkii haricinde oynamama gibi bir lüksü yoktur. Gerekiyorsa oynayabilmelidir. Ama oynayabilmesi için maç öncesi çok iyi hazırlanması gerekir. Birçok gelişmiş ülkede maça hazırlanmada “İmajinasyon” yani “Canlandırma” ve “Konsantrasyon” gibi psikoteknik uygulamalar kullanılır. Karşı takımın oyuncularıyla karşılaşabilecek senaryolar belirlenir ve üzerinde çalışılır. Böylelikle oyuncunun maç içinde son derece konsantre ve ani pozisyonlara karşı tetikte olması sağlanır. Teknik patronun verdiği direktif-ler doğrultusunda bu görevi, genelde konusunda uzman psikologlar yapar. Psikologların olmadığı takımlarda bu görevi antrenörler üslenir. Rüştü'nün ve bazı defans futbolcularının zaman zaman hata yapmalarının altında maça iyi konsantre olamamanın yattığını düşünüyorum. Belli ki maç öncesinde bu oyuncular üzerinde özel bir çalışma yapılmamış veya buna zaman yetmemiş. Dolayısıyla bir Rüştü'den bir de defans oyuncularından gelen iki hata maçı kaybetmemize sebep oldu. Bu tür durumlarla bir daha karşılaşılmaması için takımdaki psikolojik ve zihinsel faktörleri değerlendirip gerekli müdahaleleri yapabilecek bir ekibe ihtiyaç vardır. Bu ekip teknik direktöre bağlı olup, onun isteği doğrultusunda hizmet vermeli, oyuncuları zihinsel olarak maça konsantre etmelidir. Artık iyi oynayıp kaybetme acemiliğini bırakmalıyız. Dünyanın en iyi takımlarından biri olarak daha modern ve daha bilimsel olmalıyız. Adnan ÇOBAN Yeni Şafak
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|