Eger 1 kesim Türk bayragını yakabiliyorsa bunu tv lerden izliyorsak pkk bayrakları ile cenazeleri kaldırıyorsa ve onlar hakkında tek bir satır yazmak zorunuza gidiyorsa...
mhp nin 3 hilali sehitlere karsı gosterdigi duyarlılık zorunuza gidiyor ve bunu yazıyorsanız
size soruyorum hangi tarafdasınız?
Siz "satır satır" yazı yazıyorsunuz(!) da yıllar yılı düşmanlıktan öte ne ürettiniz?.. Dur ben sayayyım, gürültü, slogan, sovenlik boş kafalı yarı sadist aydın bozuntuları.
Biz hizmetten, barıştan, sağduyudan, akilane işlerden yana ırkçı, şovenist kalıplardan uzak olduğumuz için bu mesele sizin ağırınıza gitse de çözülüyor.
Sizin tarafınız gayet belli, onlarla birlikte eriyip gdiyorsunuz zira. :-*
Cümlelere bakın , tam Siyaset konuşulabilecek bir üslup ! Tebrik ediyorum sizi..
Yıllar yılı biz Devletimiz için , çabaladık . Milletimizin huzuru için yola başımızı koyduk . Binlerce Şehit verdik . Sırf Komünist Sistem Ülkemizin başına çöreklenmesin diye... Asıldık sehpalarda , kaçanlardan olmadık. Ne içün yaptık ? Sizin bu yakışıksız tabirlerinizi duyalım diye değil elbette , buna inanmanızı isterim.
Size yaptığımız icraatları getirsem ne olacak ki ? Bakınız , Önyargı başlamış dahi.. Siz saymışsınız işte bizim neler yaptığımızı... Önyargılı davranıyorsunuz , Bu şekilde Önyargı ile Siyasi konuları sizinle irdeleyebilmemiz mümkün değildir.
Selametle...
Siz kimsiniz o konuda pek anlaşamıyoruz. Irkçılık damarlarınıza işlediği için "abilerim vatan için öldüğüne göre ben de kutsalım" diyebilecek kadar asabiyete batmışsınız. Üzerinize tütsü de ister misin ?
Sonra söyleyince kızıyorsunuz, ben ırkçı kemalistleri perişan ediyorum siz laflarımı üzerinize alıyorsunuz. Siz ne kadar güzel anlaşıyorsunuz öyle, dedik ya ayı sistemin aynı işlemeyen, paslı, bozuk, eskimiş, pörsümüş çarkının parçalarısınız. Ne diyordu adaler bakanınız:
‘Herkes, dostlar, düşmanlar ve dağlar, bu ülkenin efendisinin Türkler olduğunu bilmelidir. Arı Türk olmayanların, Türk anayurdunda sadece bir tek hakları vardır: Hizmetkár ve köle olma hakkı.’ (Mahmut Esat Bozkurt, Milliyet, 19.9.1930).