AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 07-10-2008, 02:18   #1
Kullanıcı Adı
CeVHeR
Standart Susurluk’a dikkatli bakarsanız dünkü olayı da doğru yorumlarsınız!
Oldukça uzun süredir, Güneydoğu dışında, Türkiye’de müessif bir anarşik olay yaşanmıyordu. Ergenekon derken, kaos ortamı derken, karışıklık senaryosu derken, ABD Konsolosluğu’nun önünde, 3 polisimizin can verdiği bir olayla, dün sarsıldık..
Objektif değerlendirme yapacak olan, ahlâklı bir insan ne yapmalı?..
Önce verileri toplar.. Yetkili isimlerin açıklamalarına kulak verir.. Sonra da bir değerlendirme yapar..
Peki ahlâksızlığı kendisine iş edinenler ne yapar?
Her fırsatı, kendisi gibi düşünmeyenleri tahkir için kullanır.. Destekli desteksiz atar, sadece olayın müsebbiblerini değil, olayla ilgili olsun/olmasın, karşı cenahtaki herkesi suçlar..
Hürriyet’in internet sitesi, hemen daha ilk dakikasında başladı, “Saldırganlardan birisi sakallı!”
Sakal kadar sizin başınıza taş düşsün e mi!..
Sakallı insanlara hakaret etmek için, mütedeyyin insanlara saldırmak için her fırsatı kullananların yaptıkları gibi; somut verilerden hareket etmeden, onların dediklerinin tam zıttını söyleyerek, onlarla aynı mantık çizgisinde buluşacak değilim. Tabiî ki, “Olayın sakallı hiçbir kişi tarafından gerçekleştirilmiş olma ihtimali yoktur” diyecek değilim. Mümkündür; kandırılmış bazı dindar insanlar da bu yanlış olayın içine çekilmiş olabilirler...
ABD’nin yeryüzündeki emperyalist niyetlerine tepki göstermek isteyen, fakat yanlış ülkede, yanlış insanlara karşı, yanlış bir eylem içine düşmüş olan insanlar çıkabilir..
Ama, daha olay netleşmeden, hemen çaktırmadan sakallı insanlara hakaret etmenin ne gereği var?
Habertürk hemen patlattı: “İslâmî cihad izi!”
Bir başkası suçluyu ilan etti: “Afganîler.”
Sanki bu grublara mensup birileri, bu olayı gerçekleştirmiş olsalar, onların da Türkiye’deki bütün mütedeyyin insanları karalama yetkileri doğacakmış gibi, bir mantık içindeler..
Affedersiniz, sizler Susurluk kazasına kadar, ülkücü Abdullah çatlı ile, polis içinde solcu dernekleşmenin mimarı Hüseyin Kocadağ’ın yan yana gelebileceğini hiç tahmin edebilir miydiniz beyler?
Biri sağ kesimin hızlı adamı idi..
Diğeri sol kesimin, hızlı bir bürokratı/emniyetçisi..
Hem görüşler farklı idi, hem de işleri..
Biri kaçan, diğeri yakalamaya çalışan biri idi..
Ama yan yana idiler Mercedes’te.. Hatta iddialara göre, bagajdaki suikast silahlarıyla, Ankara’da gerçekleştirecekleri bir eyleme giderken “kazaya geldi”ler!
Düşünsenize, “Ankara’daki suikast işi” eğer doğru ise, hedeflenen eylem gerçekleştikten sonra, silah ile birlikte sadece Hüseyin Kocadağ yakalanmış olsa, “Eylem solcuların işi” olacaktı..
Ama Hüseyin Kocadağ kaçıp, Abdullah Çatlı o planlanan eylemden sonra tek başına yakalansa, bu sefer de eylem, “ülkücülerin işi” olacaktı..
Tek eylem hakkında, birbirine taban tabana zıt iki değerlendirme yapılması mümkün olacaktı..
Ama işin doğrusu, eylem ne ülkücülerin, ne solcuların işi olacaktı..
Direkt, derin devletin işi idi!
Dolayısıyla bu tür olaylarda, hiç kimse, silahı tutan kişiyi görünce, olayın tüm ayrıntılarını keşfettiğini sanmamalı..
Kimbilir; belki de gözümüzün önünde cereyan eden olaydan daha önemlisi; olay sebebi ile suçlanacakların üzerinden elde edilecek ranttır..
Aksini düşünenler, Irak’ı işgal eden ABD askerleri, hâlâ o topraklarda zulümlerini sürdürürken, dünkü eylemin niçin Türkiye içinde yaşandığını izah etmeliler..
Evet; niçin Türkiye’de?
ABD askerleri hâlâ Afganistan’da değil mi?
İşgalci ABD askerleri Afganistan’da iken, Türkiye’deki kendi insanından ne istiyorsun? Buradaki polisi niye hedef alıyorsun?
Olaylar derin..
Aynen Susurluk’taki gibi.
Aynen Danıştay cinayetindeki gibi...
Hafta sonuna kadar, Ergenekon’un iddianamesi mahkemeye verilecek deniliyor.
Bakalım, o iddianamedeki Danıştay saldırısı ile ilgili bilgiler, dünkü ABD Konsolosluğu önünde yaşanan olayla da ilgili, bize ışık tutar belki..
Olaylar farklı olsa bile, senaryolar benzerdir..
Ekranda görünenler farklı olsa da, nihai hedefte yapılmak istenenler, aynı hesabın içindedir..



Ali KARAHASANOĞLU / VAKİT 10/07/2008

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi