![]() |
#1 |
![]() Osmanlılar zamanında, 1900'lü yıllarda mukaddes topraklarda bugünkü gibi otel sistemi yokmuş. Çünkü buralarda yaşayan halk günler öncesinden şehir dışına çıkar, hiç tanımadıkları bir yerden, hac yapmak maksadıyla gelen kişileri karşılar ve bundan da büyük şeref duyarlarmış.
işte böyle bir hac mevsiminde, takriben 1903-1904 yıllarında Mekke halkı yine hacıları karşılamak üzere şehir dışına çıkmış. bunlardan biri gözüne kestirdiği uzun boylu, endamlı, sakallı, normal giyimli birisinin yanına yaklaşarak kendisini evinde misafir etmek istediğini bildirip eğer gelirse büyük şeref duyacağını söyleyerek rica minnet evine davet etmiş. Gelen zat hac müddeti boyunca o kişinin evinde kalmış. Hac bitiminde bu iki kişi helalleşerek ayrılmışlar. Ayrılırken hacı olan zat hane sahibine bir kese altın hediye etmek istemiş. Hane sahibi bu altınları kabul etmek istememişse de, hacı olan zat fevkalade ısrar edince kabul etmek zorunda kalmış. Hacı olan zat bir de mektup bırakıp ev sahibine demiş ki:" bu mektubu ben gittikten bir gün sonra Mekke Emiri' ne teslim et!" Hacı gittikten bir müddet sonra ev sahibi kendi kendine "ALLAH ALLAH ! ben kim koskoca Mekke Emiri kim, bu mektubu yazan o hacı kim?" diye düşünmüş. Derken hanımı mektubu Emir' e mutlaka vermesi gerektiğini, aksi halde vebal altında kalacağını söyleyerek beyini ikna etmiş. Neticede çeşitli mercilerden geçerek mektubu Mekke Emiri' ne vermiş. Emir mektubu açınca hemen ayağa kalkmış, selam durmuş ve hane sahibine sormuş: "şimdi nerede bu misafir ettiğin zat-ı muhterem?" " efendim, haccını tamamlayıp memleketine döndü" bunun üzerine Mekke Emiri mektubu okumaya başlamış: "Ben Harem-i Şerif' in hadimiHalife-i Müslimin Sultan Abdulhamid Han- Sani ki.." bunu duyan hane sahibi bayılmış ve 2 gün kendine gelememiş. işte Sultan Abdulhamid Han, devletin bekasını ve belki de mütevazi bir hac yapamayacağını düşünerek kimseye haber vermeden hac vazifesini yerine getirmiş ve Efendimiz 'i (SAV) ziyaretle şereflenmiştir... alıntıdır...
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Uluhakan bize kırgın olabilirsin.Torunlarını bu halde görmek sana büyük acı verdiğinide biliyoruz.Sen bu vatan için canın pahasına hizmet ettin.Ancak biz seni anlayamadık tıpkı Hocamız gibi.Anlayamadığımız içinde bize kızgın olabilirsin.Şunu sende biliyorsun beni anlayamıyorlar ama anlamaya çalışanlarda var diyorsun.Bu seni rahtlatıyordur belkide... Uluhakan senin istediğin gibi olamayız ama bu yolda son nefesimize kadar istediğin gibi olmaya çalışacağız inş. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|