![]() |
#1 |
![]() ![]() Din İşleri Yüksek Kurulu eski üyesi Prof. Dr. Gölcük, 'Tarihte hiçbir zaman Cemevleri Camiye alternatif olmamıştır.' dedi ve hatırlattı. İzzet Taşkıran'ın haberi Din İşleri Yüksek Kurulu eski üyesi Prof. Dr. Şerafettin GÖLCÜK, Moral FM’de katıldığı bir programda Alevilerin içinde Cemevlerini Cami’nin yerine koyan bazı gruplara şu hatırlatmayı yaptı: “Aleviliğin ünlü mutasavvıfı Hacı Bektaşi Veli’nin Nevşehir’deki türbesinde eskiden Cami vardı. Tarihte hiçbir zaman Cemevleri Camiye alternatif olmamıştır.” “ALEVİLİK ASLINDA İSLAMIN DEĞİŞİK BİR ALGILANIŞ BİÇİMİDİR” Basında Bugün’de, Gazeteci Oktay Mahşer’in sorularını cevaplayan Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gölcük, İslam inancının algılanış biçim olarak nitelendirdiği Alevi inancıyla ilgili tarihi saptamalarda bulundu. “Bu inanca intisap edip peşinden gitmek, Alevi vatandaşlarımız için çok güzel bir onurdur.” diyen Gölcüklü, konuşmasına şöyle devam etti: “Alevilik inancı terim olarak Hz. Ali’ye mensup olan, seven ve onun peşinden giden anlamına gelir. Hz. Ali de Peygamber Efendimizin damadı, İslam’da kendisine çok fazla hürmet edilen ve dördüncü halife olarak kabul edilen bir zattır. Dolayısıyla bu inancı taşıyan vatandaşlarımız kendilerine çok güzel bir yol seçmişlerdir. Alevilerin elindeki buyruklara baktığımızda bazı yönleriyle Sünni anlayışıyla benzeşmektedir. Kur’an-ı Kerim’e baktığımızda Alevi-Sünni ayrımı doğru değildir. Dini benimsedikten ve ehli kıble olduktan sonra böyle bir inanç ayrımına gerek yoktur.” ‘CAMİYE KARŞI ÇIKAN ALEVİLER HACI BEKTAŞİ VELİ TÜRBESİNE BAKSIN’ Diyanet İşleri Yüksek Kurulu eski üyesi Prof. Dr. GÖLCÜK “Bugün yaptıkları açıklamalarla camiye karşı çıkanlar ve Cemevlerini alternatif olarak gösterenler dünkü Aleviler değildir.” diyerek konuyla ilgili olarak ünlü mutasavvıf Hacı Bektaşi Veli’yi örnek gösterdi. “Alevilerden kendini Türkmen olarak gören gruplardan bazıları Orta Asya’dan gelirken Türklerin İslam’a girmeden önceki birtakım adetlerini Anadolu’ya taşımışlardır. Bektaşilikte ise şehir ahalisinin benimsediği bir tarz kabul ediliyor. Halbuki Hacı Bektaşi Müslüman bir velidir. Gerek Erdebil’deki tekke de gerekse Hacı Bektaşi Veli Türbesi’nde eskiden Cami vardı fakat burası daha sonra yıkılmıştır. Sonradan ortaya çıkarak kendilerine Aleviyim diyenler İslam’ı kabul etmeyip kendi hayat tarzına göre bir yaşam biçimi ortaya koymaktadırlar. Gerçek Aleviler, İslam’ın ukdelerini kesinlikle reddetmezler.” ‘DİN DERSİ VE DİYANET’İN KALDIRILMASI ALEVİLERİN MESELESİ DEĞİL’ “Alevilerin kendileriyle alakalı meselelerde bazı istekleri olabilir fakat başkalarını ilgilendiren konularda bir taleplerinin olması çok doğru olmaz. Örneğin, eğer Cemevleri Alevi kardeşlerimizin toplandığı ve dini ritüellerin yapıldığı bir yerse onu isteyebilirler. Fakat Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması ve zorunlu din dersleri şu aşamada onlarla ilgili bir mesele değildir. Ayrıca tarihte hiçbir zaman Cemevleri Camiye alternatif olmamıştır. Şii inancına mensup kişilerin bulunduğu dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin camilerle karşılaşırsınız.” “MADIMAK OTELİ’NE MÜZE YAPILMASINDA BİR ZARAR YOK” “Empati yaptığımızda Alevilerinde bazı konularda haklılık payı muhakkak ki vardır. Örneğin bahsettiğiniz Madımak Oteli’ndeki yangında 30 vatandaşımız ölmüştü. Her grubun tabanında yer alan aşırı fikirli insanlar tahrik ediliyor ve bu işler yapılıyor. Bunlar hiç tasvip edilemez. Suçsuz olan vatandaşlarımız ne asılsın ne yakılsın ne de zarar görsün. Madımak olayının yaşandığı yere müze ya da başka bir şeyde yapılmasında bir zarar yoktur. “ Moral Haber
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|