AK Gençliğin Buluşma Noktası
Genel Tarih Devlet tarihleri ve kültürleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-04-2009, 02:03   #1
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart Osmanlı Döneminde Filistin - Yahudi Sorunu
SİYONİZM'E KARŞI İHTİYATLI POLİTİKA

Osmanlı Devleti, Filistin’de Yahudi yerleşimini arttırmayı planlayan Siyonist harekete karşı daima ihtiyatlı bir politika takip etmiştir. II. Abdülhamid, Siyonizmi siyasal bir sorun olarak görmüş ve Yahudilerin kitlesel olarak Filistin’e yerleştirilmelerinin İmparatorluk içinde yeni bir milliyetçilik akımı ya da başka deyişle bir „Yahudi sorunu“ doğurmasından endişe duymuştur.

Siyonist hareketin lideri Theodar Herzl 1901 yılının Mayıs ayında II. Abdülhamid’e gelerek, 1492 yılında İspanya ve diğer Avrupa ülkelerinden gelen Yahudi göçmenlerin Osmanlı Devleti tarafından kabul edildiğini hatırlatmış ve Filistin’e yerleşmek için izin istemiştir. Ancak bu talep II. Abdülhamid tarafından açıkça reddedilmiştir.

Osmanlı Devleti, Filistin topraklarında Yahudi yerleşimini engellemek için hukuki tedbirler de aldı. İlk olarak Yahudi yerleşimini engellemek için 18 Recep 1287 tarihli (1871) İrade-i Seniyye ile Filistin topraklarını miri araziye (devlet arazisi) çevirdi. Ancak buna rağmen çeşitli vesilelerle Filistin topraklarına yerleşme talebinde bulunan Yahudiler oldu. II. Abdülhamid 21 Zilhicce 1308 (15 Temmuz 1891) tarihli iradeyle Filistin’de Yahudi yerleşimine karşı çıkma nedenlerini açıkladı. Bu nedenlerin başında da Filistin’de yerleşmek isteyen Yahudilerin bu topraklarda bir Yahudi devleti kurmayı amaçladıkları gösterildi. II. Abdülhamid durumu daha da netleştirerek daha sonra Filistin toprakları da dahil olmak üzere bütün Osmanlı Devleti topraklarında Yahudilere toprak ve mülk satışını yasakladı.

İTTİHAT VE TERAKKİ HÜKÜMETİNDEN TARİHİ HATA

II. Abdülhamid tarafından Filistin’de Yahudi yerleşimi ile ilgili olarak güdülen kararlı politika daha sonra gelen İttihat ve Terakki hükümeti tarafından aynı kararlılıkla sürdürülmedi. 7 Eylül 1911 tarihinde Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan Yahudilerin, Arazi Kanunu’nun Ölü Toprakların İhyasına ait 78. ve 103. maddelerinden yararlanmalarına dair „Şurayı Devlet Kararı“ yayınlandı. Bu yıllarda Filistin’de Yahudi nüfusu 1876 yılına kıyasla üç kat arttı. Osmanlı Devleti’nin zayıflaması üzerine de Yahudiler Filistin topraklarındaki hedeflerine adım adım yaklaşmaya başladılar

 

Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-07-2009, 04:21   #2
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Ulu Hâkân'ın adeta bugünleri görürcesine Sayonistlere o, tarihe altın harflerle kazınan cümlesiyle kapılarını kapatıp mükemmel bir dirayetle onlara cephe alması. Ve hatta ne yapıp edip bunların bir türlü o topraklara gireceğini bilip Filistin topraklarının bir çoğunu kendi şahsı üzerine tapulatıp alıp Hassa malı yapması bunlara verilen/verilmiş en büyük cevap olarak yerini almıştır.

Ancak İttihadçılar'ın en büyük cahilliklerinen biri de o toprakları tekrar serbest bırakmasıdır. (Siyonistlerin, ileride de -özde- bir İttihadçı subayın önderliğindeki savaşta kaybedilip geri çekilmesinden fırsat bulup Filistin'de yavaş yavaş söz sahibi olduğunu biliyoruz)

Tam 402 yıl Osmanlı 'hizmeti'nde en refah yıllarını yaşayan Filistin'in o kutsal toprakları ne yazık ki ülkemizin Osmanlılığın özünü yitirmesinden(ülkenin İttihad ve Terakki ve o oluşumdan gelen subayların elinde yönetilmesinden) sonra boynu eğilmiş bir daha da kaldırıp mesut olarak bir gün yüzü görmemiştir..
Ve Filistin'de iyi biliyor ki; kurtuluşları 'ata'sını şaşırmış Türkler'in asıl ceddine kavuşup o birlik ve güçten doğacak ışığın parıltısıyla olacak... Ve inşallah olacak... Çünkü o topraklara hadimlik yapmayı özlemiş bir milletiz! vesselam..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-07-2009, 11:09   #3
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Filistin konusunda İttihat ve Terakki'nin yanlış bir tutumu olabilir. Ama bu duruma bakarak, bugün yaşananları Osmanlı'ya, Türkiye'ye veya İttihat Terakki'ye yıkmak, çok büyük bir vicdansızlık olur.

Osmanlı'nın dağılmasındaki en büyük rol, şüphesiz İngilizlerle birlik olup, kendisine yüzyıllarca bakmış Osmanlı'ya karşı Arapların gösterdiği tutumdur. osmanlı askerlerine en büyük acıları en büyük katliamları, başlarındaki İngiliz subaylarla birlikte, bağımsızlık adına Araplar yapmışlardır.

Eğer bunlar yaşanmasaydı, bizim ülkemizde de "Kurtuluş Savaşı"na, Atatürk'lere gerek kalmayacaktı.

Fakat işin garip yanı, osmanlı'dan bağımsızlık diye ayrılan pek çok Arap ülkesi, bu kopuşun ardından bir daha eski günlerine geri dönemedi. Ne Bağdat huzur buldu ne de Filistin.

1917'de Filistin'in, Osmanlı'dan kopuşunu büyük bir zaferle ilan ettiği İngilizler'in hazırladığı Balfour deklarasyonu, Filistin'in bu acıları çekmesinin esas sebebidir. Filistin, kendi özgür iradesiyle, araplara çok iyi davranan, hem arap hem de müslüman dostu (!) İngilizlerin mandasını seçtiler. Bir ara bizim aydınlarımız da diyordu, şu mandayı seçelim bu mandayı seçelim diye. Alın işte, İngiliz mandasını seçmiş bir ülkenin hikayesi.

İşte bu deklerasyonla birçok yahudi bölgeye İngilizlerin kontrolünde göç etti. Osmanlı'dan büyük bir sevinçle ayrılan Filistin, sadece 3 yıl huzur bulabildi. Sonrası, kendisine çok iyi davranan İngilizlerin ve yahudilerin zulmüne dönüştü.

Filistin ve pek çok Arap ülkesi, Osmanlıya karşı İngilizlerle yaptıkları iş birliğinin bedelini ödüyor. Osmanlı askerinin ahı, hala o topraklarda kol geziyor. Ama yine de geçmişte yapılanlara bakıp, kinci bir zihniyetle, Filistin'de yaşananlara sessiz kalmak, bizim insanlığımıza yakışmaz. Hem o çocukların, geçmişte olan bu olaylarla hiçbir ilgisi yok. Tamamen masum, müslüman insanlar öldürülüyor.

Zaman gazetesi, detaya çok girmese de konuyla lgili Filistin tarihini anlatan bir haber yapmış. Hoşuma gitti. Okumanızı tavsiye ederim;

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=792476

(Bu arada konu, bugünkü Kürt sorunu için de güzel bir örnek teşkil ediyor. Çünkü İngilizler aynı oyunları bugün Kürtler için yapıyor. Bugün Kürtlerin yanında gibi görünen bir ingiltere var. Yarın, Allah korusun Türkiye'den kopup, bölgede bir Kürdistan kurulsa, sonları tıpkı Filistin gibi olacaktır. Çünkü Yahudiler için vaadedildiği iddia edilen topraklar arasında unutmayın ki Kürdistan diye gösterilen yer de var. )
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-07-2009, 13:23   #4
Kullanıcı Adı
Saltuk Buğra Han
Standart
Alıntı:
KaraEsref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Filistin konusunda İttihat ve Terakki'nin yanlış bir tutumu olabilir. Ama bu duruma bakarak, bugün yaşananları Osmanlı'ya, Türkiye'ye veya İttihat Terakki'ye yıkmak, çok büyük bir vicdansızlık olur.

Osmanlı'nın dağılmasındaki en büyük rol, şüphesiz İngilizlerle birlik olup, kendisine yüzyıllarca bakmış Osmanlı'ya karşı Arapların gösterdiği tutumdur. osmanlı askerlerine en büyük acıları en büyük katliamları, başlarındaki İngiliz subaylarla birlikte, bağımsızlık adına Araplar yapmışlardır.

Eğer bunlar yaşanmasaydı, bizim ülkemizde de "Kurtuluş Savaşı"na, Atatürk'lere gerek kalmayacaktı.

Fakat işin garip yanı, osmanlı'dan bağımsızlık diye ayrılan pek çok Arap ülkesi, bu kopuşun ardından bir daha eski günlerine geri dönemedi. Ne Bağdat huzur buldu ne de Filistin.

1917'de Filistin'in, Osmanlı'dan kopuşunu büyük bir zaferle ilan ettiği İngilizler'in hazırladığı Balfour deklarasyonu, Filistin'in bu acıları çekmesinin esas sebebidir. Filistin, kendi özgür iradesiyle, araplara çok iyi davranan, hem arap hem de müslüman dostu (!) İngilizlerin mandasını seçtiler. Bir ara bizim aydınlarımız da diyordu, şu mandayı seçelim bu mandayı seçelim diye. Alın işte, İngiliz mandasını seçmiş bir ülkenin hikayesi.

İşte bu deklerasyonla birçok yahudi bölgeye İngilizlerin kontrolünde göç etti. Osmanlı'dan büyük bir sevinçle ayrılan Filistin, sadece 3 yıl huzur bulabildi. Sonrası, kendisine çok iyi davranan İngilizlerin ve yahudilerin zulmüne dönüştü.

Filistin ve pek çok Arap ülkesi, Osmanlıya karşı İngilizlerle yaptıkları iş birliğinin bedelini ödüyor. Osmanlı askerinin ahı, hala o topraklarda kol geziyor. Ama yine de geçmişte yapılanlara bakıp, kinci bir zihniyetle, Filistin'de yaşananlara sessiz kalmak, bizim insanlığımıza yakışmaz. Hem o çocukların, geçmişte olan bu olaylarla hiçbir ilgisi yok. Tamamen masum, müslüman insanlar öldürülüyor.

Zaman gazetesi, detaya çok girmese de konuyla lgili Filistin tarihini anlatan bir haber yapmış. Hoşuma gitti. Okumanızı tavsiye ederim;

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=792476

(Bu arada konu, bugünkü Kürt sorunu için de güzel bir örnek teşkil ediyor. Çünkü İngilizler aynı oyunları bugün Kürtler için yapıyor. Bugün Kürtlerin yanında gibi görünen bir ingiltere var. Yarın, Allah korusun Türkiye'den kopup, bölgede bir Kürdistan kurulsa, sonları tıpkı Filistin gibi olacaktır. Çünkü Yahudiler için vaadedildiği iddia edilen topraklar arasında unutmayın ki Kürdistan diye gösterilen yer de var. )
Bu güzel yorum için teşekkürler kardeş(+)
Saltuk Buğra Han isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
filistin, israil, osmanlı, siyonizm


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi